Cumhurbaşkanı Erdoğan: YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mazbatasını almasının ardından İstanbul'daki seçim sonuçlarının resmileşmesiyle ilgili ilk kez konuştu. Devam eden itiraz sürecine değinen Erdoğan "Sonuna kadar hak arama mücadelemize devam edeceğiz. Ama YSK noktayı koyduğu zaman bizim için de mesele bitmiştir" dedi.
Memur-Sen Konfederasyonu Uluslararası “Ä°ÅŸin GeleceÄŸi: Tehditler ve Fırsatlar” Konferansı'nda konuÅŸan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasından öne çıkan satır baÅŸları ÅŸöyle;
Genel kurul toplantıları deÄŸiÅŸim, yenilenme ve muhasebe dönemleri olmaları yanı sıra ayrıca güven tazeleme vasıtalarıdır. Memur sen için ülkemizdeki sendikal çalışmalar için yol gösterici olacaktır. Mevcut yönetimin güven tazelemiÅŸ olarak önümüzdeki dönemde çok daha güçlü, koordineli ve etkin bir ÅŸekilde sürdüreceÄŸine inanıyorum. Sendikamızın bugünlere gelmesinde emeÄŸi geçen herkese gönülden teÅŸekkür ediyorum.
Türkiye’nin son yıllardaki tüm demokrasi hamlelerinde Memur-Sen hep kritik rol oynamıştır. Sırtını vesayet odaklarına dayayan sendika aÄŸlarının siyasetçilere ayar verdiÄŸi o kötü günler hamd olsun sizlerin desteÄŸiyle artık geride kalmıştır. Kudüs’ün hakkını savunan, ihtiyaç sahiplerine el uzatan, kritik dönemlerde milli iradenin yanında saf tutan Memur-Sen ülkemiz için önemli bir kazanımdır. Türkiye’de milli iradenin, demokrasinin, insan hak ve hürriyetinin yerleÅŸmesine verdikleri destek için de ÅŸahsım ve milletim adına ÅŸükranlarımı sunuyorum.
Bazı belediyelerdeki geliÅŸmelerden rahatsızlık duyma gibi veya bulundukları yerde mücadelelerini kararlıklıkla sürdüremeyenler nedeniyle Memur-Sen asla rahatsızlık duymamalıdır.
Ä°nsanoÄŸlu hem cahildir, hem zalimdir. Bir yere kadar menfaatleriyle beraber yürür. Ben Memur-Sen camiasının dimdik ayakta duracağını biliyorum. Ben yürütmenin başıyım, yasamanın başı ise genel baÅŸkanı olduÄŸum partinin üyesidir, bütün bu imkânlarımızla zulmün karşısında durmak bizim için en önemli görevdir, Memur-Sen mensupları yerlerinde dimdik durmalıdır.
Yapılacak olan zulümlere tribünden seyirci olmayız.
"TÜRKÄ°YE DÄ°MDÄ°K AYAKTADIR VE GÜÇLENEREK YOLUNA DEVAM EDECEKTÄ°R"
Karalama kampanyasına maruz kalıyoruz. Ülkemdeki ekonomik durumla alakalı ne yazık ki bakıyorsunuz batı dünyasının belli kesimleri, tüm medya organlarıyla adeta ekonomimizi çökmüÅŸ, bitmiÅŸ vesaire gibi gösterme gayreti içine girmiÅŸtir. Ne yaparsanız yapın. Hangi baÅŸlıkları atarsanız atın. Türkiye dimdik ayaktadır ve güçlenerek yoluna devam edecektir. Bu medyaya artık biz alıştık. Bu paçavralara alıştık. Bunları yutmuyoruz. Her zaman bunlar bu baÅŸlıkları atacaktır. ‘Financial Times böyle yazmış…’ Ya sen ne yazarsan yaz. Benim ülkemin durumu ortada. Alışacaklar, Türkiye’nin gücünü de kabullenecekler. Bunlar ilk defa bu baÅŸlıkları atmıyorlar ki… Bunlar yeri gelir bakarsınız madalya dağıtırlar, yeri gelir bu tür baÅŸlık atarlar. Ülkemizdeki durum ortadadır.
"BÄ°Z SESÄ°MÄ°ZÄ° YÜKSELTTÄ°KÇE SALDIRILARIN DOZU ARTIYOR"
Küresel adaletsizlikler için biz sesimizi yükselttikçe saldırıların da dozu artıyor. Ey Financial Times, 4 milyon mülteciye ev sahipliÄŸi yapan Türkiye’yi sen tanıdın mı? Acaba senin ülkende ÅŸu anda ne kadar mülteci var? Hadi bunu haber yap bakalım. Ama biz 4 milyon mülteciye ev sahipliÄŸi yaparken, kimsenin doÄŸru dürüst ciddi desteÄŸi olmadan ÅŸu ana kadar harcadığımız 35 milyar dolardı. AB’nin bize verdiÄŸi destek, söz verdiÄŸi halde 6 milyar dolar olarak; gelen sadece 1 milyar 750 milyon avrodur. Onlar öyle yapacak, biz doÄŸrusunu yapacağız. Ülkemizdeki 4 milyon mülteciyi de acaba bir yerden destek gelir mi diye beklemeyeceÄŸiz. Elimizde bir tas çorbamız varsa, o bir tas çorbayı mülteci kardeÅŸlerimizle paylaÅŸarak yolumuza devam edeceÄŸiz.
"YEDÄ°RMEYE, Ä°ÇÄ°RMEYE, GÄ°YDÄ°RMEYE DEVAM EDECEĞİZ"
Ana muhalefetin başındaki “ben Suriyelileri ülkelerine göndereceÄŸim” demiÅŸse, Bolu’daki seçilmiÅŸ belediye baÅŸkanı “Ben bunlara bir tas çorba vermem” demiÅŸse de biz onları da onların eline bırakmadan hükümet olarak valiliklerimiz kanalıyla aynen yedirmeye, içirmeye, giydirmeye devam edeceÄŸiz.
“ASILSIZ Ä°DDÄ°ALARI GÜNDEME GETÄ°REREK ÜLKEMÄ°ZE Ä°TÄ°BAR SUÄ°KASTI YAPIYORLAR”
Her ikisi de azılı terör örgütü olan PKK’lı ve FETÖ’cülerin iftira furyasına ne yazık ki ülkemiz içindeki kimi sendikalar da lojistik destek veriyor. Asılsız iddiaları gündeme getirerek ülkemize itibar suikastı yapıyorlar. Türkiye’nin, FETÖ ve PKK’ya karşı yürüttüÄŸü meÅŸru mücadeleyi engellemeye çalışıyorlar. Elbette dünyanın hemen her ülkesinde ideolojik baÄŸnazlıkla hareket eden marjinal yapılar bulunur. Burada asıl sorgulanması gereken bu iftiraların uluslararası sendikal kuruluÅŸlar nezdinde alıcı bulmasıdır. Bizi bu rahatsız eder. Üzerinde durulması gereken örgütlü yalanın hakikati perdelemesine göz yummasıdır.
Ä°ddialar teyit edilmeden, iÅŸin aslı muhataplarına sorulmadan Türkiye karşıtı her türlü habere, propagandaya prim verilmesi rahatsız ediyor. Bizi rencide eden, masumiyet karinesinin ülkemiz söz konusu olduÄŸunda hemen rafa kaldırılmasıdır. Biz kimseden ayrıcalık beklemiyoruz. Muhataplarımızdan sadece ilkeli, tutarlı ve hakkaniyetli davranmalarını istiyoruz. Biz ülkemizle ilgili meselelerin ön yargıya kurban edilmeleri yerine, akıl, adalet terazisinde tartılmasını istiyoruz.
Bir seçim maratonunu baÅŸarıyla tamamladık. Demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye’de seçimler demokrasi ÅŸöleniyle gerçekleÅŸmiÅŸtir. Bir takım tartışmalar olmuÅŸtur. Ama bu durum demokrasimizin bir kez daha baÅŸarıyla iÅŸlediÄŸi gerçeÄŸinin teslimine engel deÄŸildir. ÅŸurası çok önemli, dünyada bizim gibi bir katılım oranına sahne olan bir baÅŸka ülke adeta yok gibidir. Yüzde 85’e varan, oldukça yüksek bir katılım oranıyla yapılan bu seçimlerin bir kez daha tüm milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Bugün Amerika’da bile yüzde 50’nin altındadır. Ama Türkiye yüzde 85’e neredeyse sırtını dayamıştır. Demokrasiye sahip çıkan tüm vatandaÅŸlarıma buradan tekrar ÅŸükranlarımı sunuyorum.
'SEÇÄ°MLERÄ°N HAYIRLARA VESÄ°LE OLMASINI DÄ°LÄ°YORUM'
Bir seçim maratonunu baÅŸarıyla tamamladık. 31 Mart seçimleri demokrasi havasıyla gerçekleÅŸmiÅŸtir. Elbette bir takım tartışmalar olmuÅŸtur. Ama bu demokrasiyle gerçekleÅŸtiÄŸi gerçeÄŸine engel deÄŸildir. Yüzde 85'e varan bir katılım oranıyla yapılan bu seçimlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
'SONUÇLAR DEMOKRASÄ°MÄ°ZÄ°N KALÄ°TESÄ°NÄ° ARTTIRMIÅžTIR'
Ä°radelerini yansıtan tüm vatandaÅŸlarımıza ÅŸükranlarımı sunuyorum. Seçim sonuçlarının demokrasimizin kalitesini daha da arttırdığına inanıyorum. Son 6 senede Gezi olaylarıyla baÅŸlayan pek çok saldırıya ülkemiz maruz kalmıştır.
Ä°STANBUL SEÇÄ°M SONUÇLARI
Seçim kanunumuz çerçevesinde yapılan hak arama mücadeleleri demokrasinin bir imkanıdır, aynı zamanda gereÄŸidir. Dolayısıyla kimse hak arama mücadelesine girdi diye, kalkıp da burada hakaretle eleÅŸtirme yoluna gidemez. GeçmiÅŸimizden bugüne her türlü siyasi parti hak arama mücadelesini vermiÅŸtir. Son nokta konulana kadar da takipçisi olmuÅŸlardır. Ama olay partime gelince niye rahatsız oluyorsunuz? Biz de sonuna kadar bu mücadelemizi vereceÄŸiz. YSK noktayı koyduÄŸu zaman bizim için de mesele bitmiÅŸtir. Ondan sonra da yola devam. Siyaset milletin maslahatını kendi menfaatinin önüne koymayı gerektirir. Türkiye’nin bekası, vatandaÅŸlarımızın birlik ve beraberliÄŸi her türlü politik hesabın üstündedir.
Henüz yorum yapılmamış.