Sibel Eraslan: Sayın bakan, bu programları seyrediyor mu hiç?
Follow @dusuncemektebi2
Sibel Eraslan Star’daki köşesinde televizyon programlarının dejenerasyonuna ilişkin yetkililere seslendi.
Sayın bakan, gündüz kuÅŸağı programlarını seyrediyor mu hiç?
‘Gündüz KuÅŸağı Programları’ adı verilen televizyon programlarından haberiniz var mı?
Çocuklarını okullarına yollayan genç kadınların, evinde veya hastanede yatan hastaların, yolcuların, bekleyenlerin, iÅŸsizlerin, emekli olmuÅŸ hanımların-beylerin, hasılı iÅŸte veya okulda olmayan herkesin bir arada olduÄŸu çok geniÅŸ -en geniÅŸ-izleyici kitlesinden bahsediyoruz. Sabah 10 sularında baÅŸlıyor bu programlar, saat 17 civarına kadar sürüyor. 15-80 yaÅŸ arasına hitap ediyor gündüz kuÅŸakları ve bu saatlerde televizyon seyretme oranları, diÄŸer tüm saatlere göre daha yoÄŸun. Ama her nedense; seyircisi, profesyonel hayatın içinde kabul edilmediÄŸi için olsa gerek, bir tür yok sayılan, bir tür varlığı önemsenmeyen ilgisizlikle, lakaytlıkla malül. Bilmem hiç fark ediyor musunuz, neler konuÅŸuluyor, neler tartışılıyor bu programlarda? Bakmalısınız. EÄŸer nasıl bir sokakta yürüdüÄŸünüzü, kimlerle metrobüse binip, hastane koridorunda bekleyip, lokantaya girdiÄŸinizi bilmek istiyorsanız, lütfen bu programları seyredin...
Özellikle büyük projelerle uÄŸraÅŸan siyasetçilerimiz, bakanlarımız, hatta özellikle Gençlik Bakanımız, Aile Bakanımız, bu programlara hassaten bakmalılar. Biz dünyayı kurtarmaya çalışırken, evdeki büyük yangından habersiziz. Kısır siyasi kavgalarımızı, her ÅŸeyin esasıdır zannediyoruz. Yanılıyoruz. Oysa hayatı ıskaladığımızda, siyaset zaten tedavülden düÅŸüyor.
Ne yazık ki gündüz kuÅŸağı televizyon programları, en geniÅŸ sosyolojik profile hitap ettiÄŸi halde, marjinal, aşırı ve hastalıklı örnekler üzerinden ve her gün saatlerce yayın yapıyor. BaÅŸtan savma, kaba saba, düÅŸüncesizce, yıkıcı, marazi anlamda dedikodu saplantıcılığı ile gidiyor bu programlar. Ä°nsanların en mahrem ve kutsal deÄŸerleri, ÅŸeref addettiÄŸi tüm kıymetler, ayaklar altına alınıyor. Spikerlerin ruhsuzluÄŸu, programa eÅŸlik eden avukat veya psikolog gibi yardımcı elemanların akıl almaz acımasızlığına da eklenince, tam bir ‘felaketler cehennemi’ne dönüyor bu programlar. Gündüz kuÅŸağı deÄŸil sanki alacakaranlık kuÅŸağı gibi, sürekli tecavüz ve iÅŸkence anlatılarıyla, ‘nasıl oldu anlatsana’ dürtüleri eÅŸliÄŸinde adeta orji ayinine dönüÅŸen bu programlarda, jüri karşısında itirafa zorlanan hastalıklı tipler mi ararsınız, DNA testlerine tabi tutulan yetiÅŸtirme yurtlarından çıkma gençler mi ararsınız, ne kadar zayıf ve suistimale açık kurban varsa, bu tür programların ağına düÅŸüyor. Programcılarını hayretle seyredeceksiniz! Ne kadar soÄŸukkanlılar, ne kadar ruhsuzlar, tüm o tecavüzleri anlattırırken, tüm o cinayetleri dinlettirirken. Bu programlar, kötücülükle ve koÄŸuculukla beslenen kan emici örümcekler gibi yapışıyorlar ruh dünyalarımıza... Ä°nsanlığımızı sömürüyorlar. Annelik, babalık, evlatlık, akrabalık, komÅŸuluk, arkadaÅŸlık, yurttaÅŸlık gibi tüm baÄŸlılıklar, itimatlar berhava oluyor. Ä°nsan insanın kurdu, ejderhası, vampiri oluyor. Hukukta ‘ÅŸuyuu, vukuundan beter’ denilen tüm kötülükler yaygınlaşıyor, seyirciye ve kamuoyuna sirayet ediyor.
RTÜK'ün ‘Televizyon Ä°zleme EÄŸilimleri AraÅŸtırması-2018’ verilerine göre de kuÅŸak programları, izleyicinin en çok rahatsızlık duyduÄŸu program türleri arasında yer alıyor. AraÅŸtırmaya katılanların %46,3'ü"Sizi en çok rahatsız eden program türü hangisi" sorusuna "KuÅŸak programları" demiÅŸ. Ä°zleyicilerin %73'ü bu programları "Genel ahlak ve aile yapısına aykırı" buluyor. %48'i "Çocuk ve gençlere olumsuz örnek oluÅŸturduÄŸunu", %39'u "Özel hayatın gizliliÄŸine aykırılık teÅŸkil ettiÄŸini", % 35'i "Milli manevi deÄŸerlere aykırılık taşıdığını", %18'i ise "ayrımcı ve kutuplaÅŸtırıcı olduÄŸunu" söylüyor.
Aile-Sosyal Politikalar ve Gençlik-Spor Bakanlarımız ne düÅŸünüyorlar bu programlar hakkında? Saldım çayıra Mevlam kayıra demeyecekleri açık da... Ne diyorlar... DoÄŸrusu merak ediyoruz.
Henüz yorum yapılmamış.