Sosyal Medya

Erdoğan'ın eski danışmanından Davutoğlu'na destek: Hadsize haddini bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten sevaptır

Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Ak Parti'ye yönelik manifesto niteliğinde yayımladığı 15 sayfalık metne karşı gelenlere Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eski danışmanı Akif Beki sert tepki gösterdi.



Eski BaÅŸbakan Ahmet DavutoÄŸlu'nun manifesto niteliÄŸinde yayımladığı 15 sayfalık metninin yankıları devam ediyor. DavutoÄŸlu, CumhurbaÅŸkanlığı sisteminin gözden geçirilmesi vurgulayıp 'tek adam' eleÅŸtirisinde bulunmuÅŸtu. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın baÅŸbakanlık dönemi danışmalarından olan Karar gazetesi yazarı Akif Beki'den DavutoÄŸlu'na destek geldi.
 
Beki, DavutoÄŸlu'nun kaleme aldığı metne karşı gelenlere tepki gösterip Ak Parti yönetimini sessiz kalmakla suçladı. Beki, metne karşı olanları "Ganimete üÅŸüÅŸen saÄŸlamcı kerkenezler", "Karşı tarafta durarak tehlikenin geçmesini bekleyen, ancak muktedir olduktan sonra iktidar trenine atlayan dünkü yanaÅŸmalar" ve "Hazıra konanlar" olarak tanımladı. 
 
Beki, "Eski Türkiye’de kalmıştı o dizayn iÅŸleri, siyaseti medya belirlemeyecekti, sandık dışı aktörler hükümet kurup hükümet deviremeyecekti, parti iradesi manÅŸetlerle esir alınamayacak ve hariçten gazellerle yıkılamayacaktı, siyasetçi saÄŸa sola yerleÅŸtirilmiÅŸ tetikçilere oyuncak ettirilmeyecek, kuÅŸa kurda yedirilmeyecekti." dedi. 
 
"DavutoÄŸlu’na kapıyı gösterenlere bak" baÅŸlıklı bir yazı kaleme alan Beki ÅŸunları kaydetti: 
"Sen baÅŸdanışmanlık, dışiÅŸleri bakanlığı, baÅŸbakanlık ve genel baÅŸkanlık yapmış olacaksın. Ama partinin tutturduÄŸu istikametle ilgili söz söyleme hakkın olmayacak...
AÄŸzını ikaz için açtığın anda, ‘emeÄŸi geçmiÅŸ bir dava büyüÄŸü’ denmeyecek.
‘Belki hakkı söylüyordur, ola ki doÄŸru yola çağırıyordur’ diye kulak verilmeyecek, dostça çaldığın kapı açılmayacak, aradığın muhatabı adresinde bulamayacaksın.
Parti yönetiminden çıt dahi çıkmayacak, kulaklarının üstüne yatacak, kaale almaz görünecekler. HoÅŸa gitmeyen her geliÅŸme gibi, moda tabirle ‘yok hükmünde’ sayılacaksın, oralı olunmayacak.
Ya ne?
Ganimete üÅŸüÅŸen saÄŸlamcı kerkenezlerden ses gelecek. Hani karşı tarafta durarak tehlikenin geçmesini bekleyen, ancak muktedir olduktan sonra iktidar trenine atlayan dünkü yanaÅŸmalar var ya...Hazıra konanlar hani... Hah, iÅŸte onlardan aÄŸzının payını alacaksın.
‘Ä°hraç edilmeden önce kendi istifa etsin’ diye kapıyı gösterecekler. Hatta ‘çık dışarı’ diye senin kapına dayanıp tekmeleyecekler. Nankörlük ve vefasızlıkla suçlanacaksın. Hakaret ve karalamalarla taciz edecekler...
Ve hala bu saygısız, bu hayasız saldırılara set çekilmeyecek. ‘Siz de kim oluyorsunuz, daÄŸdan geldiniz baÄŸdakini mi kovuyorsunuz, size mi kaldı partimiz adına racon kesmek, son sözü söylemek de ne haddinize, çizmeyi aÅŸmayın, sahipsiz mi sandınız bu partiyi, hangi hak ve yetkiyle, bu ne cüret, edebinizi takının oturun oturduÄŸunuz yerde’ paparası yemeyecekler.
‘Hadsize haddini bildirmek, kırk yetime kaftan giydirmekten sevaptır’ politikasını rehber edinmiÅŸ bir parti yönetimi, bu mütecavizliÄŸe haddini bildirmeyecek.
Ä°ç iÅŸlerine karıştırmama ve hükümranlık haklarına yan gözle dahi baktırmama kıskançlığı, burada devreye girmeyecek.
Ne yetki gaspına, ne dışarıdan müdahaleye, ne çok baÅŸlılığa tahammülsüzlük depreÅŸecek. Ne de ortak kabul etmeyip iktidara gizli ÅŸerik almama ve kayıt dışı aktörlere gücü haksızca kötüye kullandırmama hassasiyetlerine dokunacak.
Eski Türkiye’de kalmıştı o dizayn iÅŸleri, siyaseti medya belirlemeyecekti, sandık dışı aktörler hükümet kurup hükümet deviremeyecekti, parti iradesi manÅŸetlerle esir alınamayacak ve hariçten gazellerle yıkılamayacaktı, siyasetçi saÄŸa sola yerleÅŸtirilmiÅŸ tetikçilere oyuncak ettirilmeyecek, kuÅŸa kurda yedirilmeyecekti.
Ä°zin verilmeyecek ne varsa fazlasıyla yapılıyor. Fakat binde biri için dünyayı ayaÄŸa kaldıranlardan, arşı bırakın da hadsizi bile titretecek bir tepki duyulmuyor.
Bu mudur!..
Mücadelede geçmiÅŸi olmayan zıpçıktı türedilerin söz hakkı olacak. Fakat Ahmet DavutoÄŸlu’na partisi üzerinde söz hakkı tanınmayacak. Ä°çeriden, yol gösterici ve yapıcı önerilerle dolu bir çıkış dahi ona çok görülecek, öyle mi!
Ne diyordu DavutoÄŸlu: “Halktan oy alarak seçilenlerin zorla istifa ettirilmeleri, partiye darbe vurdu.”
Ne diyordu: “AK Parti içinde kendisini parti kurullarının üzerinde gören bir paralel yapı oluÅŸtu.”
Ne diyordu: “AK Parti, dar ve çıkarcı bir gruba terk edilemez.”
Ne diyordu: “Basının propaganda aracına dönüÅŸtürülmesi ve sosyal medya operasyonları, partiye zarar verdi.”
BaÅŸka bir düzine tespit daha...
Beğenir beğenmezsiniz, katılır katılmazsınız.
Ama muhatap olarak karşısına dikilen trollerin kendilerini parti iradesi gibi konumlandırması, doğrulamıyor mu eleştirilerini?
‘Haklı çıkarırız’ endiÅŸesi bile taşımayan bir aymazlık ve pervasızlık hüküm sürüyor, kimle neyi tartışacaksınız."

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.