Sosyal Medya

Milletin sandıktan çıkan iradesinin üzerine ipotek koymaya çalışılmadığı süreçlere hiç mi tanıklık etmedik?

Peki, Türkiye İttifakı, milli meselelerde birlikte hareket gibi siyasetin iki cephesinden de gelen açıklamalara bakıldığında bugün için de bunun böyle olduğu söylenebilir mi?



 Muharrem Sarıkaya  / Haber Türk
 
Yani millet iradesine herkesin saygı duyduÄŸu, kimsenin de milletin oyları ile belirlediÄŸi temsilcileri aracılığıyla yapılmış kanunların dışına çıkamadığı bir toplum düzeninde mi yaşıyoruz?
 
Ya da milletin sandıktan çıkan iradesinin üzerine ipotek koymaya çalışılmadığı süreçlere hiç mi tanıklık etmedik?
 
Bütün bunları yazmamın nedeni önceki gün Ankara’nın Çubuk Ä°lçesi’nin Akkuzulu mahallesinde CHP lideri Kemal KılıçdaroÄŸlu’nu linçe yönelik iÄŸrenç saldırı…
 
Kimse bu saldırıyı haklı kılamaz veya haklı kılacak gerekçeler üretemez; hafife alacak adımlar atamaz.
 
Çünkü bugün KılıçdaroÄŸlu’nun karşılaÅŸtığı iÄŸrenç saldırı ile yakın geçmiÅŸte de Taner Yıldız, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Bülent Ecevit ve Ä°smet Ä°nönü de karşılaÅŸtı.
 
DÄ°ÄžERÄ°NDEN KALIR YANI YOK
 
Hiçbirinin de diÄŸerinden ayrı kalır yanı yoktu.
 
Çok uzaÄŸa gitmeye de gerek yok; Mayıs 2006’da dönemin Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile Ä°çiÅŸleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Danıştay saldırısında hayatını kaybeden üye Mustafa Yücel Özbilgin’in Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazına geliÅŸinde benzer saldırıyla karşılaÅŸtı.
 
Sonrasında da bitmedi; 4 yıl sonra da bu zihniyet Kayseri’de hortladı…
 
Şırnak’ta silahlı saldırıda ÅŸehit olan Jandarma Kıdemli Yüzbaşı Levent Çetinkaya’nın Kayseri’deki cenaze töreninin ardından ÅŸehitlikteki defin sırasında bir kiÅŸi “Bu Türk milletinin yumruÄŸu; al sana açılım” deyip Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın burnunu kırdı.
 
Bunu Bekir BozdaÄŸ’ın iki kez benzer tepkiyle karşılaÅŸması izledi…
 
Her bir olayın ardından olayın gerçekleÅŸtiÄŸi il ve ilçelerin halkı bunun acısını ve hüznünü yaÅŸadı…
 
NEVÅžEHÄ°R VE UÅžAK
 
Öncesinde de yok deÄŸildi…
 
Bülent Ecevit’in, katledilen eski milletvekili Zeki Tekiner’in cenazesi için NevÅŸehir’e gittiÄŸinde karşılaÅŸtığı tablo da Çiçek, Aksu, Taner ve BozdaÄŸ’dan farklı olmadı.
 
O gün büyük bir katliamın eÅŸiÄŸinden dönüldü.
 
Ecevit’in saldırı anında “Burada devlet yok” diye bağırması hâlâ hafızalarda yerini bulur…
 
Ya da Ä°nönü’nün 1959’da UÅŸak’ta taÅŸlı saldırıya uÄŸraması durumu…
 
Hiçbirinin önceki gün Kemal KılıçdaroÄŸlu’na yapılan saldırıdan farkı yoktu.
 
O günün siyasetçileri de bu saldırıları hafifleten açıklamalar yaptı, bugüne kadar aynı zihniyetin gelmesine yol açmanın dışında tek fayda getirmedi.
 
AKKUZULU’DA YAÅžANAN
 
KılıçdaroÄŸlu’na saldırı anından itibaren olay yerinde bulunan veya sığındıkları evde olanların ağırlıklı bölümüyle konuÅŸtum.
 
Farklı kesimlerin ağızından olayı dinledim.
 
Åžunu belirtmeliyim ki Taner Yıldız’a yapılan saldırıdaki zihniyetin aynısı burada da hortlamış.
 
Åžehit cenazesine katılan siyasiler kadar orada bulunan bürokratlarla da konuÅŸtum.
 
Alınan güvenlik tedbirinin sorunlu olduÄŸunu herkes kabul ediyor.
 
Buna deneyimsizlik diye de bakılabilir; ancak bugüne kadar Ankara merkezinde onlarca ÅŸehit cenazesinden örnek alınmaması ÅŸaşırtıcı.
 
Köy yolu tamamen kapanmış, acil durumda tahliye iÅŸlemi dahi yapılamaz hale gelmiÅŸ.
 
CHP lideri KılıçdaroÄŸlu cenazeye geliÅŸiyle birlikte bir grubun sözlü saldırısı baÅŸlamış, bu cenaze namazı sırasında da devam etmiÅŸ.
 
Hatta cemaatin arasına katılanlar ÅŸehide karşı dini görevini yerine getirmekten uzak davranışlar sergileyip, sürekli çevreyi tahrik eder konuÅŸmalar yapmış; kimse de kes sesini diyememiÅŸ.
 
KILIÇDAROÄžLU’NUN YALNIZLIÄžI
 
Asıl önemli olan ise ÅŸehidin cenazesinin top arabasına konulmasının sonrasında yaÅŸananlar.
 
Devlet erkanından tek kiÅŸi kalmamış; KılıçdaroÄŸlu yalnızlığa bırakılmış.
 
Bunu güvenlik iÅŸinden anlayan en az üç kiÅŸi söyledi…
 
KılıçdaroÄŸlu’nun koruma ekibinin, Ankara Emniyeti’nin istihbarat görevlileri ve hassas koruma ekibiyle olaÄŸanüstü görev yaptıklarının, polis akademilerinde okutulması gereken bir tavır sergilediklerinin altı çizildi.
 
Korunacak kiÅŸiye odaklı, silahlı çatışma yaratmaktan kaçınan ve en kısa sürede koruma gücünü arttıracak tedbire baÅŸvuran davranış sergiledikleri vurgulandı.
 
Ä°L EMNÄ°YET MÜDÜRÜNE ÖVGÜ
 
CHP cenahında Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’ın KılıçdaroÄŸlu’nun sığındığı evde 1.5 saat kalması üzerine jandarma bölgesi olmasına karşın sorumluluÄŸu üstüne alıp, ekibini devreye sokmasına duyulan övgü ve teÅŸekkür yüksekti.
 
Bir de Emniyet Harekat BaÅŸkanı’nın olayların yatıştırılması ve tedbir alınması için gösterdiÄŸi çabasına duyulan teÅŸekkür kayda geçiriliyordu.
 
Söylenen ÅŸu ki; jandarma yeteri düzeni alamamış, elindeki gücü istenildiÄŸi gibi komuta edememiÅŸ.
 
EÄŸer baÅŸtan tedbir alınıp, fiziki saldırının önüne geçecek kordon oluÅŸturulup, devlet erkanın bu kordon içinde kalması saÄŸlansaymış, bu yaÅŸananlar da olmazmış.
 
EVDE YAÅžANANLAR
 
Gelelim sığınılan evin içinde geçen zamana…
 
KılıçdaroÄŸlu teskin eden tarafta yer almış; hatta evin sahibinin korkusunu da yatıştırmış…
 
Yanındaki danışmanları ve milletvekilleri de çocuklarla oyun oynayıp onları teskin etmiÅŸ.
 
Bir ara üzerine polis parkası ve ÅŸapkası giydirilerek evden çıkması önerisine ise KılıçdaroÄŸlu, “Ben suçlu muyum ki öyle giyineceÄŸim” tepkisini koymuÅŸ.
 
Bunun sadece koruma amacına yönelik giriÅŸim olduÄŸu da konu kapanmasıyla fark edilmiÅŸ.
 
Ancak ne olursa olsun, dün yaÅŸanan aradan onlarca yıl geçmiÅŸ olsa da bugün de yaÅŸanmaya devam ediyor.
 
Åžimdi söyler misiniz ÅŸehit Yener Kırıkçı’yı kim hatırlıyor.
 
Bundan sonra bir Türkmen yerleÅŸmesi olan Akkuzu ÅŸehidi ile mi yoksa saldırısıyla mı anılacak…
 
BaÅŸta siyasiler ve Akkuzulular olmak üzere hepimiz oturup bunu düÅŸünmeliyiz.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.