Sosyal Medya

Güncel

Hayrettin Karaman / Dert çözen finansman

Hayrettin Karaman - Yeni Åžafak



Katılım bankaları bir yandan güçlü rakipleri karşısında ayakta kalma diÄŸer yandan zarurete dayalı uygulamaları azaltarak amacına uygun hale gelme mücadelesi veriyor.

ÇoÄŸu Müslüman olan halkımız nasıl seçmeli olan (Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz’in hayatı ve Ä°slam bilgisi) derslerini seçmede gaflet ve gevÅŸeklik gösteriyorlarsa faizsizlik esasına göre çalışan katılım bankalarına teveccüh ve destekte de aynı ÅŸeyi yapıyorlar.

KiÅŸinin meÅŸru menfaatini ve helal parasını korumak istemesi onun hakkıdır, bu sebeple ihtiyacını en düÅŸük maliyetle karşılamak istemesi de tabiidir. Bir yanda yurt dışından ucuz kredi temin ederek nispeten düÅŸük faizle kredi veren faizci bankalar var, bir yanda da bir zaruret bulunmadıkça böyle bir krediyi alamayan, öz sermaye ve kâr bekleyen katılım hesaplarıyla çalışmak durumunda olan katılım bankaları var. Her ÅŸeye raÄŸmen bu bankaların daha az kazanmayı göze alarak müÅŸteriyi, faizci bankalara kaptırmamak için gayret göstermelerini tavsiye ediyoruz.

Oturacak bir eve, iÅŸinde veya zorunlu ulaşımında kullanacağı bir arabaya… sahip olmak isteyen dar gelirli ÅŸahıs, katılım bankasında maliyetin daha pahalı olduÄŸunu görürse nefsiyle mücadele etmek mecburiyetinde kalır.

Öte yandan biz yıllardır katılım bankalarının ekonomiyi ve ticareti ortaklık yoluyla finanse etmelerini ısrarla tavsiye ediyoruz. PeÅŸin alıp vadeli satmak da bir yol olmakla beraber Ä°slam bankacılığının müspet sonuçları bu yoldan deÄŸil, ortaklıkla finansman yolundan gerçekleÅŸecektir.

Bu genel deÄŸerlendirme ve durum tespitinden sonra özel bir konuya “dert çözen finansmana” gelmek istiyorum.

Alım satım yoluyla karşılanması mümkün olmayan harcamalar oluyor, insanlar bu tür harcamalara muhtaç olduklarında faizci bankalara gidip faizle ihtiyaç kredisi alma durumunda kalıyorlar. Katılım bankaları bu ihtiyacı karşılayabilmek için bir formül bulmaya çalıştı ve sonunda teverruk çözümü ortaya çıktı.

Bu çözümü halkımız zaten ÅŸu ÅŸekilde uyguluyorlardı: Ä°htiyaç duyduÄŸu mesela yedi yüz lirayı acilen elde edebilmek için mesela bin liraya vadeli bir beyaz eÅŸya alıyor, bunu mesela yedi yüz liraya satıyordu.

Teverruk uygulaması da buna oldukça yakın bir uygulamadır. Yurt dışında bu iÅŸlem için kurulmuÅŸ ÅŸirketler var, katılım bankası aracı oluyor, bu ÅŸirketlerden mesela vadeli bakır satın alınıyor, belli bir oranda ucuz olarak peÅŸin satılıyor, bakırı peÅŸin satın alan da ilk satıcıya satıyor. Sonuçta peÅŸin paraya ihtiyacı olan kiÅŸi, vadeli mal alıp peÅŸin satmak suretiyle ihtiyacını karşılamış oluyor. Bu iÅŸlemi ihtiyaç sahibinin kendi imkanlarıyla yapması zordur, almakta, alıcı bulup satmakta zorluklar vardır, bu yüzden mevcut ÅŸirketlerle bu iÅŸlem yapılıyor.

Teverrukun caiz olup olmadığı alimler arasında tartışılmıştır. Kısaltılmış adı AAOÄ°FÄ° olan ve bünyesinde tanınmış alimleri bulunduran Ä°slâmî kuruluÅŸ bu iÅŸlemin caiz olduÄŸuna fetva vermiÅŸtir.

Mesele Kanuni zamanında bile bahse konu olmuÅŸtur. Ebussuud muâmele adını verdiÄŸi bu iÅŸlemi, “mal, ucuza peÅŸin alan tarafından ilk satana satılsa bile meÅŸru görmüÅŸtür (Akgündüz neÅŸri, s.379).

Ödünç bin lirayı binyüz lira karşılığında almak için yapılan bir muamele ÅŸeklini de ele alan Ebussuud, bu meseleyi, ödünç verenin mesela ceketini ödünç alana yüz liraya satması, satın alanın üçüncü ÅŸahsa ceketi hediye etmesi, üçüncü ÅŸahsın da ödünç verene (ceketin ilk sahibine) hediye (hibe) etmesi ÅŸeklinde çözüyor. Bu çözümden sonraki kısmı aynen veriyorum:

Mesele: “Suret-i mezkurede olan muamele hiledir bundan hasıl olan ribh (kâr) haramdır” diyen kimesneye ne lazım gelir?

El-Cevab: Kâfir olur, i’tikad etti ise.

Mesele: Bazı hiyel-i ÅŸer’iyyelere Zeyd, “Hiledir, Tanrı’yı alet etmektir” dese ne lazım gelür?

El-Cevab: Ta’zîr-i beliÄŸ (etkili ceza) ve tecdîd-i iman lazım olur. (s. 385).

Ben, bu konuda farklı fetva verenler kâfir olur demiyorum. Ayrıca keÅŸke cemiyetimiz böyle ihtiyaçları karz-ı hasen yoluyla karşılasa da bunlara hacet kalmasa da diyorum. Ancak “Bu iÅŸlem Ä°slam hukukunda caiz deÄŸildir” demenin de hatalı olduÄŸunu ifade etmek durumundayım.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.