I
Oruç ayı, gerçek anlamıyla, inanmışların içlerinde bir özeleÅŸtiri yapmalarını zorunlu tutar. ÖzeleÅŸtiri yapmayan kiÅŸi atılım yapamaz, aÅŸamaz kendi kendisini. ÖzeleÅŸtiriyle onarılırız, bütünleniriz. Bu bilgelikle çok az yazı yayımlandı. Anlaşılmaz bir tutumla, sanat dergilerinde, oruç ayı üstüne hiç yazı yayımlanmaz. Bu sanat dergilerine bakınca, oruç ayının gelip gelmediÄŸini bile öÄŸrenmek olanağımız yok.
Oruç ayı üstüne düÅŸünmeden, oruç ayının Türk ulusunun parçalanmaz bir yaÅŸam parçası olduÄŸu göz önünde bulundurulmadan Türk ulusunun açıklanması da yapılamaz, ulusumuzun yorumu eksik kalır. Oysa edebiyatın iÅŸlevi, her ÅŸeyden önce kendi ulusunun yorumunu yapmaktır, bu yorumlarla öbür ulusların yaÅŸamları arasındaki ayrılıkları, benzerlikleri saptamaktır, insanı evrensel bir dille anlatma olanakları yakalamaktır. Yılın onikide biri oranında yaÅŸamımızı kaplayan, ulusu özgün bir biçimde koÅŸullandıran oruç ayına yabancı kalamaz bu ülkenin yazarları, sanatçıları. Bu ülkede yaşıyoruz, bu ulusun yazarlarıyız.
Kimi gazetelerin düzenledikleri özel sayfalar da, coÅŸkuyla doldurulmuÅŸ yazılar olmaktan çok, vaktiyle yazılmış yazıların yinelenmesi biçiminde kalmıştır. O yazıların çoÄŸu zaten belleklerdedir. Her yıl, yeni yaklaşımlarla oruç ayının anlatımı, yorumu yapılmalı. Yeni yetiÅŸenler kıvançla tuttukları orucun açıklamasını da okuyarak, bu evrensel Tanrı buyruÄŸunun bilincine varmalıdırlar. Bu bilinçle yüklü düÅŸünsel atılımlara olanaklar hazırlanmalıdır.
Kasım 1973
II
Oruç geldi, hepimizi bir bir denetledi. Ä°çimizi denetledi, dışımızı denetledi, toplumumuzu denetledi. Yeryüzü, bu yıl böylece bir varoluÅŸ sınavından geçirildi. Geçen geçti, kalan kaldı bu sınavda. Umutsuz olmamalı insan. Yinelenecektir bu sınav bir daha: insan, bir kezliÄŸine olsun baÅŸarılı olmaya bakmalı bu sınavda.
Ä°slâm öÄŸretisi, insanı, sürekli olarak varoluÅŸ bilincinde tutan, insana bu bilinci taşıyan, bu bilinçle insanı donatan bir öÄŸretidir. Ä°slâm öÄŸretisiyle açıkça anlarız evrensel bir iÅŸlevimiz olduÄŸunu, iÅŸlevimizin bizim için bir varoluÅŸ koÅŸulu olduÄŸunu. Evrensel bir umut yüreÄŸimizi doldurur iÅŸte oruçla. Ä°slâm öÄŸretisinin tüm ilkeleri evrensel içerikli ilkelerdir. Bu ilkeler, müslümanı eÄŸiterek, onu evrensel yükler taşımaya hazırlar. Ä°nsancıldır bu ilkeler. EzilmiÅŸleri, hakları yenenleri, yoksulları, özgürlük savaşımcılarını, emekçileri savunur Ä°slâm öÄŸretisi. Bu öÄŸretiye göre, insan ancak çalışmasının karşılığını görebilecektir, emeÄŸinin karşılığını alabilecektir. Oruç, Ä°slâm öÄŸretisinin temel ilkelerini gözlerimizin önüne koydu yeniden, uyardı bizi. Ä°nsan emeÄŸini, oruçla, bir kez daha kutsadık.
Erdem Bayazıt, ‘Sebeb Ey’ adlı yapıtında ÅŸöyle vurgular bunu: “ 'YememiÅŸtir hiç kimse / Elinin emeÄŸinden daha hayırlısını' diyerek/ Åžafak gibi alınlara terle yazılmış/ Hakkın mutlak ölçüsünü/ Elbet benim iÅŸçilerim çekecek/ EmeÄŸin kutsal direÄŸine..”
Ekim 1976
Nuri Pakdil, Biat II
Henüz yorum yapılmamış.