Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Tam 40 yıl oldu Kabe baskını esrarını hâlâ muhafaza ediyor

Bundan tam 40 sene önce kalabalık ve silâhlı bir grup Kabe'yi basmış, Harem-i Şerif haftalarca işgal altında kalmış, çatışmalarda yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş ve baskın çok kanlı bir şekilde, hem de Fransız antiterör birlikleri kullanılarak sona erdirilebilmişti. Ama, aradan geçen bu kadar seneye rağmen Kabe baskınının sebepleri hiçbir zaman resmî olarak açıklanmadı, ayrıntıları tam olarak öğrenilemedi.



HerÅŸey, 1979'un 20 Kasım sabahı baÅŸladı. Kabe'ye sabah namazını kılmaya gelenler bir anda "Allahuekber" nidaları ve silâh sesleri iÅŸittiler.
Baskıncıların Kabe'deki ses sistemini ele geçirmelerinden hemen sonra, liderleri mikrofonun başına geçti. "Mehdî'nin geldiÄŸini" söyledi, Suudi rejimini ÅŸeriatı terketmekle suçladı, yanında bulunan kayınbiraderi Muhammed el Kâhtânî isimli genci "Mehdî" olarak tanıttı ve Mehdî'ye biat edilmesini istedi.
 
DAÄžLAR DA Ä°ÅžGAL EDÄ°LDÄ°
 
Liderin ismi, Cuheyman ibn Muhammed ibn Seyf el Oteybî idi. Baskının hazırlıkları çok önceden baÅŸlamış, Kabe'nin altında bulunan eski devirlerden kalma yüzlerce metrelik dehlizlere aylar boyunca gizlice silâh, mühimmat ve yiyecek depolanmış, dehlizlerin ÅŸehre giden uzantıları, meselâ Ecyad Kalesi'ne uzanan yeraltı yolları da tutulmuÅŸ ve baskından sonra güvenlik kuvvetlerinin Haremi-Åžerif'e girmeleri imkânsız hale getirilmiÅŸti.
Minarelere çıkan baskıncılar, Kabe'yi çeviren Suudi askerlerin her hareketini görebiliyor ve alınan her tedbire kurÅŸunla karşılık veriyorlardı. Birliklerin avluya girebilmelerini bir tarafa bırakın, Harem-i Åžerife yaklaÅŸmaları bile mümkün deÄŸildi. Kabe'nin arka tarafına hâkim olan Ebu Kubays Dağı da baskıncıların elindeydi, yani Kabe tamamen iÅŸgal altındaydı.
 
KABE'DEKÄ° HRÄ°STÄ°YANLAR
 
Olup bitenleri kendi baÅŸlarına halledemeyeceklerini farkeden Suudi yönetimi, Pakistan'dan destek istedi ama Mekke'ye sevkedilen Pakistan askerleri de hiçbirÅŸey yapamadılar. Bunun üzerine, Fransa'dan antiterör birlikleri talep edildi. Ama, gayrimüslimlerin Mekke'ye girmeleri dinen yasaktı. Yasak, Mekke Kadısı Bin Bas'ın verdiÄŸi bir fetva ile halledildi, Fransız askerlere Mekke'ye varmalarından önce kâğıda yazılmış Kelime-i Åžehadet okutuldu, böylece güya Müslüman oldukları kabul edildi ve Mekke'ye getirilerek Kabe'nin etrafına yerleÅŸtirildiler.
Baskın, iÅŸte bu Fransız birlikleri tarafından ama akla zor gelecek bir ÅŸekilde sona erdirildi: O günlerde Mekke'nin su ÅŸebekesi yenileniyor ve ÅŸehrin her tarafına geniÅŸ borular döÅŸeniyordu. Su ÅŸebekesinin planları deÄŸiÅŸtirildi, borular Kabe'ye ve Harem'i Åžerifin altındaki dehlizlere uzatıldı, sonra içeriye tonlarca metreküp su basıldı, suya elektrik verildi ve antiterör timlerine suda yüzmeye baÅŸlayan cesedleri toplamak kaldı.
Suudiler, baskının lideri Cuheyman el Oteybî ile birkaç adamını saÄŸ olarak ele geçirdiler ve Bin Bas'ın fetvası ile taksit taksit doÄŸradılar. Önce kollan, sonra ayakları ve en nihayet kafaları kesildi ve iki hafta devam eden baskın böylece ÅŸeklen son bulmuÅŸ oldu.
Ama, 1979'un 20 Kasım'ında baÅŸlayan olayın sebepleri ve ardında kimlerin bulunduÄŸu hiçbir zaman resmen açıklanmadı. Sonraları, iÅŸin içerisinde bazı Suudi prenslerinin de yeraldığı, ama zamanın kralı Halid'in prensleri cezalandırmaktan çekindiÄŸi ve bazılarını sadece sürgüne göndermekle yetindiÄŸi öÄŸrenildi, hepsi bu kadar...
Kabe'de 1979 senesinin Kasım'ı ile Aralık'ında yaÅŸananların üzerindeki esrar perdesi hâlâ örtülü duruyor ve aralanacağı günü bekliyor.
 
MURAT BARDAKÇI - HABER TÜRK

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.