Güncel
Abdurrahman Dilipak: Muhtaç olduğumuz kaynak yamyam müteahhitlerin yurt dışındaki bankalarında gizli!
Abdurrahman Dilipak - Yeni Akit
“The Light At The End Of The Tunnel” kitabının yazarı, mühendis Kanada eski Savunma Bakanı Paul Hellyer’e göre “Uzaylılar var ve Dünya’yı ziyaret ediyorlar!” Hellyer Kanada BirleÅŸik Kuvvetleri için, “Uzun Beyazlar / Tall Whites” diye tanımladığı Uzaylılar için Dünya’nın ilk UFO iniÅŸ sahasını inÅŸa ettiren adam.
Vatikan’ın ve derin güçlerin cinler ve ÅŸeytanlarla çalıştıkları konusunda çok fazla iddia var. Birileri bu ezoterik güçleri “uzaylı” olarak tanımlıyor olabilir mi? Sahi, dünya uzayda deÄŸil mi? O zaman biz de uzaylı olmuÅŸ olmuyor muyuz?!
Hellyer’e göre “En az 4 farklı uzaylı ırkı Dünya’yı binlerce yıldır ziyaret ediyor.” Ama 80 civarında farklı özelliklere sahip uzaydan gelen canlı varmış. Yani hepsi insanımsı deÄŸil. Sıkı durun, iddia ilginç: “2 Uzun Beyaz Amerikan Hükümeti ile çalışıyor.” Onlar da kendi aralarında farklı özelliklere sahipmiÅŸ. ÇoÄŸu baÅŸka güneÅŸ sistemlerinden geliyormuÅŸ ama aralarında Venüs, Mars ve Satürn’den gelenler de var. Ä°yi amaçlıymış çoÄŸu. Ve normal ÅŸartlarda insanların iÅŸine pek karışmıyorlarmış ve bu durum 40 yıldır biliniyormuÅŸ.. Paul Hellyer bugün, hükümetin uzaylılar hakkında gizli tutulan bilgilerin açıklanmasını istiyor.
Biliyorsunuz, ABD’de de bu tür iddialar var. 51. Bölge hikâyeleri yıllardır yazılır çizilir. Satanistlerle ilgili iddialar var. Birileri bu iÅŸleri ciddiye almasa da, mesela Vatikan ilahiyatında “Demonoloji” diye bir bölüm var. Yine aynı L’Exorcisme diye bir cin çıkartma operasyonları söz konusu. (Ä°nternet’ten bir arama motorundan aratınız: Demonoloji ve L’exorcisme)
Hellyer “Teknolojimizi onlara borçluyuz” diyor ve ekliyor: “Uzaylılar çevreci. SavaÅŸ için çok para harcıyoruz. Hastaları evsizleri ve ihtiyacı olanların temel ihtiyaçlarını karşılamak için uÄŸraÅŸmıyoruz. Sularımızı ve havayı kirletiyor, termonükleer silahlar ve atom bombaları Dünya’yı ve Evren’i etkiliyor ve uzaylılar bundan hoÅŸlanmıyor” diyor.
Hellyer’e göre birçok ileri teknolojik ürün uzaylıların dünyalılara armaÄŸanı. “LED ışıklar, mikroçipler, kurÅŸungeçirmez yelekler ve çok daha fazlası uzaylıların yardımı ile hayatımıza girdi. Tıp ve tarım alanlarında da çok geliÅŸmiÅŸler; ancak biz kendimizle savaÅŸmayı ve savaÅŸa olan açlığımızı sürdürdüÄŸümüz sürece yardım etmekten çekinecekler.”
Åžimdi de biraz ciddi olalım ve ekonomi-politik üzerine can sıkıcı ÅŸeyler yazalım: Bir ekonomist ÅŸöyle bir ÅŸey söyledi geçtiÄŸimiz günlerde: “40 katır mı, 40 satır mı? IMF de, McKinsey de deÄŸilse 3. ihtimal ya da darboÄŸazdan çıkış için kapı hangisi.”
Seçim sonuçları ortada. Aslına bakarsanız kimse kazanmadı. Daha doÄŸrusu kimse umduÄŸunu bulamadı. Tatmin edici bir sonuç yok. Aslında bu seçimler yerel seçim. Yönetimi doÄŸrudan etkilememesi gerek. Ama görünen o ki, süreç farklı iÅŸleyecek. Sonuç partilerin içinde, partiler arasında ciddi sorunlara sebep olacak. Siyasi dalgalanma, ekonomide dalgalanmalara sebep olabilir. Ekonomideki dalgalanma da siyasi dalgalanmaya sebep olabilir.
Nerede kriz varsa McKinsey orada. Bakarsınız bütün kapılara McKinsey’e çıkmış. Aslında McKinsey her zaman içimizdeydi. Parayı vermiÅŸseniz hizmet almaya devam edersiniz. Kaldı ki, zaten bir takım kurumlarla yıllardır çalışıyorlar. Et-tırnak gibi olmuÅŸlar. Hatta o olaydan sonra da yapılan anlaÅŸmalar oldu. Bunlarda “Åžeytan tüyü” var. Herkesle çalışırlar. FETÖ’cülerle de çalışırlar, BÇG’lilerle de. AK Parti ile de çalışırlar. Bakın, McKinsey seçimden önce seçim sonrası bütün ihtimallere göre hesaplarını yapmıştır. Mesela ÅŸu bakan giderse yerine kimlerin gelme ihtimali var, ya da ÅŸu belediye baÅŸkanı giderse yerine kim seçilecek o büyük ihtimalle bellidir. “Global Merkez”in politik davranış modelleri her an geliÅŸmeleri izliyor.
Huawei’nin ortaya çıkıp suyu bulandırması birileri açısından onun için can sıkıcı olabilir. Ama öte yandan kriz bazen fırsat demektir. Hatta krizi bir merkez çıkartıyor ve yönetiyorsa, krizin cini efendisine hizmet eder. McKinsey yine gündemde. Seçimden sonra ekonomi yönetiminin McKinsey’in denetimine verileceÄŸini iddia ettiler. Ä°ddiaya göre; McKinsey çalışmalarına hiç ara vermemiÅŸ.
Türkiye ekonomisi ile ilgili çalışmasını sürdürmüÅŸ. 31 Mart sonrasına iliÅŸkin bir raporunu çok önceden hazırlamış olmalı. Åžimdi ÅŸartların olgunlaÅŸmış olmasını bekliyorlardır.
Bu iÅŸler bilardo oyunu gibidir. Burada vurduÄŸunuz taÅŸ deÄŸil, onun vurduÄŸu taşın hareket edeceÄŸi açı, gideceÄŸi yön önemlidir. Santrançta olduÄŸu gibi, kaç oyun ötesini hangi ihtimallerle öngörebiliyorsunuz. Stratejik derinlik ya da stratejik öngörü bununla ilgilidir. KuÅŸkusuz bütün bunların ötesinde Allah’ın rızası ve kader söz konusudur. Ama yine de sonuç ne olursa olsun, manevi anlamda kazancımız iradi sorumluluÄŸumuzla sınırlıdır ve orada herkes yaptığının karşılığını bulacaktır ve ihmallerinin faturasını da ödemek zorunda kalacaktır.
IMF’siz IMF finansçıların söylediÄŸine göre “acı reçete” hazır. “Acı” beklenenden de “acı” olacak. Ä°nÅŸallah korkulan olmaz. Åžimdi acil sıcak paraya ihtiyacımız var. Aslında o sıcak para, “Muhtaç olduÄŸumuz kaynak” yamyam müteahhitlerin (Namuslularını tenzih ederim) villalarının mahzenlerinde ya da yurt dışındaki bankalarda gizli.!
Selam ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.