Sosyal Medya

Güncel

Mehmet Ocaktan: Bize ‘Türk usulü demokrasi’ çok yakışıyor!

Mehmet Ocaktan- Karar



Siyasi tarihimiz boyunca ülkenin kaderini ilgilendiren bütün kritik konularda yargı ne zaman hukuku askıya alarak ya da iptal ederek siyasi kararlar vermiÅŸse, sonuçları hep Türkiye’nin aleyhine olmuÅŸtur. 
 
Mesela esas itibariyle “Asker kaçaklarını yakalayıp sorgulama” amacıyla kurulan Ä°stiklal Mahkemeleri, zamanla amacından saptırılmış ve muhalifleri susturmaya dönük bir giyotine dönüÅŸmüÅŸtür. Hukukun adeta askıya alındığı bu mahkemelerde binlerce insan yargılanmış ve idam edilmiÅŸtir. Bu yargılananların içinde kurtuluÅŸ mücadelesinin büyük komutanı Kazım Karabekir PaÅŸa da vardır. 
 
Aynı ÅŸekilde Yassıada’da Menderes ve arkadaÅŸlarını yargılayan mahkeme, hukuku iptal ederek, cuntacıların iradesiyle idam kararı vermiÅŸtir. 
 
Ve 2007 yılında Abdullah Gül’ün cumhurbaÅŸkanlığı seçimi vesilesiyle dönemin Anayasa Mahkemesi tarafından icat edilen “367 rezaleti” yine hukuk tarihine kara bir leke olarak yazılmıştır. 
 
Maalesef tarihimizde yaÅŸanan hukuk skandalları geleneÄŸi bu kez de bozulmamış, “Türk usulü demokrasi”miz YSK’nın yeni bir hukuk cinayetiyle bir kez daha taçlandırılmıştır! 
 
Esas trajik olan, hukuka veda niteliÄŸi taşıyan YSK’nın iptal skandalının AK Parti’nin desteÄŸi ile gerçekleÅŸmiÅŸ olmasıdır. Tıpkı 2007’de CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne aldırttığı 367 kararı gibi... 
 
***
 
Biliyoruz ki AK Parti siyasi hayatı boyunca, tarihimizdeki bütün hukuk skandallarına karşı en sert eleÅŸtirileri yapmış, hukukun ve vicdanın yanında yer almıştır. Ne yazık ki aynı AK Parti bugün, YSK’nın hukuk skandalını savunur haldedir. Esas hazin olan da ÅŸu anda AK Parti içinde yer alan vicdanlı seslerin çıkıp, “Biz yıllarca bu ülkedeki adaletsizliklere karşı mücadele verdik, adaletin terazisi doÄŸru tartmadığı için bizzat genel baÅŸkanımız büyük maÄŸduriyetler yaÅŸadı, bu yüzden YSK’nın hukuku iptal eden kararına herkesten önce biz karşı çıkmalıyız” diyerek sesini yükseltememesidir, bir tek milletvekili Mustafa YeneroÄŸlu hariç... 
 
Biliyorum ki bu partiye yıllarca gönül ve emek vermiÅŸ pek çok insanın, YSK’nın sadece seçimi deÄŸil, hukuku da iptal eden kararından dolayı vicdanen rahat deÄŸildir. Çünkü ‘ortak akıl’la inÅŸa edilen AK Parti “Partimiz hukukun üstünlüÄŸüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır” ilkesiyle yola çıkmıştı. Maalesef ÅŸimdi gelinen nokta gösteriyor ki, bugünkü AK Parti artık o günkü AK Parti deÄŸil. Ve talihsizliÄŸe bakın ki, bugün AK Parti’nin desteÄŸi ile 367 benzeri bir garabet tekrar yaÅŸanmaktadır. 367’ye yaslanmış bir yargı darbesinin yaÅŸandığı 2007 yılının o sıcak günlerini hatırlayarak hafızalarımızı yeniden tazelediÄŸimizde, nasıl bir vicdan çürümesine maruz kaldığımızı eminim daha iyi anlarız. Ä°nanıyorum ki her AK Partili 11. CumhurbaÅŸkanı Abdullah Gül’ün seçim iptaliyle ilgili ÅŸu sözlerini yürekten paylaÅŸacaktır: “Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız ‘367 Kararı’ karşısında ne hissettiysem, baÅŸka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaÅŸadım. Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız.” 
 
Biliyorum kelimeler kifayetsiz kalacak ama, CHP’nin Batılı anlamda sosyal demokrat çizgiyi benimseyerek ‘tek parti dönemi’nin CHP mirasından hızla uzaklaÅŸtığı bir dönemde, AK Parti’nin reformist kimliÄŸini terk ederek 30’lu-40’lı yıllar CHP’sinin mirasına geri dönmesi gerçekten hüzün verici. YaÅŸadığımız bu savrulmayı genç nesillere anlatmak hayli zor olacak... 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.