Kürsü
Gökhan Özcan: Aç kapıyı aç!
Follow @dusuncemektebi2
Gökhan Özcan- Yeni Şafak
Ubade bin Samit ÅŸöyle anlatıyor: “Ramazan ayının baÅŸladığı bir günde Resulullah Aleyhissalatü Vesselam ÅŸöyle buyurdu: ‘Ä°ÅŸte bereket ayı olan Ramazan geldi. Artık Allah’ın rahmeti sizi kuÅŸatır. O ay, yeryüzüne bol bol rahmet iner. Günahlar affedilir. Dualar kabul olunur. Allah, sizin iyilik ve ibadette yarışmanıza bakar da, bununla meleklerine karşı iftihar eder. Öyle ise kulluÄŸunuzla kendinizi Allah’a sevdirin. Asıl bedbaht olan da, bu ayda Allah’ın rahmetinden nasibini alamayandır. (et-Tergib ve’t-Terhib)
“Azıcık durmayı becerebilsek” dedi beyaz saçlı adam, “aslında hiçbir yere gitmediÄŸimizi farkedeceÄŸiz”
Çılgınca kıp giden her ÅŸeyi yavaÅŸlatmanın vakti... Her ÅŸeyi yeniden düÅŸünmenin, anlamayı yeniden denemenin vakti... Doymazlığı doyurmanın, tokluÄŸa açlık katmanın vakti... Farkına varmanın, farkına ermenin, farkı aramanın vakti... AkÅŸam alacalarının, seher serinliklerinin vakti... El açmanın, boyun bükmenin, niyaza durmanın, secdeye varmanın, ÅŸükürle dolmanın vakti... BölüÅŸmenin, biliÅŸmenin, sıra sıra kucaklaÅŸmanın vakti... Tefekkürün ve tevekkülün, muhasebe ve muhakemenin vakti... Kıymet bilmenin, kıymet bulmanın vakti... Kötülüklerden el çekmenin, iyiliklere el uzatmanın vakti... Gönül sofralarını nimetlerle donatmanın vakti... Kararmaya yüz tutan her ÅŸeyi yeniden aydınlatmanın, kandiller, çeraÄŸlar uyandırmanın vakti... Sükûnetin ipeksi örtüsüne bürünmenin vakti... Bir tek ânın içine bir ömrün bereketini sığdırmanın vakti... Nedametin, tövbenin, istiÄŸfarın ve bağışlanmanın ve bağışlamanın vakti... Rahmetin, merhametin, muhabbetin saÄŸanakları altında doyasıya ıslanmanın, yıkanmanın, arınmanın vakti...
“Ramazan geldi; aÅŸk ve iman padiÅŸahının sancağı eriÅŸti. Artık maddî yiyeceklerden elini çek. Çünkü göklerden manevî rızık geldi ve can sofrası kuruldu! Can, bedenin hantallığından kurtuldu; tabiatımızın isteklerinin eli baÄŸlandı. AÅŸk ve iman ordusu geldi, sapıklık ve imansızlık ordusunu kırdı geçirdi. Bir bakıma oruç, bizim kurtuluÅŸumuzun kurbanı sayılır; bizim canımız, onun yüzünden dirilik elde edecektir.... Ramazan günlerinde sarkıtılan merhamet ipine sarıl da, ÅŸu beden kuyusundaki hapisten kendini kurtar!” buyuruyor Hazreti Mevlânâ.
MaÄŸfiret bahçesinde beklendiÄŸi halde bir türlü tövbe kapısını bulup o bahçeye eriÅŸemeyen günahlar da var.
Bak çiçekler açıyor, sen de aç! Bak yaÄŸmurlar yağıyor, sen de yaÄŸ! Bak canlanıyor çayır çimen, sen de canlan! Bak gökyüzünde kuÅŸlar uçuyor, sen de uç! Bak kıvrıla kıvrıla akıyor ırmak, sen de ak! Bak efil efil rüzgarlar esiyor, sen de es! Bak neÅŸeli çocuk sesleri çınlatıyor sokakları, sen de çınla! Bak sabırla aÄŸarıyor yüzler, sen de aÄŸar! Bak durmadan kendini tazeliyor aÅŸk, sen de tazelen! Bak muhabbetle ışıldıyor bakışlar, sen de ışılda! Bak her gecenin sonunda doÄŸuyor güneÅŸ, sen de doÄŸ! Bak her söze yeni bir mânâ eriÅŸiyor, sen de eriÅŸ! Bak her dilin ucunda birikiyor hayırlı bir niyaz, sen de birik! Bak kalbinin hatırını soruyor insanlar, sen de sor!
“Aç kapını aç” dedi meczup, “seni en çok seven misafirdir gelen!”
...
Hayırlı, bereketli, feyizli bir Ramazan-ı Åžerif diliyorum, hepimize, bütün inananlara ve âleme, âlemlere...
Henüz yorum yapılmamış.