Güncel
Anayasa eski BaşkanıHaşim Kılıç: YSK görevini ihmal etmekle kalmamış milyonlarca insanın seçme hakkını kullanılmaz duruma sokmuştur
Follow @dusuncemektebi2
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül İstanbul'da seçim iptalini Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) bir dönem aldığı "367 kararı"na benzetirken, tartışmaya eski AYM Başkanı Haşim Kılıç da katıldı.
Karar yazarı Elif Çakır'a konuÅŸan Kılıç, "YSK Ä°stanbul seçimini iptal etmekle Anayasa’nın 79. Maddesinin kendisine verdiÄŸi 'hakemlik' görevini yerine getirmemiÅŸtir. VerdiÄŸi kararın gerekçesi kamu vicdanını sükûnete kavuÅŸturmamıştır. YSK’nın il ve ilçe seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunması esasen YSK’nın kendisinin suçluluÄŸun ikrarından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Çünkü seçimin saÄŸlığından sorumlu YSK’dır" ifadelerini kullandı.
Ä°ÅŸte HaÅŸim Kılıç'ın Elif Çakır'a yaptığı açıklamaların tamamı:
"11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül, YSK’nın iptal kararını 367 kararına benzetti. Ä°ki karar arasında benzerlikler var mı?
'Sayın Gül’ün CumhurbaÅŸkanlığı seçimi sırasında TBMM’nin ilk turdaki karar yetersayısı olan 367 milletvekilinin oyunu alması kuralının, Meclisin toplanması için de bu miktarda yetersayı aranması gerektiÄŸi yolundaki düÅŸünceden kaynaklanan bir sorundu. AYM bu düÅŸünceye katılarak Mecliste yapılmış olan CumhurbaÅŸkanlığı seçim turlarını iptal etti. AYM yaptığı bu yorumla Anayasa’nın 102. Maddesini adeta deÄŸiÅŸtirdi. Dayanılan 102. Madde amacından saptırıldı. Daha sonra hem Anayasa’nın ilgili maddeleri deÄŸiÅŸtirildi hem de arkasından erken seçime gidilerek CumhurbaÅŸkanlığı sorunu çözüldü. Kısaca olay bu.
Yargı organlarının tarafsız ve bağımsızlığı siyasi içerikli davalarda daha bir önem kazanır. Yargının yüzyıla yaklaÅŸan geçmiÅŸinde baktığı siyasal içerikli davalarda sicilinin hiç de iyi olmadığı açıkça görülür. Yakın tarihten örnek vermek gerekirse, AK Parti kapatma davası dahil olmak üzere siyasi parti kapatma davaları, baÅŸörtüsü yasağı kararları, 367 kararı, Sayın Tayyip ErdoÄŸan’ın okuduÄŸu bir ÅŸiirden dolayı siyaset dışı kalmasını saÄŸlayan karar, Balyoz, Ergenekon davaları ve nihayet YSK kararının toplum hafızasında izleri kolay kolay silinmeyecek davalardan olduÄŸunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Siyasal içerikli bu davaların ‘ortak paydası’ yargının bağımsız ve tarafsızlığını koruyamamış olmasıdır.'
'Kimlik deÄŸerleri üzerinden yürütülen siyasetler toplumu siyasallaÅŸtırdı ve kutuplaÅŸtırdı. Yargı kurumları da buna paralel olarak siyasallaÅŸtı. Sayın Gül yargının bağımsız ve tarafsız olmamasından dolayı 367 kararında çektiÄŸi acıyı YSK’nın iptal kararında da hissettiÄŸini ifade ediyor. Kararların ağırlığı farklı olabilir. Ancak, kendisine yapılan haksızlığın bugün baÅŸka birine yapılmış olmasından acı duyması, saygıyı hak eden insani bir refleks olarak deÄŸerlendirilmelidir.
BaÅŸka mahallede çekilen acıları görememek insan onuruyla baÄŸdaÅŸmaz.'
"KARARDAN ÇIKAN SONUÇ..."
* Peki siz YSK’nın iptal kararını nasıl deÄŸerlendirdiniz?
'YSK Ä°stanbul seçimini iptal etmekle Anayasa’nın 79. Maddesinin kendisine verdiÄŸi 'hakemlik' görevini yerine getirmemiÅŸtir. VerdiÄŸi kararın gerekçesi kamu vicdanını sükûnete kavuÅŸturmamıştır. YSK’nın il ve ilçe seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunması esasen YSK’nın kendisinin suçluluÄŸun ikrarından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Çünkü seçimin saÄŸlığından sorumlu YSK’dır.
YSK görevini ihmal etmekle kalmamış milyonlarca insanın seçme hakkını kullanılmaz duruma sokmuÅŸtur. Karardan çıkan sonuç:
Birincisi yargı organlarının tarafsızlık ve bağımsızlık sorununun ağırlaÅŸarak devam ettiÄŸini göstermektedir.
Ä°kincisi ise çok ciddi bir ‘seçim güvenliÄŸi’ sorununun ortaya çıktığını göstermiÅŸtir. Gelecekte yapılacak seçimlerin güvenliÄŸi ile ilgili endiÅŸe ve kaygılara ivme kazandırmıştır.'"
Henüz yorum yapılmamış.