Sosyal Medya

Güncel

Mehmet Ocaktan: AK Parti’nin MHP’lileşmesinin siyasi sonuçları

Mehmet Ocaktan- Karar



Bir dostum, “Ak Parti’nin son dönemde Bahçeli’nin aÄŸzından çıkan her sözü takip eder hale gelmesi ve siyasi hedeflerini ona göre dizayn etmesi, beni fena halde iÅŸkillendiriyor ve öyle anlar oluyor ki Bahçeli’nin AK Parti’ye kayyum atandığı gibi bir hisse kapılıyorum, bütün umutlarım kırılıyor” diye yakındı. Ben de bunun son derece normal olduÄŸunu, AK Parti’nin yeni hedeflerini artık kendi kuruluÅŸ ilkeleri deÄŸil, MHP’nin kavmiyetçi söyleminin ÅŸekillendirdiÄŸini söyleyince, arkadaşım daha da büyük bir hayal kırıklığı yaÅŸamaya baÅŸladı.  
 
Oysa yeni sistemin onaylandığı 16 Nisam referandumunda çok coÅŸkuluydu, benim bu sistemin Türkiye’yi içinden çıkılamaz bir sistem kaosuna sürükleyeceÄŸi ÅŸeklindeki uyarılarıma karşı “Göreceksin her ÅŸey muhteÅŸem olacak, ülke koalisyonlardan kurtulacak” diyerek müthiÅŸ bir iyimserlik rüzgarı estiriyordu. Ama öyle anlaşılıyor ki o da artık bu yolun güvenli bir limana açılmadığından emin... Galiba bizim toplumumuzda koalisyonun da demokrasinin bir unsuru olduÄŸu pek anlaşılabilmiÅŸ deÄŸil. Bu yüzden de her ÅŸeyin açık ve ÅŸeffaf bir ÅŸekilde tartışılıp kurallara baÄŸlandığı ‘koalisyon’u deÄŸil, daha çok Åžark mantığına göre çalışan, kimin ne planladığı, ne tür hesaplar içinde olduÄŸu bilinmeyen kapalı ittifak yapılarını tercih ediyoruz. 
 
Neyse, niyetim bir koalisyon tartışması açmak ya da AK Parti’ye gönül verenlerin mevcut durumdan rahatsızlığının altını çizmek deÄŸil... KuÅŸkusuz bireysel olarak partinin yeni rotasından, MHP’lileÅŸmesinden rahatsız olanlar olabilirler ama mesele bu kadar basit deÄŸil. 
 
BilindiÄŸi gibi AK Parti özgürlük ve insan hakları nakısalarının yaÅŸandığı, yargı sisteminin düzgün iÅŸlemediÄŸi, ekonomik sıkıntıların insanların canını yaktığı bir Türkiye ortamında ihtiyaç olarak ortaya çıkmış ve toplumun taleplerine, beklentilerine cevap vermek üzere uzun bir yolculuk baÅŸlatmıştı. Gerçekten de AK Parti Türkiye’yi bir üst lige taşımak üzere çıktığı bu yolda özellikle 2011’e kadar hem ekonomik, hem de demokratik alanda ciddi mesafeler aldı ve çok önemli baÅŸarı hikayelerinin altına imza attı. 
 
Biliyorum ki birileri hemen itiraz edecektir: “BoÅŸuna iyimserlik rüzgarları estiriyorsun, öyle bir AK Parti yok artık...” Evet doÄŸrudur, bugün 80 milyonu kucaklama konusunda eski coÅŸkusu kalmayan ve giderek MHP’lileÅŸen bir AK Parti var, ama her ÅŸeye raÄŸmen hakkaniyetli davranarak geçmiÅŸte böyle olmadığının altını çizerek bir hakkı da teslim etmek gerekiyor. 
 
Ä°ÅŸte ÅŸimdi gelinen noktada AK Parti’nin neredeyse MHP’nin iÅŸaretine bakarak hareket eder hale gelmesi, Türkiye siyasetinin merkezinde ciddi bir alan kaymasına yol açma ihtimali oldukça yüksek. Zira dikkatli bir deÄŸerlendirme yapıldığında AK Parti’nin, toplumun farklı kesimlerini içinde barındıran, onların bir bakıma demokratik haklarının teminatı olan ve de onlara siyaset alanı açan bir ‘siyasi merkez’ olduÄŸunu görürüz, en azından 2011’e kadar öyleydi. 
 
Åžu anda, eskiden merkez sağın kapsama alanı içinde yer alan ve kendisini ideolojik bir kimlikle tanımlayamayan liberal, muhafazakar kesimler AK Parti’nin yeni görüntüsünden çok mutlu deÄŸiller. Özellikle büyükÅŸehirlerdeki seçmen tercihlerinde ortaya çıkan sonuçlar da bunu göstermektedir. AK Parti üzerindeki MHP ağırlığının, Kürtleri bu partiden uzaklaÅŸtırdığı da herkesin malumu... Ayrıca sayısal anlamda büyük bir yekun oluÅŸturmamakla birlikte, iÅŸin başında AK Parti içinde konumlanan sosyal demokrat eÄŸilimli kesimler de artık yok. 
 
Siyasetin sosyolojik temeli dikkate alındığında, bütün bu saydığımız kesimlerin daha çok MHP ideolojisiyle tarif edilen ve adı “Cumhur Ä°ttifakı” olan bir “merkez”de toplanmaları mümkün olamayacağına göre, Türk siyasetinin merkezi yeni arayışlara açık demektir. Yani AK Parti’nin hızla boÅŸaltmakta olduÄŸu merkez bir ÅŸekilde doldurulacaktır. Bu boÅŸluÄŸu kim, nasıl doldurur elbette onu zaman gösterecek. 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.