Ali Osman Aydın: Anlamak isteyenler için Aliya’ya danışmak...
Follow @dusuncemektebi2
Yeni Akit’in internet yazarı Ali Osman Aydın, Aliya İzzetbegoviç örnekliği üzerinden adalet temasını işledi.
Anlamak Ä°steyenler Ä°çin Aliya'ya Danışmak
Zaman zaman içinde yaÅŸadığımız hayatı ve bizi sarıp sarmalayan, ÅŸaşırtan, öfkelendiren olayları anlayıp yorumlayabilmek için bazı kılavuzlara ihtiyaç duyarım. Kur’an-ı Kerim bunlardan ilkidir ve çok geniÅŸ bir düÅŸünce alanı sunar. Ardından muteber teoloji eserleri, içine büyük edebiyatçıları da dahil ettiÄŸim önemli düÅŸünürlerin kitapları gibi pek çok kaynak gelir.
Bugün size yine öyle zamanlarda duruÅŸuna baÅŸvurduÄŸum, “O olsa nasıl düÅŸünürdü” diye merak ettiÄŸim Aliya Izzetbegoviç’ten bahsedeceÄŸim.
Aliya Ä°zzetbegoviç ülkemizde çok sevilmektedir. Bana kalırsa bunun nedenlerinden biri hayatını adadığı fikirlerinin ülkemizde yeteri kadar bilinmemesidir. Bilinse idi kendisine bu kadar hoÅŸgörü gösterilir miydi emin deÄŸilim… Kendine, düÅŸmanlarına, özgürlüklere, inanca, adalete, kültüre bakışı bizim için sindirilebilir miydi? Böyle bir profili sosyolojimiz arıza çıkarmadan kabul eder miydi? Kabul etse de, aynı saygıyı duyar mıydı? Bunu anlamanın en iyi yollarından biri, aÅŸağıda sıralanacak bazı düÅŸüncelerinin, ülkemizin ÅŸu an içinde bulunduÄŸu atmosferde dillendirilmesi halinde alacağı tepkiyi samimiyetle düÅŸünmektir.
BaÅŸlayalım…
Aliya bir gün, Saraybosna için verdiÄŸi savaÅŸa mistik anlamlar yükleyenleri duyunca onlara ÅŸöyle söyledi: “Ä°nsanların özgürce düÅŸündüÄŸü bir Bosna için savaÅŸtım ben.“
Genel anlamda Batı dünyasının adaletsizce tenkit edildiÄŸi uluslararası bir toplantıda söz alarak ÅŸunları söyledi: “Açık konuÅŸtuÄŸum için beni bağışlayın. Güzel yalanların bize faydası olmaz; ama acı gerçekler ilaç olabilir… Batı çürümüÅŸ deÄŸil; güçlü, örgütlü ve eÄŸitimli. Okulları bizimkilerden iyi, kentleri bizimkilerden temiz. Ä°nsan hakları düzeyi yüksek ve sosyal yardım konusunda daha örgütlü. Batılılar çoÄŸunlukla sorumlu ve dakik kiÅŸiler. Bunlar, Batılılardan edindiÄŸim tecrübelerim. Batılıların ilerlemelerinin karanlık yönünü de biliyorum ve bunun gözümden kaçmasına izin vermiyorum. Hakikat, Ä°slam en iyisi! Ama biz en iyisi deÄŸiliz. Batı’dan nefret etmek yerine onunla rekabet etmeliyiz. Kur’an bize bunu emretmiyor mu: Hayırlı iÅŸlerde yarışın.”
****
Bosnalılar savaÅŸta soykırım yaÅŸamış, tecavüze uÄŸramışlardı. O, Sırplardan bunun intikamı alınacak mı diye bekleyenlere ÅŸöyle seslendi: “Zulümlerin yarattığı dehÅŸet ve kendi kökleÅŸmiÅŸ önyargıları nedeniyle dünya bizden misilleme bekledi. Bu olmadı. Tersine bizler dinsel ve ulusal hoÅŸgörü üzerine temellenen demokratik bir toplum olduÄŸumuzu ilan ettik. Hem DoÄŸu hem de Batı açısından deÄŸerli olan her ÅŸeye açık kalarak, kendi Ä°slami kimliÄŸimizi muhafaza ediyoruz. Ä°çinde kimsenin inancından, milliyetinden ya da siyasi kanaatlerinden dolayı takibata uÄŸramayacağı bir devlet hedeflediÄŸimizi söylemek isteriz. Bu ilkeye kendimizi adamışız ve onu aziz tutmaya devam edeceÄŸiz.”
Her ÅŸeyin Aliya sayesinde olduÄŸunu düÅŸündükleri için onu insanüstü bir noktaya koymaya çalışanları ÅŸu sözlerle ikaz etmiÅŸti: “Aliya giderse, Bosna ayakta duramaz” ÅŸeklinde bir ifadeyi çok yanlış ve tehlikeli buluyorum. Ben yalnızca özgür bir seçim yoluyla baÅŸa gelmiÅŸ birisiyim. Åžunu belirtmek isterim ki, ben BoÅŸnak halkının verdiÄŸi var olma savaşında, yaptığı savunmada çok önemli bir yerim olduÄŸu fikrine katılmıyorum. Binlerce insan savaşıyor Bosna için. Onlar ben olmasam da aynı ÅŸekilde savaÅŸacaktı, ben gittikten sonra da savaÅŸacaklar…”
****
Onu kusursuz olarak görenlere ÅŸöyle hitap etti: “Nedenini asla öÄŸrenememiÅŸ olsam da baÅŸtan beri partinin “lideri” bendim. Kendi kendime “EÄŸer en iyileri bensem, acaba gerisi neye benziyor?” diye düÅŸünmüÅŸümdür.”
YönettiÄŸi bürokrasinin temel motivasyonunu sade ve güçlü bir ÅŸekilde vurgulamıştı: “Ä°nanan kimseler görev duygusuyla, inanmayanlarsa çıkarları doÄŸrultusunda hareket ederler.”
Tecavüz ve katliamlar nedeniyle ÅŸok yaÅŸandığı bir zamanda: “Güçlü milletler ahlaki ilkelerine baÄŸlı olan, kendisi kalmayı bilen, en zor ÅŸartlar altındayken bile kendini dünyaya kapatmayan milletlerdir.” demiÅŸti.
****
Toplum, demokrasi, temel insani haklar konusunda hayatını adadığı ilkeleri ÅŸöyle ortaya koymuÅŸtu: “Tanrının Ä°nsanları özgür ve eÅŸit yarattığına, herhangi bir ırk diÄŸerinden üstün olmadığı gibi, herhangi bir milletin de diÄŸerinden iyi veya kötü olmadığına inanıyorum. Ä°nsanların devredilemez hakları olduÄŸuna, herhangi bir otoritenin insanları bu haklardan mahrum bırakma hakkının olmadığına inanıyorum. ÇoÄŸunluÄŸun sınırsız gücüne inanmıyorum, çünkü çoÄŸunluk despotizminin baÅŸka despotizmlerden farkı yoktur. ÖzgürlüÄŸün ölçüsü azınlıklara nasıl davranıldığıdır ve insanların farklı düÅŸünebilme özgürlüÄŸünden önce düÅŸünce özgürlüÄŸüne sahip olması gerekir. Ä°ÅŸte benim demokrasi anlayışım budur.”
Batı’nın gücüyle yarışmak isteyenlere Batı’nın sahip olduÄŸu gücün neye dayandığını ÅŸu sözlerle özetledi: “Batının gücü ekonomisinden ya da askeri gücünden ileri gelmemektedir. Bu iÅŸin görünen kısmıdır. Avrupa’nın Bacon’dan bu yana sahibi olduÄŸu deÄŸiÅŸmez güç kaynağı eleÅŸtirel düÅŸüncedir. “
****
DüÅŸünce dünyasının dayanaklarını ÅŸu ifadelerle açıklamıştı: “Kendimi hem Müslüman hem de Avrupalı hissediyorum, bu kimliklerden birinin diÄŸerine nakzetmeyeceÄŸini düÅŸünüyorum. Ä°nsanlar ve kültürler arasında aşılamayacak hiçbir farklılık olduÄŸuna inanmıyorum… Uzun yıllar önce henüz genç bir adamken Kant’ın kategorik zorunlulukları üzerine bir makale yazmıştım. Makalede öne sürdüÄŸüm fikir ÅŸuydu, Kant tarafından formüle edilmiÅŸ olan, az önce baÅŸlığını zikrettiÄŸim ilkeyi en eski öÄŸretilerde tıpkı ÅŸuanki haliyle bulabiliriz; eski Yahudi alimlerinden kadim Çin’in Konfüçyüs’üne, yüzyılımızda yaÅŸamış Tolstoy’dan Martin Buber’e kadar bu zaman ve mekan üstü temel ahlaki ilkenin izini sürebiliriz.
Bu benim için medeniyetler arasındaki farkların aşılabileceÄŸi ve biraz derine gidilirse bütün kültürlerin çok benzer ya da temelde aynı olduÄŸu anlamına geliyor. Bana göre bu tüm insanların temelde eÅŸit olduÄŸu meselesiydi. Kur’an’da ÅŸu ÅŸekilde baÅŸlayan çok ilginç bir cümle vardır: ‘Gelin aramızda ortak bir sözün etrafında toplanalım...’ Bu Hristiyanlara ve Yahudilere yapılmış bir çaÄŸrıdır. Ben de sizi Ä°slam,
Hristiyanlık, DoÄŸu ile Batı arasında suni ayrılıklar yaratmak isteyenlerin çaÄŸrılarını geri çevirmeye çağırıyorum.”
Ä°SLAMÄ° ANALÄ°Z
Henüz yorum yapılmamış.