Avusturya Başbakanı Kruz, zor durumda

Avusturya'da son aylarda artan ırkçı ve ayrıştırıcı söylemler ve koalisyondaki saÄŸ popülist Avusturya Özgürlük Partisi'nin (FPÖ) giderek aşırı saÄŸa kayması, ülkede siyasi krize neden oldu.

BaÅŸbakan ve muhafazakar Avusturya Halk Partisi (ÖVP) lideri Sebastian Kurz'a, koalisyon hükümetini sonlandırması konusunda baskı artarken, yapılan analizlerde, Kurz'un ‘Kimlikçiler Hareketi' gibi ırkçı radikal grupların hükümete yönelik etkisine yeteri kadar tepki veremediÄŸi belirtiliyor.

HÜKÜMET IRKÇI-AÅžIRI SAÄžCI
SÖYLEMLER KARÅžISINDA ETKÄ°SÄ°Z KALDI

Amerikanın Sesi Türkçe'nin haberine göre; ÇarÅŸamba günü baÅŸkent Viyana ve Avusturya'nın diÄŸer kentlerinde düzenlenen 1 Mayıs gösterilerinde yapılan konuÅŸmalarda, hükümetin ırkçı, aşırı saÄŸcı söylemler karşısında etkisiz kaldığı, saÄŸcı radikal grupların hükümeti yönlendirdiÄŸini savunuldu. Gelen baskılar üzerine BaÅŸbakan Sebastian Kurz, iktidarın küçük ortağı FPÖ'den ‘Kimlikçiler Hareketi'yle arasına mesafe koymasını istedi ve FPÖ lideri Strache'nin söylemlerine tepki gösterdi.

BaÅŸbakan Yardımcısı da olan Heinz Christian Strache, Müslümanların Avusturya'yı ele geçirdiÄŸini ima ederek, ülkede gizli bir ‘mübadale' olduÄŸunu savunmuÅŸ ve ana hedeflerinin Avusturya halkının mültecilerle mübadalesine karşı mücadele etmek olduÄŸunu açıklamıştı. ‘Mübadale', Avusturya'da ve Almanya'da çok yaygın olan ‘Kimlikçiler Hareketi'nin mültecilerle baÄŸlantılı siyasi literatüre soktuÄŸu bir terim.

Avrupa'da artan ırkçılık ve Ä°slam düÅŸmanlığının son dönemdeki en önemli isimleri arasında yer alan ‘Kimlikçiler Hareketi', homojen ve beyaz ırkın hakim olduÄŸu bir Avrupa'yı savunuyor ve kıtanın giderek bir ‘Ä°slam devletine' dönüÅŸtüÄŸünü iddia ediyor. Hareketin Avusturyalı karizmatik lideri Martin Sellner'le bazı FPÖ temsilcileri arasındaki iliÅŸkiler belgelenmiÅŸ durumda. 

Geçen ay da, Yeni Zelanda'nın Christchurch kentinde iki camiye terör saldırısı düzenleyerek 51 Müslüman'ı katleden Brenton Tarrant'ın Martin Seller ile arasındaki iliÅŸkinin ve ‘Kimlikçiler Hareketi'ne bağış yaptığının ortaya çıkmasının ardından BaÅŸbakan Kurz, koalisyon ortağı FPÖ‘ye bu oluÅŸumla arasına mesafe koyması çaÄŸrısında bulunmuÅŸtu. Ancak FPÖ bu konuda inandırıcı bir adım atmadı; tersine ırkçı söylemlerini sertleÅŸtirdi.

MÜLTECÄ°LERÄ° 'SIÇANA' BENZETTÄ°

Adolf Hitler'in doÄŸum kenti olan Braunau‘nun FPÖ'lü Belediye BaÅŸkan Yardımcısı Christian Schilcher, sosyal medya üzerinden yayınladığı bir ÅŸiirde mültecileri ‘sıçana' benzetti. Ardından FPÖ Genel Sekreteri ve Avrupa Parlamentosu liste başı adayı Harald Vilimsky, kendisiyle röportaj yapan tanınmış gazetecive televizyon sunucusu Armin Wolf‘u, yönelttiÄŸi sorulardan ötürü ağır ÅŸekilde eleÅŸtirdi ve görevden alınması yönünde kampanya baÅŸlattı.

BaÅŸbakan Kurz, Avusturya'da basın özgürlüÄŸünü tehlikeye sokan bu giriÅŸim konusunda da kararlı bir tavır ortaya koyamazken, CumhurbaÅŸkanı Alexander Van der Bellen, hükümeti uyararak, “Kışkırtıcılık, ülkemizde güçlendirmemiz gereken birlikteliÄŸimizi bölmekte. Bu aynı zamanda Avusturya'nın dünyadaki itibarına da ciddi oranda zarar vermektedir. Avusturya'da birlikte yaÅŸadığımız insanlara karşı kışkırtıcılığı hiçbir zaman kabul edemeyiz” dedi. 32 yaşındaki Sebastian Kurz'un, ay sonunda yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde koalisyonu bozma ihtimali çok az olarak deÄŸerlendiriliyor. Yapılan kamuoyu araÅŸtırmalarında, Avusturya Halk Partisi yüzde 40'la açık ara önde görünürken, Kurz'un seçimlerden sonra FPÖ'yle 2017'de kurulan hükümetisona erdirebileceÄŸi ve Sosyal Demokrat Parti'yle (SPÖ) büyük koalisyona gidebileceÄŸi tahmin ediliyor.