Güncel
Kenan Alpay: Muhafazakâr demokrasi, Tanrı Dağı’nın gölgesinde kalır mı?
Follow @dusuncemektebi2
Kenan Alpay- Yeni Akit
31 Mart seçimlerine beka tartışmaları merkezinde ilerleyerek muhalif cepheyi iyice geniÅŸletip tümünü PKK ve FETÖ’yle iltisaklı ilan eden stratejinin epeyce sakat, dağıtıcı ve büyük ÅŸehirlerde karşılıksız olduÄŸu tescillendi. Milliyetçi sembol ve söylemlerle epeyce takviye edilen, birey ve toplumda tedirginliÄŸi arttıran devletçi refleksin AK Parti’yi deÄŸil MHP ve Ä°YÄ° Parti’yi Meclis’te olduÄŸu gibi yerel yönetimlerde de tahkim ettiÄŸini görüyoruz. Ä°zlenen politikalarla sadece Bahçeli ve MHP’nin olduÄŸu kadar AkÅŸener ve Ä°YÄ° Parti’nin de stratejik önemleri arttırılmış oldu.
Hop Hop Hoop, Temas Yok!
Provokasyonlarıyla olduÄŸu kadar palavralarıyla da meÅŸhur olan DoÄŸu Perinçek’in ne zaman ciddiye alınıp ne zaman gülünüp geçileceÄŸine dikkat etmekte fayda var. 1960’lardan bu yana askeri cuntalarla al takke-ver külah iliÅŸkiler kurmuÅŸ, Türkiye’de olmasa bile Rusya ve Çin’de diplomatik-istihbari ağırlığı olan DoÄŸu Perinçek’in CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan tarafından teklif edilen “Türkiye Ä°ttifakı”na gösterdiÄŸi tepkinin mahiyet ve hedefini sakince irdelemek elzemdir. Perinçek’in her zaman kurduÄŸu kliÅŸe cümlelere bu kez farklı bir talep de eklemliyordu: “ABD, MHP ve Vatan Partisi’nin olduÄŸu bir ittifak istemiyor.”
Haberin doÄŸruluÄŸu da Vatan Partisi’nin ittifak içerisinde olduÄŸu iddiası da bir hayli meÅŸkûk. Ancak ilgili makalesinde Perinçek; “MHP niçin hedef alınıyor?” sorusuna cevap aramaktan ziyade araya “FETÖ ve PKK ittifakı yeniden gündemde” filan gibi bir sürü ıvır zıvır propagandalar sokarak kimlerle yan yana gelinmemesi gerektiÄŸini ilan ediyor. AK Parti’nin kurucu isimlerinden CumhurbaÅŸkanlığı ve BaÅŸbakanlık görevleri de yapmış Abdullah Gül ve Ahmet DavutoÄŸlu’ndan zinhar uzak durulması, hiçbir surette iliÅŸki kurulmaması dikte ediliyor. MHP’yle ittifakın sorgulanması, ErdoÄŸan’ın DavutoÄŸlulaÅŸması ve yeni bir açılım süreci gibi seçenekler Perinçek’e çok fena dert olmuÅŸ, adeta içine oturmuÅŸ gözüküyor.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın “kızgın demiri soÄŸutma ve Türkiye Ä°ttifakı” gündemine MHP lideri Bahçeli’nin nasıl bir tavırla karşılık verdiÄŸi üzerinde yeterince tartışılmadı ama sürecin kırılma deÄŸilse de çatlama noktası zuhur etmiÅŸ durumda. “CoÄŸrafya tabanlı ittifak olmaz” cümlesi kadar aynı konuÅŸmanın içerisinde geçen “YSK’nın 7 asil 4 yedek üyesi zillete göz yumamaz. Ä°stanbul’da seçim tekrarı beka meselesidir” cümlesindeki buyurgan tarzın sadece AK Parti’yi deÄŸil YSK’yı da ipotek altına alma giriÅŸimi olduÄŸunu düÅŸündürmektedir.
“Ayıklanacak Kamburlar ve Keneler” Derken…?
Seçim süreci boyunca ölçüsüz ve hikmetsiz bir biçimde tırmandırılan gerilim AnkaraÇubuk’ta CHP lideri KılıçdaroÄŸlu’na fiili saldırıya dönüÅŸen bir öfke patlamasıyla kendisini gösterdi. CHP ve KılıçdaroÄŸlu’nun tutarsız ve ahlak dışı iliÅŸkilerine karşı verilen mücadele siyasal zeminden sokak ve linç kültürüne kaydı. MaÄŸduriyet oluÅŸturdu, neden gitti, gitmeden önce soracaktı veya geçmiÅŸ olsun demeye hacet yok gibi sözde izahlar, umursanmıyormuÅŸ gibi tutumlar takınılsa da, Hükümeti hem iç hem de uluslararası kamuoyu nezdinde sıkıntıya soktu.
Siyaseti, ekonomiyi ve toplumu ağır bir strese sürükleyen geliÅŸmelerin tırmanışa geçtiÄŸi bir vasatta eski BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu uzun ve kapsamlı bir deÄŸerlendirme metnini kamuoyuyla paylaÅŸtı. Her ne kadar hemen hiçbir gazete DavutoÄŸlu’nun analiz, eleÅŸtiri ve tekliflerini haber olarak dahi paylaÅŸma zahmetine katlanmadıysa da yeni nesil iletiÅŸim araçlarıyla azımsanamayacak kadar bir kesime ulaÅŸtı. Metin hemen hiç tahlil edilmeden son derece ucuz, sığ ve eski hesaplardan kaynaklanan bir öfkeyle DavutoÄŸlu’nun niyeti ve neden önemsenmemesi gerektiÄŸi üzerine bir takım tiratlar atıldı.
Oysa ortada sadece konuÅŸulması gereken bir metin deÄŸil AK Parti’nin giderek zayıflayan vizyonu, daralan kadroları ve azalan toplumsal desteÄŸine dair esaslı bir istiÅŸare teklifi yer alıyordu. Üstelik aylardır tutarlı-tutarsız kulis bilgileri, manipülatif haberler eÅŸliÄŸinde kurgulanan “AK Parti’yi bölecek yeni giriÅŸim hazır” söylentilerini tekzip eden içeriden bir usul ve üslupla konuÅŸuyordu DavutoÄŸlu.
Tuhaf olan ÅŸu: DavutoÄŸlu’nun deÄŸerlendirmesi AK Parti’de hiçbir resmi karşılık bul(a)madı. Ancak Cumhur Ä°ttifakı’nın bileÅŸeni MHP lideri Bahçeli “çok açık konuÅŸursak herkes anlar” diyerek ancak DavutoÄŸlu’na iliÅŸkin bazı imalarla yaptığı deÄŸerlendirmede “Türkiye üzerinde yeni ÅŸekillenmeler, odaklaÅŸmalar, söz ve ağız birliÄŸi”nden bahsetti ve “birileri iÅŸaret veriyor, dikkat etmek lazım” dedi. Kimler, nelere dikkat etmeli sorusunun cevabını Bahçeli nezdinde ÅŸuydu: “Her siyasi partideki kamburlar, keneler, yavaÅŸ yavaÅŸ ayıklanacak.”
AK Parti’deki kamburlar ve kenelerin tespiti ve ayıklanması için kendisinden nasıl bir talepte bulunulur, Bahçeli de bu hususta ne kadar yardımcı olur ÅŸimdilik bilemeyiz. Ancak ortada ‘pansuman tedavi’yle geçiÅŸtirilemeyecek kadar ağır ve acil bir durum var. Bu ağır ve acil durumu her geçen gün güvenilirlik ve inandırıcılık sorunu artan medyadaki haber ve yorumlarla, parti sözcülerinin saatler süren fakat sadra ÅŸifa olmayan basın açıklamalarıyla düzeltmek mümkün deÄŸil.
AK Parti kendi iç bütünlüÄŸünü saÄŸlamak, dinamik bir vizyon ve yapılanmayla toplumsal desteÄŸini eskisi gibi güçlendirmek istiyorsa trenden adam indirme oyununa son verip kurucu kadrolardan baÅŸlamak üzere ehliyet ve liyakat sahibi bütün kadroları trene bindirmek üzere azimle sebatla gayret göstermelidir. Tecrübesi, ufku, feragati, basireti olan hiç kimseye “iÅŸine gelirse vagona takıl” teklifi yapılmamalı, lokomotifte kimin yer alacağı da gidilecek hat da istiÅŸareyle kararlaÅŸtırılmalıdır. Yoksa içeriden “Ölümüne Reisçilik”, dışarıdan “Cumhur Ä°ttifakı” veya “Avrasya Ä°ttifakı” bahanesiyle yükseltilen tasfiye taleplerini bastırarak sahili selamete ulaÅŸmak gün geçtikçe daha bir zorlaÅŸacaktır.
Henüz yorum yapılmamış.