Güncel
İsmail Kılıçarslan / Bir tecavüz hikâyesi
İsmail Kılıçarslan - Yeni Şafak
Bir grup vicdanlı avukat bana bu hikâyeyi “bunu yazar mısınız?” diye ilettiklerinde insan teklerinin ne kadar vicdansız olabileceklerine dair her ÅŸeyi bildiÄŸini zanneden bir adamdım. Hayır, eksik biliyormuÅŸum. Ä°nsanın vicdansızlığına hudut yokmuÅŸ. Meseleyi okuduÄŸumdan beri o Özbek kadın çıkmıyor aklımdan.
Geçici süreyle Türkiye’de ikamet eden kadının öykü için takma adı Cemile olsun. Özbek bir ÅŸehit polisin kızı o. Üstelik bir anne, küçük bir kızı var.
2018 Ekiminde bir gece Cemile, taksiyle bir yerden bir yere giderken iki polis taksiyi durduruyor. Cemile’ye diyorlar ki “sen in.” Çaresiz iniyor Cemile ve ekip otosunda beklemeye baÅŸlıyor. Bu bekleyiÅŸe dair hiçbir gerekçe beyan edilmiyor tabii. “Bekle” diyorlar sadece. Uzun bir bekleyiÅŸin ve ekip otosu gezisinin ardından polis memurlarından biri diÄŸerini güya atlatıp Cemile’yle yalnız kalıyor ekip otosunda.
Burası insanlığın tükendiÄŸi ilk yer. Polis, Cemile’ye, devletin kendisine verdiÄŸi üniforma üzerindeyken aÄŸzına silah dayayarak tecavüz edip ardından da kadıncağızın cüzdanındaki 1.400 lirayı gasp ediyor, yaÄŸmalıyor.
Tecavüze uÄŸramış ve beÅŸ parasız ÅŸekilde kaldırıma fırlatılmış Cemile’nin imdadına helâl süt emmiÅŸ bir taksici yetiÅŸiyor. Cemile’yi önce bir eczaneye, ardından da evine bırakıyor. Ertesi gün kendisini toparlayan Cemile, ÅŸikâyet için Aksaray’daki Polis Merkezi AmirliÄŸi’ne gidiyor. Bir polis memuruna derdini anlatıyor.
Burası insanlığın tükendiÄŸi ikinci yer. Polis memuru diyor ki, “O zaten it gibi piÅŸman yaptığına. Ben onun cezasını vereceÄŸim. Sen ÅŸimdi git duÅŸunu al, güzelce dinlen, bu olayı kafana takma.” Elbette bu sözlere ikna olmayan Cemile, bu kez de bir komisere gidiyor ÅŸikâyetini verebilmek için.
Burası insanlığın tükendiÄŸi üçüncü yer. Komiser olacak vicdansız, ahlâksız herif diyor ki, “Ben onun komiseriyim. Ceza olarak onu buradan süreceÄŸim. Sen hiç merak etme.” Yılmıyor Cemile. Nöbetçi amire çıkıyor bu kez de.
Burası insanlığın tükendiÄŸi dördüncü yer. Nöbetçi amir meseleyi dinliyor ama iÅŸlem yapılması için emir vermediÄŸinden yine eli boÅŸ kalıyor Cemile’nin. Fakat bu arada bir polis gelip, Cemile’nin gasp edilen parasını iade ediyor.
Anlı ÅŸanlı polis merkezimiz ÅŸikâyeti ancak ertesi gün, vardiyalar deÄŸiÅŸince, bir insaflı muhatap bulunabilince alıyor.
Ä°ÅŸte tam burada devreye vicdanı da gönlü de zengin bir grup gönüllü avukat giriyor. Davaya müdahil olmaya çabalayarak ve bunu da belli oranda baÅŸararak Cemile’yi savunmaya baÅŸlıyorlar. Tabii Aile Bakanlığı’nın da davaya müdahil olduÄŸunu belirteyim. Belirteyim belirtmesine de “kurumlar arası hukuk”un nasıl iÅŸlediÄŸini de hatırlatarak belirteyim.
Davanın ilk oturumunda Cemile’nin “fuhuÅŸ ile meÅŸgul biri olduÄŸunu” ispatlamaya çalışmış sanıklar. Ä°kincisinde de Cemile’ye nasıl tecavüz edildiÄŸini tüm detaylarıyla anlatıp “rıza vardı” demiÅŸler. Yani ÅŸu: Ekip otosunda, üniformalı, belinde silahı olan bir aÅŸağılık yaratık “Cemile zaten fuhuÅŸ sektöründe çalışıyordu, rızası ile benimle birlikte oldu” diyerek davadan yırtmaya çabalamış.
Cemile’nin olay gecesine dair mahkemede anlattıkları ise utanç verici… Yazamayacağım kadar kötü detaylarla dolu. Ama ÅŸu kadarını söyleyeyim: Devletin kendisine verdiÄŸi yetkileri kötüye kullanma konusunda karşılaÅŸtığım en berbat örneklerden biri. RüÅŸvet, tehdit, ÅŸantaj, tecavüz, gasp… Ne ararsanız mevcut…
Åžimdi gelelim insanlığın tükendiÄŸi beÅŸinci ve son yere. Ä°stanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, davayı karara baÄŸladı. Buna göre, Cemile’nin ÅŸikâyetini almayıp onu, “Git duÅŸunu al, dinlen” diyerek evine gönderen A. B., Y. S. ve E. S. o suçlardan beraat etti. Cemile’nin ÅŸikâyetini iÅŸleme koymayan A.B. isimli polis 7 ay 15 gün ceza aldı, hükmün açıklanması geri bırakıldı.
Cemile’ye tecavüz edilirken “çokoprens almaya giden” ekip otosundaki polis Ä°. K. beraat etti.
Cemile’ye silah zoruyla tecavüz eden, parasını yaÄŸmalayan Åž. Åž. ise 20 yıl ceza aldı.
Adalet yerini buldu mu? Elbette bulmadı. Ä°.K., Y.S., E.S. ve A. B. polislik yapmaya devam edecekler çünkü. Cemile’nin ifadesini tam olarak dinleme zahmetine bile katlanmadan gecenin bir yarısı Yedikule ıssızına çekilmiÅŸ bir kadın için “inip kaçsaydı madem” deÄŸerlendirmesi yapan; Cemile’nin parasına çökmeyi “hırsızlık, yaÄŸma, gasp” gibi ÅŸahane suçlar dururken “irtikap” olarak deÄŸerlendiren savcılık mütalaası saçma sapandır çünkü. Tanıkların net ifade ve beyanlarına raÄŸmen suçu karartan leÅŸ polislerin adeta sırtı sıvazlanmıştır çünkü. Polisler hakkında “kamu hizmetinden yasaklama” kararı çıkmamıştır çünkü.
Åžimdi asıl meseleye gelelim. Hem Suriyelilerin yoÄŸun olarak yaÅŸadığı yerlerde hem de Aksaray v.b. gibi yabancı nüfusun çok olduÄŸu Ä°stanbul’da “polis tecavüzü, yaÄŸması, rüÅŸvet” v.d. gibi iÅŸlerin olduÄŸunu; maÄŸdurların korkularından ya da “sonuçsuz kalır” diye düÅŸünmelerinden seslerini çıkaramadıklarını daha ne kadar inkâr edeceÄŸiz acaba?
Ä°ÅŸte buradan hem Aile Bakanlığı’na hem de Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’na açık çaÄŸrı yapayım. Neler döndüÄŸünden haberiniz olmayabilir. Gelin sizi neler döndüÄŸünü bilen STK’larla, gönüllü hukukçularla bir araya getireyim. Bir araya getireyim ki bir daha Cemile’nin, Cemilelerin başına böylesi utanç verici, böylesi alçakça, böylesi insanlık dışı olaylar gelmesin.
Umudumu koruyorum. Bu dava temyize gidince o insanlık düÅŸmanı ahlâksız polisler, ÅŸerefli polislik mesleÄŸinin ÅŸerefini iki paralık eden o beÅŸ para etmez ÅŸerefsizler meslekten men edilirler. Temyizle olmazsa Bakanlık marifetiyle de pekâlâ olabilir.
Temizlik şart. Yoksa kokacağız.
Henüz yorum yapılmamış.