Sosyal Medya

Güncel

Gülden Sönmez: Türkiye-İsrail anlaşması sebebiyle Mavi Marmara mücadelesini hukuki zeminde savunamıyoruz

Siyonist işgalcilerin, uluslararası karasulardaki Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlediği saldırılarda 10 kişinin katledilmesi, onlarca kişinin yaralanmasına ilişkin dava Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (ICC) görüldü.



Siyonist iÅŸgalcilerin, uluslararası karasulardaki Mavi Marmara Gemisi'ne düzenlediÄŸi saldırılarda 10 kiÅŸinin katledilmesi, onlarca kiÅŸinin yaralanmasına iliÅŸkin dava Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (ICC) görüldü.

1 Mayıs tarihinde Hollanda’nın Lahey kentinde görülen mahkeme, 2 Eylül 2019’a ertelendi.

Mahkeme süreci hakkında Ä°LKHA’ya konuÅŸan Av. Gülden Sönmez, önemli açıklamalarda bulundu.

Lahey’de yapılan duruÅŸmanın bir usul duruÅŸması olduÄŸunu belirten Sönmez, “Daha önce savcılık israil hakkında soruÅŸturma açılmaması üzerine kararlarını bildirmiÅŸti. Biz de itiraz etmiÅŸtik. Bu itirazlarımıza savcılık tekrar itiraz etmiÅŸti. 1 Mayıs’ta karşılıklı olarak itirazlarımızı içeren hukukî argümanların görüÅŸüldüÄŸü bir usul duruÅŸması gerçekleÅŸti. Bir tarafta savcılık ofisi kendi argümanlarını sundu. DiÄŸer tarafta da Komor devleti ve maÄŸdurlarının temsilcisi olan avukatlar da Mavi Marmara maÄŸdurları adına hukuki argümanlarını sundu. DuruÅŸma bu karşılıklı hukukî argümanlara yargıçların sorularının cevaplanmasıyla devam etti ve son buldu. Bu duruÅŸma sonucunda bir karar beklenmiyordu. Karar daha sonra açıklanacak." dedi.

“Savcılık ofisi sanki israil avukatıymış gibi davrandı”

Sönmez, “Savcılık ofisi sanki israilin avukatıymış gibi davrandı. Normalde savcılık ofisi tarafsız bir ÅŸekilde bütün delilleri ve belgeleri inceleyerek soruÅŸturmanın açılıp açılmaması kararını vermesi gereken bir ofistir. Fakat buna raÄŸmen duruÅŸmada çok açıkça israilin avukatı ÅŸeklinde bir tavırla argümanlarını sundu. Bu hem bizim tarafımızdan hem de mahkemenin üyesi olan yargıçlar tarafından yadırgandı. Bu canlı yayında da duruÅŸma esnasında da çok açıkça görüldü. Tabi ki bu bizim için çok ÅŸaşırtıcı deÄŸil. Çünkü suç ve ceza mahkemesi bugüne kadar hep zayıf Afrikalıları yargılamış. Ne Amerika hakkında ne israil hakkında iÅŸlenen bütün savaÅŸ suçları ve insanlığa karşı suçlarla alakalı bir soruÅŸturma açma cesareti gösterememiÅŸ bir mahkemedir. Bu yüzden de hukukçular ve uluslararası toplumda çok ciddi bir ÅŸekilde eleÅŸtiri alıyor. Bu konuda neredeyse bir meÅŸruiyet tartışması boyutuna gelmiÅŸ durumda." diye konuÅŸtu.

“Yargıçlar ve savcılar, Amerika ve israilin tehdidi ile de karşı karşıyalar”

Sönmez, konuÅŸmasını ÅŸu ÅŸekilde sürdürdü:

“Åžu gerçeÄŸi de görmek lazım. Yargıçlar ve savcılar, Amerika ve israilin tehdidi ile de karşı karşıyalar. Amerika ve israil hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesinin (ICC) açacağı bir soruÅŸturma olursa ICC üyesi yargıçların Amerika'ya giriÅŸinin engelleyeceÄŸi, vizelerinin iptal edileceÄŸi hatta Amerika'ya girdikleri takdirde yargılanacaklarına dair Amerika tarafından tehditleri olmuÅŸtu. Ä°srailin de yine kesinlikle ICC'nin bu yetkisini tanımamakla beraber, herhangi bir soruÅŸturma baÅŸlatması durumunda yine Amerika'nın tehdidi ile mahkemeyi tehdit ettiÄŸini biliyoruz. Hatta Mavi Marmara dosyasına da Ä°srail'in NCO (Astsubay) tarafından bu tehditlerin dosya içerisine konulduÄŸunu da biliyoruz. Bu durumda ÅŸunu söyleyebiliriz ki, bu mahkeme bir taraftan tehditler altında, bir taraftan yeminli olan savcılar ve hâkimler insanlığa karşı iÅŸlenmiÅŸ suçlarda tarafsız bir ÅŸekilde soruÅŸturmaları ve davaları görmek zorunda. DiÄŸer taraftan BirleÅŸmiÅŸ Milletlerin, uluslararası topluluÄŸun bu yargıçların ve savcıların korunması ve mahkemenin iÅŸlevini yürütmesi ile ilgili bir sorumluluÄŸu var.”

“Bütün deliller apaçık ortada olduÄŸu halde israil hakkında bir soruÅŸturma baÅŸlatılmadı”

"Üye devletler bir bütçe ödüyorlar. Ortada bir sözleÅŸme var. Sadece güçlerinin yettiÄŸi zayıf bir takım Afrika ülkeleri, bazı Kuzey Afrika ülkeleri ve Arap ülkelerinin liderleri ile ilgili kararlar alındığını görüyoruz." diyen Sönmez, "Bu da bütün dünyada çok ciddi bir eleÅŸtiri konusudur. Mahkeme üyeleri de bu eleÅŸtirilerin farkında. Aslında bizler de bunun sonuçlarıyla karşı karşıyayız. Bu kadar uzun süredir bekliyoruz ama bütün deliller apaçık ortada olduÄŸu halde gereken bütün hukuki argümanlar sunulduÄŸu halde maalesef bugüne kadar henüz Mavi Marmara ile ilgili israil hakkında bu soruÅŸturma baÅŸlatılmadı. Tabi bunların hepsi mahkemede dile getirildi. Daha önce de yazılı olarak dile getirmiÅŸtik. Åžimdi hep beraber göreceÄŸiz. Mahkeme israili yargılama cesaretini gösterecek mi? Yoksa bugüne kadar gösterdiÄŸi etkisiz tavrı devam mı ettirecek, tehditlere boyun mu eÄŸecek? Önümüzdeki günlerde bununla ilgili nihai karar açıklanacaktır.” dedi.

 “Ä°nsanlık vicdanı Mavi Marmara'da kimin suçlu olduÄŸunu biliyor”

Sönmez, “Bizim mahkemeden tek bir beklentimiz var. Ä°srailli suçlular hakkında soruÅŸturmanın baÅŸlaması ve Mavi Marmara saldırısının, Gazze ablukasının bütün yönleriyle yargı konusu edilmesidir. Bu iÅŸte rolü olan siyasi, askeri kim varsa hepsinin de bu yargılamada sanık koltuÄŸuna oturtulması ve bu yargılamanın yapılmasıdır. Tabi ki bu Uluslararası Ceza Mahkemesi, bizim adalet arayışımızın mecralarından bir tanesidir. Mahkemenin koÅŸullarının, meÅŸruiyet tartışmasının hepsinin farkındayız. Bu farkındalıkla beraber biz bu talepleri gerçekleÅŸtiriyoruz. DiÄŸer ülkeler ve mahkemelerdeki adalet arayışımızı sürdürdüÄŸümüz gibi, Mavi Marmara davasının Filistin davasının bir parçası olduÄŸunun da farkındayız. Israrla ve inatla bu çabamızı devam ettireceÄŸiz. Biliyoruz israil de bizlere karşı bu yargı mercilerine yaptığı gibi bize ve avukatlara karşı olan tehdit ve ÅŸantajlarını da sürdürecek. Ama biz sabırlıyız ve kararlıyız. Bakalım, hep beraber göreceÄŸiz. Hiçbir zaman bu yargı mercilerinde kaybeden taraf olmayacağımızın da farkındayız. Uluslararası topluluk, dünyanın insanlık vicdanı Mavi Marmara'da kimin suçlu olduÄŸunu, hangi suçları iÅŸlediÄŸini biliyor, apaçık bir ÅŸekilde gördü. Umarız mahkemeler de bunun gereÄŸini yaparlar hep beraber sonucu bekliyoruz. ”ÅŸeklinde konuÅŸtu

“Türkiye dâhil hiçbir devletin maÄŸdurlar adına herhangi bir anlaÅŸma yapma yetkisi yoktur”

Sönmez, “Son husus olarak da ÅŸunu belirtmekte fayda var. Biliyorsunuz daha önce israil bu mahkemeye Türkiye-israil anlaÅŸmasını sunmuÅŸtu. Yine bu duruÅŸmada maÄŸdurlara tazminat ödendiÄŸine dair Türkiye'nin israil ile bir anlaÅŸma yaptığı dile getirildi. Bu anlaÅŸmayı hiçbir ÅŸekilde tanımadığımızı tekrar dile getirdik. Zira hiçbir devletin maÄŸdurlar adına herhangi bir anlaÅŸma yapma yetkisi yoktur. Türkiye dahil olmak üzere hiç kimsenin böyle bir yetkisi yoktur.  Åžehit aileleri dâhil olmak üzere hiçbir maÄŸdur böyle bir anlaÅŸmayı onaylamamış, kabul etmemiÅŸtir. Hâlâ da kabul etmiyoruz. Zaten yapılan anlaÅŸma bütün içerikleriyle, bütün yönleri ve yapılış usulüyle beraber hukuka aykırı bir anlaÅŸmadır. Gizli ya da açık tüm maddeleriyle ki, biliyorsunuz gizli maddeleri de israil uluslararası mahkemeye sunarak açık etti. Gizli ya da açık hiçbir maddesi hukuka uygun deÄŸildir. Tarafımızca da kabul edilmemektedir." ifadelerini kullandı.

“Ä°srail ve Türkiye arasında yapılan anlaÅŸma ile dünyanın her yerinde davalar düÅŸürülüyor”

“GittiÄŸimiz her hukuk mecrasında israilin Türkiye ile yaptığı bu anlaÅŸma karşımıza çıkarılıyor. Bu anlaÅŸmanın son bulması gerekir." diyen Sönmez, son olarak ÅŸunları söyledi:

"Zira Türkiye'nin israile karşı açmış olan tüm davaları düÅŸürme ve etkisiz kılmayı kabul ettiÄŸi, böyle bir anlaÅŸma yaptığı iddia ediliyor. Ä°srail bunu bütün mahkemelere sunuyor. Maalesef onlara bu gücü veren anlaÅŸma maddeleri de söz konusudur. Başından beri söylediÄŸimiz gibi bu, hukuka aykırı bir anlaÅŸmadır. O yüzden evrensel hukuk kuralları, uluslararası hukuk kuralları gereÄŸi ve vicdanen de hiçbir ÅŸekilde böyle bir anlaÅŸmayı kabul etmemiz ve hiçbir yerde bunun savunulmasına müsaade etmemiz söz konusu olamaz. Mahkemelere bu itirazlarımızı da sunuyoruz. Åžunu da net bir ÅŸekilde söyleyelim ki, Mavi Marmara'da yaralanan, acı çeken, aÅŸağılanan, iÅŸkenceye maruz kalan ve nihayetinde hayatını kaybeden, ÅŸehit olan kardeÅŸlerimiz dâhil olmak üzere bu dava hepimizin onur mücadelesidir. Aynı zamanda Filistin davasının da onur mücadelesidir. Hiç kimsenin böyle bir mücadeleyi bir anlaÅŸma ile ortadan kaldırma yetkisi olamaz. Biz bunu ne hukuken ne de vicdanen kabul edemeyiz.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.