Sosyal Medya

Kürsü

Kemal Öztürk: AK Partili Yeneroğlu tüm siyasi kariyerini tehlikeye atarak feryat ediyor

30-04-2019 07:33

Kemal Öztürk- Yeni Şafak


KonuÅŸtuk, tartıştık, kavga ettik, hatta bedeller ödedik ama sorunları çözdük. Reformlar yaptık, kanunlar çıkarttık, deÄŸiÅŸim gerçekleÅŸti ve ülke rahat nefes aldı.
 
AK Parti’nin ilk on yılından bahsediyorum.
 
Cumhuriyet tarihinin en güçlü reformlarının yapıldığı, özgürlüklerin ve hakların en çok geniÅŸlediÄŸi yıllar yani.
 
Peki ÅŸimdi ne oldu da geri döndük? O tartıştığımız konuları, olayları, meseleleri neden yeniden tartışıyoruz?
 
Kötü bir dejavu gibi, aynı cümlelerle, aynı kalıplarla geride bıraktığımız tartışmaları, tarafların deÄŸiÅŸmesiyle yeniden yaptığımızın farkında mısınız?
 
GÜVENLÄ°K-ÖZGÜRLÜK DENGESÄ° NEDEN BOZULDU?
 
Biz yıllarca güvenlik-özgürlük dengesini tartışmadık mı? Ve güvenlikçi bakış açısının sorunlarımızı çözemediÄŸini, daha çok özgürlük alanına ihtiyacımız olduÄŸuna karar vermedik mi? Bunun için dünya kadar kanun, yönetmelik, yönerge deÄŸiÅŸtirmedik mi?
 
Güvenlik kuvvetlerinin vatandaÅŸa davranış ÅŸeklinden, insanların potansiyel suçluymuÅŸ gibi muamelesi görmesinden ÅŸikayet etmedik mi?
 
Peki ÅŸimdi ortama hakim olan bu güvenlikçi bakış açısı nedir?
 
VatandaÅŸa, protesto gösterisi yapanlara, mahkum annelerine kötü davranan güvenlik kuvvetlerini koruma refleksi nedir?
 
AK Parti Milletvekili Mustafa YeneroÄŸlu tüm siyasi kariyerini tehlikeye atarak, ülkedeki insan hakları ihlallerini, hukuk ihlallerini, iÅŸkence yapan polislerin varlığını anlatmak için feryat ediyor. Tıpkı ilk yıllarda onlarca AK Partili siyasetçinin yaptığı gibi.
 
Garabete bakın, AK Parti’yi savunduÄŸunu söyleyen medyada YeneroÄŸlu linç ediliyor.
 
Ne oldu de her ÅŸey böyle tersine döndü?
 
Gerçekten bazen anlamakta zorluk çekiyorum.
 
CHP’NÄ°N HATASINI NEDEN BÄ°Z DE YAPALIM?
 
Åžehit cenazelerinde yuhalanan siyasetçi konusunun ÅŸahitlerinden biriyim. BaÅŸta ErdoÄŸan, onlarca AK Partili siyasetçi ÅŸehit cenazelerinde yuhalandı, hakarete uÄŸradı, saldırıya uÄŸradı. O zaman da bize ÅŸehit cenazelerine gelmeyin diyorlardı.
 
Taner Yıldız, Bekir BozdaÄŸ tüm medyanın gözü önünde darp edildi.
 
O zaman bu tartışmaları yaptık, lanetledik, ÅŸehit hepimizin ÅŸehidi, cenaze kutsal bir tören, bu tepkiler yanlış demedik mi?
 
CHP’liler o vakit yeterince AK Partilileri savunmamış, hakkını teslim etmemiÅŸ diyorlar. Peki niye aynı ÅŸeyi ÅŸimdi kendileri yapıyor bu insanların? Niye baÅŸkalarının yaptığı hatayı ÅŸimdi biz yapıyoruz? Ä°nanın anlamış deÄŸilim.
 
MEDYADAN EN ÇOK BÄ°Z ŞİKAYET ETMÄ°ÅžTÄ°K
 
10 yıl boyunca, ErdoÄŸan’ın ve Arınç’ın basın danışmanı olarak, yalan ve iftira haberlere kaç tekzip yazdım, kaç yalanlama yaptım hatırlamıyorum. Medyanın o zaman içine düÅŸtüÄŸü çürümüÅŸlüÄŸü, basın ahlakının bitiÅŸini, doÄŸru haberin yokluÄŸunu ve politize olmuÅŸ basının zararlarını biz anlattık her gün.
 
Peki ÅŸimdi durum neden tersine döndü? Neden medyaya olan güven daha da diplere indi? Asılsız haber, karalama kampanyaları, çamur atma her gün nasıl oluyor da “bizim” dediÄŸimiz medyada yaÅŸanıyor?
 
Aklım almıyor, gerçekten aklım almıyor.
 
Kötü bir kabus gibi, kötü bir dejavu gibi neden baÅŸa döndü her ÅŸey?
 
Türkiye’nin makus talihi midir bu?
 
STATÜKODAN EN ÇOK SIKINTI ÇEKENLER
 
Statüko ile mücadele eden, özgürlük ve hukukun üstünlüÄŸünü savunana ve bunun için çok bedeller ödeyen insanların, ÅŸimdi statükocu gibi konuÅŸmasını, davranmasını ve savunmalar yapmasını neden kimse akla zarar olarak görmüyor?
 
20 yıl önce hukuk sistemindeki garabet yüzünden kaçımız haksız yere mahkum oldu? Bu satırların yazarı da dahil, onlarca gazeteci, yazar, aydın, siyasetçi politize olmuÅŸ, statükoyu savunan yargı sistemi yüzünden mahkum edildi, hapislere atıldı.
 
Bununla mücadele edip bugünlere gelmiÅŸken, ÅŸimdi saygın hukukçular dahil, herkesin yargıdaki benzer sorunlar yüzünden feryat etmesine neden kulak vermiyor kimse?
 
Neden bunu normal bir durum gibi karşılıyoruz? Neden 20 yıl önceye geri döndüÄŸümüzü ve dejavu yaÅŸadığımızı görmüyoruz?
 
NE OLDU DA BAÅžA DÖNDÜK?
 
Reform, deÄŸiÅŸim, özgürlük, yenilik, adalet, dürüstlük denince ilk akla gelen bu camia, ÅŸimdi neden tam tersi ÅŸeylerle itham ediliyor?
 
Aşırı milliyetçiliÄŸe, ayrımcılığa, ötekileÅŸtirilmeye karşı en kuvvetli söylemleri geliÅŸtiren insanlarımız, neden bunları unuttu ÅŸimdi?
 
Eskiden hukuk, adalet, özgürlük, demokrasi, fikir özgürlüÄŸü, dürüstlük, kul hakkı gibi fikirleri savunan, devleti ve kurumları haksız uygulamaları yüzünden eleÅŸtiren herkes “irticacı, yobaz, bölücü” diye yaftalanırdı, ÅŸimdi de “hain” diye yaftalanıyor. Peki ne deÄŸiÅŸti?
 
Ülke olarak neden baÅŸa döndük? Gerçekten anlamakta zorluk çekiyorum artık. Ancak anlamak için uÄŸraÅŸmak, bunları konuÅŸmaktan yanayım. Zira ülke olarak çok bedel ödeyerek geldiÄŸimiz bu noktadan geri gitmeyi kabul edemiyorum.

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.