Süleyman Özışık: Allah'ın evine Allah için değil, Erdoğan için gittiler!
Follow @dusuncemektebi2
Süleyman Özışık, "Bizim mahallenin medyası…" başlığıyla yayımlanan yazısında "AK Parti'nin ilk yıllarında pek çok gazeteci ve yazar, Erdoğan'ı veya partiyi yapılması muhtemel hatalar veya yanlışlar konusunda samimiyetle uyarırdı. Gerek Erdoğan gerekse parti kurmayları bu eleştiri ya da önerileri ciddiyetle takip eder, anında gereğini yapardı" ifadesini kullandı.
Özışık ÅŸöyle devam etti:
"Sonra bu durum giderek tersine dönmeye baÅŸladı.
EleÅŸtiride bulunan gazeteciler birileri tarafından aranmaya baÅŸlandı. Arayanlar, ’Beyefendi bu yazıdan, ÅŸu haberden rahatsız oldu’ diyerek bu eleÅŸtiri veya uyarıların önünü kesmeye baÅŸladı.
Enteresan olan ÅŸu ki gazetecileri arayıp ’Beyefendi rahatsız’ diyenlerin çoÄŸu gazeteciydi!
ErdoÄŸan adına ama ErdoÄŸan'ın haberi olmadan medyayı kendilerine göre dizayn etmeye çalışıyordu bu arkadaÅŸlar. ErdoÄŸan'a veya davaya sadakatin yanı sıra, kendilerine de ayrıca biat edilmesini istediler.
Ä°ÅŸ zamanla öyle bir hâle geldi ki belli gazeteleri veya internet sitelerini arayıp, ’Åžu haberi çıkarın, benim ÅŸu yazımı manÅŸet yapın’ diyebilecek kadar ÅŸirazeden çıktılar.
Söz dinlemeyenleri televizyon ekranlarından ’Paralelci’ ya da ’FETÖ'cü’ ilan ettiler. Kendileri de ErdoÄŸan'a daha yakın, çok daha yakın olabilmek için her ÅŸeyi yaptılar. ErdoÄŸan'ın hangi gün hangi camide namaz kılacağını adım adım takip edip, hemen yanı başında saf tuttular.
Allah'ın evine Allah için deÄŸil, ErdoÄŸan için gittiler!
Onların sayesinde AK Parti medyası içinde sözünün itibarı olan isimler birer ikiÅŸer harcanıp gitti. Meydan onlara kaldı. Bir televizyon programıyla yetinmediler, ikincisini yaptılar. Onunla da yetinmeyip, gazetelerin genel yayın yönetmenliÄŸi koltuÄŸunu kaptılar.
Yaptıkları televizyon programlarında âdeta bal reklamı yaparcasına AK Parti'yi övmeye baÅŸladılar. Parti içinde birilerinin yaptığı yanlışların üzerini örtmeyi marifet sandılar.
Bununla da yetinmeyip baÅŸka televizyon kanallarına el attılar. AK Parti'yi savunan gazetecilerin ekrana çıkarılmaması için baskı yaptılar. Gerekçesi sorulduÄŸunda, ’O ErdoÄŸan'ı savunuyor tamam ama zaman zaman eleÅŸtiride bulunuyor. O eleÅŸtiriler de Beyefendi'yi rahatsız ediyor’ dediler.
Kendilerine yanaÅŸan ya da yılışan ama AK Parti ile uzaktan yakından ilgisi olmayan isimleri ekrana çıkarmaya baÅŸladılar.
Bir zamanlar FETÖ'ye terörist yetiÅŸtiren eski FETÖ yöneticilerini ekrana çıkarıp konuÅŸturarak onları kahramanlaÅŸtırdılar. AK Parti'nin nimetlerinden yararlanmak isteyen gazetecileri topluma dürüst gazeteci olarak lanse ettiler...
Süreci dikkatle takip ederseniz, bugün AK Parti'ye muhalif olup, CHP ya da HDP'nin yanında yer alan gazetecilerin ya da siyasetçilerin büyük çoÄŸunluÄŸunun bir zamanlar bizim mahallenin medyası tarafından parlatıldığını göreceksiniz.
Süreci takip ederseniz, AK Parti'ye zarar veren konulara dikkat çekenlerin deÄŸil de ’Türk'e kefen biçilemez’ diye söze baÅŸlayan, ’Hayt’, ’Huyt’ diyerek milleti gaza getirmeye çalışan isimlerin cilalandığını göreceksiniz.
Evet, meydan onlara kaldı ama onlar sayesinde AK Parti medyasının bir itibarı kalmadı.
‘CHP'ye vuracağız’ derken Ekrem Ä°mamoÄŸlu gibi ismi cismi bilinmeyen bir adamı kahramanlaÅŸtırdılar. ’Suçüstü yakaladık’ dedikleri Mansur YavaÅŸ gibi bir adamı kamuoyunun gözünde maÄŸdur duruma düÅŸürdüler.
Acı ama gerçek olan ÅŸu ki bugün bizim mahallenin medyasının bir Sözcü kadar Cumhuriyet kadar etki gücü yok! Bizim hiçbir yazarımızın Yılmaz Özdil kadar, UÄŸur Dündar kadar, Bekir CoÅŸkun veya Emin ÇölaÅŸan kadar itibarı yok!
Bu gazeteler ya da bu yazarlar çok mu matah isimler? DeÄŸil elbette. Ben baÅŸka bir ÅŸeyden bahsediyorum. ’Onların sesi daha gür, daha güçlü çıkıyor’ diyorum.
Çünkü onlar, kendi adamlarını daha yukarı çıkarmak için çırpınırken, bizim mahallenin medya mensupları birbirinin paçasından tutup aÅŸağı çekmeyi, kendi dava arkadaşının sesini kısmayı, ona iftira atmayı marifet sanıyor.
Åžahit olun!
Bu isimler de önümüzdeki dönemde partiye ve davaya zarar verdiÄŸi için uzaklaÅŸtırılacak. Ve siz onları AK Parti'nin azılı muhalifi pozisyonunda göreceksiniz. Hem de çok kısa zaman içinde…
Çünkü maalesef...
Bahsini ettiÄŸim isimlerin belli bir bölümü para ve makam için partiyi ve davayı savunuyor. Kendilerinden önce davayı savunuyormuÅŸ gibi görünen, ama mamaları ellerinden alınınca muhalif gazete kuran ve ErdoÄŸan’a saydıran diÄŸerleri gibi...
Zaten takip ederseniz, bazılarının daha ÅŸimdiden muhalif pozisyonu aldığını, 40 yıllık CHP’li gibi davranmaya baÅŸladığını göreceksiniz.
Son olarak…
Bazen bizi takip eden okurlar, ’Siz ve sizin gibiler bizim mahallenin medyasında neden yer bulamıyorsunuz?’ diye soruyor.
Bilmiyorum kardeÅŸim…
Ä°stemiyorum da…
Hem DoÄŸu Perinçek gibiler çıkıp konuÅŸuyor ya!
Bize ne hacet?"
Serpil Koçak
Nisan 19, 2019 Cuma 16:45
Hepsini başından beri biz biliyorduk ve görüyorduk. Siz yeni mi gördünüz günaydın.