Sosyal Medya

Yıldıray Oğur Sabri Uzun tutuklamasının perde arkasını kaleme aldı: Sabri Bey'in suçu

14 Haziran 2001, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevine ikinci kez atanan Sabri Uzun’un ilk görev günüydü.



(Bu göreve ilk olarak 28 Åžubat günlerinde Ä°çiÅŸleri Bakanı Meral AkÅŸener tarafından getirilmiÅŸ, 1999’da Ä°çiÅŸleri Bakanı Sadettin Tantan tarafından görevden alınmıştı.)
 
Odasına dairenin ÅŸube müdürlerinden Recep Güven (ÅŸu anda FETÖ davalarının firari sanığı) girdi ve önüne bir ÅŸema koydu:
 
“O gün ÅŸube müdürü, Recep Güven odama gelerek bana en üst kısmında 'Ergenekon Örgütü' yazan bir ÅŸema gösterdi…Åžubesine giderek yanında Tuncay Güney isimli kiÅŸinin ifade tutanağını ve bir de bilgi notu getirdi. kim yaptı, neye göre yaptı' diye sordum. 'Ä°stanbul istihbarat gönderdi' dedi…EÄŸer o gün beni kandırabilselerdi, Ergenekon Operasyonu 2001’de baÅŸlayacaktı…”
 
Görev süresi de kısa oldu. Bir yıl sonra 6 AÄŸustos 2002’de ikinci kez görevden alındı.
 
3 Kasım 2002’de AK Parti tek başına iktidara geldi. 13 Haziran 2003’te Sabri Uzun üçüncü kez Ä°stihbarat Daire BaÅŸkanlığı’na getirildi. Hanefi Avcı da Kaçakçılık ve Organize Ä°ÅŸler BaÅŸkanı olmuÅŸtu. AK Parti iktidarı, 28 Åžubat’ta darbecilere karşı duran emniyetçilerle çalışmaya karar vermiÅŸti.
 
9 Kasım 2005’de Åžemdinli’de Umut Kitabevi bombalandı.
Olayı araÅŸtırmak için Meclis’te bir komisyon kuruldu.
 
2 Åžubat 2006 günü komisyona ifade veren Sabri Uzun normal demokratik ülkelerde askerin görevlerini, yapıp, yapamayacaklarını anlattı ve ertesi gün gazetelere manÅŸet olan cümleleri kurdu:
 
“Örgütün üstlenmediÄŸi eylemler olursa bu meçhul bir ÅŸeydir. Yani baÅŸka bir güç bu anormalliÄŸi yapıyor demektir. Olayın adını koyamıyoruz bir türlü. Åžimdi, hırsız evin içinde olursa kilit iÅŸe yaramaz."
 
Aynı günlerde, 2001’de kendisine Ergenekon ÅŸemasını sunmuÅŸ ÅŸube müdürü Recep Güven yanına geldi ve "Asker içinde bir örgütlenme var, biz bu örgüt üzerinde çalışmak istiyoruz" dedi.  Uzun "2001'deki örgüt mü" diye sordu. "Evet" cevabını aldı.  Ergenekon operasyonlarını baÅŸlatma teklifini sert biçimde bir kere daha geri çevirdi.
 
Åžubat 2006'da AÄŸustos'taki  YAÅž'ta Genelkurmay BaÅŸkanı olması beklenen Kara Kuvvetleri  Komutanı YaÅŸar Büyükanıt'ın dedesinin Yahudi olduÄŸunu iddia eden ulusalihanet.com sitesi açıldı.
 
27 Åžubat 2006'da Sabri Uzun,  üst makamlara bir bilgi notu yazdı ve ‘sitenin arkasında Gülen taraftarları var’ dedi. Notta bir de uyarı vardı: “Bu yayınlar Sayın Büyükanıt’ın Genelkurmay BaÅŸkanı olması halinde, Gülen cemaatinin askeri birimlerde görevli taraftarlarına yönelik olası operasyonunun önünü kesmek amacıyla yapılmaktadır.”
 
Notla birlikte hakkında düÄŸmeye basıldı. 3 Mart 2006’da hakkında Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’na mali durumunda artış olduÄŸuyla ilgili bir rapor ulaÅŸtırıldı. SoruÅŸturma açıldı ve aklandı.
 
Aynı sıralarda askerlerin önüne ise Åžemdinli olaylarında Büyükanıt ve askerleri suçlayan altı sayfalık bir rapor ulaÅŸtı. Ä°mzasız raporu onun hazırlattığı dönemin Sabah gazetesinde haber yapıldı.
 
http://arsiv.sabah.com.tr/2006/03/23/gnd101.html
 
 
Hem sivil hem de askeri cephede hedef haline getirilmiÅŸti.
 
Nitekim 22 Mart 2006’da üçüncü kez Emniyet Ä°stihbarat MüdürlüÄŸü’nden alındı. Yerine halen FETÖ ve Hrank Dink davalarında tutuklu olan Ramazan Akyürek getirildi.
 
Fakat örgüt peÅŸini bırakmadı. 2008 yılında pasif görevdeyken mahkeme kararıyla telefonu Ä°BDA-C üyesi Hüseyin Özgür sahte adıyla dinlenemeye baÅŸlandı.
 
Dinlemeler 2009 yılında bu kez Hizbullah üyesi Süleyman Karaman sahte adıyla yine mahkeme kararıyla sürdü.
 
Ardından bir suç çetesi soruÅŸturmasında ve Ergenekon soruÅŸturmasında hakkında sahte adlarla telefon dinleme kararları çıkarıldı.
 
Kararları talep eden polis ÅŸefleri, savcılar ve onaylayan hakimlerin tamamı bugün FETÖ’den ya tutuklu ya da firari.
 
2009 yılında artık Ergenekon soruşturmaları başlamıştı.
 
Habertürk’ten Fatih Altaylı’ya bir mektup yazarak Ergenekon soruÅŸturmalarının 2001 ve 2006’da nasıl önüne geldiÄŸini ve soruÅŸturmaları yapmayı nasıl reddettiÄŸini anlattı. Kitabında bu mektupla ülkeyi yönetenleri uyandırmak istediÄŸini ama uyandıramadığını yazacaktı.
 
https://www.haberturk.com/yazarlar/fatih-altayli-1001/616137-imamin-ordusu-ve-ben
 
4 Aralık 2009 günü Hrant Dink suikastıyla ilgili mülkiye baÅŸmüfettiÅŸlerine verdiÄŸi ifadede cinayeti önceden bildiren haber raporunun kendisinden gizlendiÄŸini söylemiÅŸti ama bu ifadesi arÅŸivlerde kayboldu.
 
20 Eylül 2010 tarihinde Hanefi Avcı’nın Haliç’te YaÅŸayan Simonlar kitabının ardından Ä°çiÅŸleri Bakanlığı’nın baÅŸlattığı soruÅŸturmada mülkiye baÅŸmüfettiÅŸlerine bir kere daha ifade verdi, Ergenekon soruÅŸturmaları ve o günkü adıyla Gülen cemaatiyle ilgili bildiklerini anlattı.
 
14 Åžubat 2011 günü ODA TV çalışanları, Ahmet Şık ve Nedim Åžener’i hedef alan operasyonda, ODA TV’deki bir bilgisayardan Ulusal Medya 2010 adlı belgenin çıktığı ve belgede “Sabri Uzun, kitap yazmakta kararsız, ikna edilmeli..” gibi cümleler yer aldığı iddia edildi. Yine polisin bulduÄŸunu ileri sürdüÄŸü Ahmet Şık’ın Ä°mam’ın Ordusu kitabının taslaklarında, kitabı Sabri Uzun’un yazdırdığını ima eden bölümler olduÄŸu iddia ediliyordu. Yıllarca gözaltı alınmayı bekledi.
 
FETÖ’nün hala Türkçe Olimpiyatları’na gidilip, okyanus ötesine mesaj verilen makbul bir cemaat olduÄŸu 11 Nisan 2013’de, TBMM’de kurulan Yasadışı Dinlemeleri AraÅŸtırma Komisyonu'na verdiÄŸi ifadede dinlemeleri devlet içinde bir yapının yaptığını, Ergenekon soruÅŸturmasının iki kez önüne getirildiÄŸini ve bu soruÅŸturmaların içlerinin boÅŸ olduÄŸunu anlattı hatta komisyon üyesi AK Parti milletvekilleri tarafından devam eden soruÅŸturmalarla ilgili konuÅŸmaması için uyarıldı.
 
17/25 Aralık’ın ardından 2014 yılının sonunda Ä°N adlı kitabını yazdı.
 
Bu tarihten sonra biri TRT’de yaptığımız Åžimdi ve Burada programı olmak üzere verdiÄŸi röportajlarda paralel yapıya yönelik soruÅŸturmaların bir karargahı olmadığından, örgütün esas tehlikeli ve yönetici kısımlarına dokunulmadığından bahsetti, tavsiyelerde bulundu.
 
https://www.youtube.com/watch?v=JmvCaKVgMWs
 
 
Nitekim eleÅŸtiriler haklı çıktı ve 15 Temmuz darbe giriÅŸimi yaÅŸandı. Darbenin ardından çıktığı Habertürk Tv’de verdiÄŸi bir röportajda gözyaÅŸları içinde o gece yaÅŸadıklarını anlattı.
 
Bir infaz listesinde adının geçmesi nedeniyle darbe davasına müÅŸteki olarak katıldı.
 
2018 yılında devlet tarafından verilmiÅŸ korumalarının statüsünün düÅŸürülmesine tepki gösterdi.
 
Ve 23 Nisan 2019 günü CumhurbaÅŸkanı’na hakaret, FETÖ terör örgütüne yardım ve FETÖ terör örgütü propagandası suçlamasıyla gözaltına alındı.
 
Suçlamaların delili ise 2015 yılından itibaren attığı tweetler ve 2016 yılında FETÖ’nün ihraç ettiÄŸi ve mesleÄŸe dönmeye çalışan itirafçı bir polisin ifadesinde kendisinden FETÖ’cü diye bahsetmesi.
 
Fakat 2016 yılındaki bu ifadeden neden üç yıl sonra iÅŸlem yapıldığı belirsiz. Bu ihbarı yapan kiÅŸi de belirsiz.
 
2014’den bu yana Twitter hesabını aktif olarak kullanan Uzun, zaman zaman hükümeti övmüÅŸ, zaman zaman da eleÅŸtirmiÅŸ. Sürekli FETÖ karşıtı mesajlar vermiÅŸ, milliyetçi, devletçi meÅŸruiyetçi çizgide yorumlar yapmış, hukuk, demokrasi standartlarını savunmuÅŸ.
 
CumhurbaÅŸkanı’na hakaret ve FETÖ propagandasına delil olarak gösterilen tweetinde CumhurbaÅŸkanı’nın adı geçmiyor. Gözaltına alınmadan beÅŸ gün önce attığı o tweette Ä°mamoÄŸlu’nu tebrik ederken, ona 17/25 Aralık’ı hatırlatan, “sıfırlama”, “ayakkabı kutusu”, “saat” gibi kavramları kullanıp tavsiyelerde bulunmuÅŸ.
 
17/25 Aralık’taki FETÖcü polislerin bu iddialarını, çok daha ağır ifadeler ve doÄŸrudan isim vererek zamanında MHP lideri Devlet Bahçeli de kullanmıştı.
 
O yüzden gözaltına alınmasından beÅŸ gün önceki tweetin bir gözaltı gerekçesi olması pek mantıklı görünmüyor.
 
Gözaltı alınmadan bir gün önce attığı tweet ve gelen tepkiler ise daha dikkat çekici.
 
O tweette MHP Genel BaÅŸkanı Bahçeli için “Partiya Harekatı Hırgür genel BaÅŸkanı” demiÅŸ ve bu mesaj MHP’li vekillerin belediye baÅŸkanlarının, il baÅŸkanlarının yoÄŸun tepkisini çekmiÅŸ. Daha önce doÄŸrudan Bahçeli’yi hedef alan tweetleri var.
 
Muhtemelen gözaltı kararı bu tweete tepki olarak gelmiÅŸ olabilir.
 
Bu tweetten gözaltı çıkmayacağı için de 2015’den itibaren CumhurbaÅŸkanı’na hakaret, FETÖ propagandasına yorulabilecek tweetleri toplanmış, bunlara 2016’daki ihbarla da örgüte yardım eklenmiÅŸ olma ihtimali hayli yüksek.
 
Bu yöntemin geçmiÅŸte çok örneÄŸi var.
 
Bu delillerle, 2001 yılından bu yana, o günlerde adı “Fethullah Gülen cemaati” iken bile bu örgütle kavgaya tutuÅŸmuÅŸ, halen iktidarda olan devlet büyüklerini uyarmaya çalışmış 66 yaşındaki emekli ve hasta bir emniyet müdürü, 2019 yılında FETÖ’ye yardım ve propagandan hapse girmiÅŸ oldu.
 
O gözaltına alındığında, ana muhalefet liderini yumruklayan, linçe kalkan, evini yakın diye bağıranlar da gözaltına alınmıştı.
 
Onlar emniyetten, savcılıklardan serbest kalıp evlerine döndüler ama ancak sert eleÅŸtiriler denecek tweetler atmış emniyet müdürü tutuklandı.
 
Herkese geçmiÅŸ olsun...
 
KARAR

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.