Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Mustafa Kemal’in Musul’u kurtarmak için gönderdiği Şefik Bey’in macerası

LOZAN Anlaşması ile elimizden çıkan Musul’u aslında vermememiz gerektiği halde boş yere kaybettiğimiz ve bölgenin İngilizler’in eline geçmesini önlemek için hiçbirşey yapmadığımız yolunda yaygın bir kanaat vardır.



MURAT BARDAKÇI - HABER TÜRK ARŞİV

Ama iÅŸin aslı öyle deÄŸildir, Mustafa Kemal PaÅŸa iÅŸgalin ardından Musul’u elde tutabilmek için askerî giriÅŸimlerde bulunmuÅŸ, aÅŸiretleri yanına çekip Ä°ngilizler ile mücadele etmesi için bölgeye baÅŸarılı bir subayı göndermiÅŸ ama çabaları bir netice vermemiÅŸtir.
 
HÄ°NDÄ°STAN’DAN ASKER GELDÄ°
 
Ä°ÅŸte az bilinen bu mücadelenin, yani “Özdemir Bey Harekâtı”nın kısa öyküsü:
 
Ä°ngiltere, taşıdığı önem o devirde artık anlaşılmış olan petrole ve petrol bölgelerine sahip olabilmek için hazırlıklarına dünya savaşı öncesinden baÅŸlamıştı ve Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun savaÅŸa girdiÄŸi 1914 Kasım’ından birkaç gün sonra Åžattülarap’ın aÄŸzındaki Fav Yarımadası’nı iÅŸgal etti.
 
Irak Operasyonu’na, Ä°ngiliz askerî çevrelerinde “Mezopotamya seferi” ismi verilmiÅŸti. Operasyona katılan askerlerin çoÄŸu bölgeye Hindistan’dan sevkedilmiÅŸti ve Irak’ta iki sene boyunca kanlı çarpışmalar yaÅŸandı. Türk birliklerinin 1916’da Kutülâmâre’de zafer kazanıp bazı Ä°ngiliz generalleri esir etmesinin ardından Ä°ngilizler yeniden toparlanıp saldırıya geçtiler. 1917 Mart’ında BaÄŸdat iÅŸgal edildi, Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nun 30 Ekim 1918’de Mondros Mütarekesi’ni imzalayarak teslim olmasının ardından da 5 Kasım 1918’de Musul elden çıktı.
 
OLDUKÇA GÜÇ BÄ°R GÖREV
 
Ä°ÅŸgallerin ardından askerimiz Irak’ı terkederken aÅŸiretler Ä°ngilizler ile mücadeleye giriÅŸtiler ama güçlü Ä°ngiliz birliklerine karşı pek bir baÅŸarı elde edemediler. Bunun üzerine Ä°stanbul’dan yardım talebinde bulundular ancak Osmanlı baÅŸkenti de iÅŸgal altında olduÄŸu için hiçbirÅŸey yapılamadı.
 
AÅŸiretlerin talebinin iki sene sonra yerine getirilmesine çalışıldı ve bu iÅŸ Ankara’da yeni kurulmuÅŸ olan Meclis’e düÅŸtü. Mustafa Kemal ve zamanın Genelkurmay BaÅŸkanı olan Fevzi PaÅŸalar, bölgedeki aÅŸiretleri organize ederek Ä°ngilizler’e karşı mücadeleyi sürdürecek bir subay aradılar ve Kanunî Sultan Süleyman zamanında HabeÅŸistan’ı fethetmiÅŸ olan Özdemir PaÅŸa’nın soyundan gelen Åžefik Bey adında bir yarbayın Irak’ın kuzeyine gönderilmesine karar verdiler.
 
Emir, Yarbay Åžefik Bey’e 1 Åžubat 1922’de tebliÄŸ edildi. Åžefik Bey beraberinde birkaç Türk subayı ve Anadolu’nun güneyini iÅŸgal eden Fransız Ordusu’ndan kaçarak Türk tarafına geçmiÅŸ olan Tunuslu ve Cezayirli askerlerden meydana gelen bir birlikle 1922 Haziran’ında Irak’a girdi. Görev oldukça güç idi, Irak’ın kuzeyindeki Ä°ngilizler’i Misak-ı Millî sınırları dışına atacaklardı!
 
Åžefik Bey, Kürt liderlerden Åžeyh Mahmud Barzenci’nin de desteÄŸi ile Ä°ngilizler’e karşı harekâtını baÅŸlattı ve iÅŸgalci birliklere ardarda darbeler indirdi. 31 AÄŸustos 1922 günü Derbent’te yaÅŸanan muharebede Ä°ngilizler maÄŸlûp olunca Musul, Kerkük ve Süleymaniye birkaç gün içerisinde Åžefik Bey’in kontrolü altına girdi.
 
Ä°ngilizler tarafından desteklenen Simko adındaki bir baÅŸka Kürt liderin kuvvetlerinin de imha edilmesi üzerine, Ä°ngiltere, bölgeyi elinde tutabilmek için daha sert tedbirler almaya baÅŸladı.
 
Ä°ÅŸgalcilerin giriÅŸtikleri harekât, Türkiye’den lojistik destek alamayan Åžefik Bey’in çabalarını boÅŸa çıkartacaktı...
 
Ä°ngiliz birlikleri, Türkiye’yi tutan aÅŸiretlerden bazılarını çeÅŸitli vaatlerle kendi taraflarına çektiler, direnen aÅŸiretleri de uçaklarla bombardımana baÅŸladılar. Bombardıman sırasında havadan bildiriler atılıyor ve “Türkiye size yardım edemez” mesajı veriliyordu!
 
ANKARA’DAN DÖNÜÅž EMRÄ°
 
1923 Nisan’ından itibaren bölgede dengeler deÄŸiÅŸmeye baÅŸladı. Ä°ngilizler birliklerini takviye ederek Irak’ın kuzeyindeki askerî varlıklarını güçlendirirlerken Åžefik Bey Türkiye’den hiçbir ÅŸekilde yardım alamaz hâle geldi. Irak’taki birliklerimizin vaziyeti, gün geçtikçe daha da fena bir hâle gelirken Ankara’nın Irak politikasında da deÄŸiÅŸiklik yaÅŸandı ve Lozan’da barış görüÅŸmelerine baÅŸlamış olan Ankara, Åžefik Bey’e harekâtı durdurması talimatını gönderdi.
 
Ankara’nın emri, Åžefik Bey’de büyük bir hayal kırıklığı yarattı ve Musul’un elden çıkmasına raÄŸmen hiç olmazsa Revanduz bölgesinin bizde kalabilmesini saÄŸlamak için emri almamış gibi hareket etti. Irak’ın güneyindeki Åžii aÅŸiretlerden gelen yardım tekliflerine karşılık vermeye çalıştı ama Ä°ngilizler’in gittikçe artan saldırılarına karşı koyamadı, cephanesinin azalması, kendisine önceleri destek vermiÅŸ olan Barzan ve Palik aÅŸiretlerinin de taraf deÄŸiÅŸtirerek Ä°ngilizler’in yanına geçmesi üzerine 1923 Nisan’ının sonunda daha da zor vaziyete düÅŸtü ve çekilmeye karar verdi.
 
Ancak geri çekiliÅŸ yolları tutulmuÅŸtu. Türk birliÄŸi sarp daÄŸlarda beÅŸ günlük zor bir yolculuktan sonra 29 Nisan’da Ä°ran’a geçti. Åžefik Bey’in silahlarını ve teçhizatını Ä°ran makamlarına teslim ettikten sonra 10 Mayıs 1923’te Van’a ulaÅŸması ile Türkiye’nin Irak’ın kuzeyinde baÅŸlattığı harekât da artık son bulmuÅŸ oluyordu.
 
ALBAY ZEKERÄ°YA BEY ÇALIÅžTI
 
KurtuluÅŸ Savaşı ile ilgili kitaplarda ismine rastlanmayan Åžefik Bey hakkındaki ilk çalışmayı, son dönem Osmanlı Tarihi üzerinde önemli çalışmaları bulunan tarihçi albay Dr. Zekeriya Türkmen yaptı, onu daha sonra Murat Göztuklusu’nun çalışmaları takip etti. Zekeriya Türkmen önce “Ali Åžefik Özdemir (1885-18 Mayıs 1951)” baÅŸlıklı bir makale olarak yayınladığı çalışmasını daha sonra Atatürk AraÅŸtırma Merkezi’nden çıkan “Musul Meselesi, Askerî Yönden Çözüm Arayışları (1922-1925)” isimli bir kitap hâline getirdi. Ben, bu yazıdaki bilgileri Dr. Türkmen’in çalışmalarından naklettim.
 
HabeÅŸistan fatihinin soyundan geliyordu
 
KANUNÎ Sultan Süleyman zamanında Yemen ve HabeÅŸistan’ı fetheden Özdemir PaÅŸa ile oÄŸlu Veziriâzam ÖzdemiroÄŸlu Osman PaÅŸa’nın soyundan gelen Åžefik Bey 1885’te Ä°ngiliz iÅŸgali altında bulunan Kahire’de doÄŸdu, Ezher Üniversitesi’nde okudu, Birinci Dünya Savaşı’nda Türkiye’ye geldi ve yedek subay olarak Osmanlı ordusuna katıldı.
 
ÜÇ DÄ°L BÄ°LÄ°YORDU
 
Filistin ve Suriye cephelerinde Ä°ngilizler’e karşı savaşırken Arapça, Fransızca ve Ä°ngilizce bildiÄŸi için o zamanki istihbarat örgütü olan TeÅŸkilat-ı Mahsusa’ya alındı ve kısa zamanda teÅŸkilâtın önemli isimlerinden biri oldu.
 
Halep 1918’de iÅŸgal edildiÄŸi sırada cephede yaralanmış olan Åžefik Bey hastanede tedavi altında idi. Taburcu olmasının ardından iÅŸgalden cesaret bularak şımaran Ermeni ve Arap eÅŸkiyalarla mücadele etti, takibe uÄŸrayınca Irak’a geçti, ardından Åžam’a gitti ve iÅŸgalcilerle mücadelesine devam etti.
 
Mustafa Kemal PaÅŸa, Ä°stanbul ile Anadolu’nun da iÅŸgale uÄŸramasının ardından, Åžefik Bey’e Hatay ve Gaziantep’te milis teÅŸkilatları kurması emrini verdi. Gaziantep’te yarbay rütbesiyle Fransızlar’a karşı savaÅŸan Åžefik Bey 1922’de Irak’a, Ä°ngilizler ile mücadeleye gönderildi ama Musul’u kurtarma çabaları sonuçsuz kalınca Ä°ran üzerinden Türkiye’ye döndü.
 
BÜTÜN EVRAKI KAYBOLDU
 
Åžefik Bey, Cumhuriyet’in ilânından sonra Gaziantep’e yerleÅŸerek ticaretle uÄŸraÅŸtı ve müteahhitlik yaptı. 14 Nisan 1939’da Siirt milletvekili olarak Meclis’e girdi. Daha sonra Gaziantep’ten milletvekili oldu, 5 AÄŸustos 1946’ya kadar Meclis’te bulundu ve ardından Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yönetim kuruluna tayin edildi.
 
Soyadı Kanunu’nun kabulünden sonra ceddi Özdemir PaÅŸa’nın ismini kendisine soyadı olarak alan iki çocuk babası Åžefik Bey hayata 18 Mayıs 1951’de veda ederek Gaziantep ÅžehidliÄŸi’ne defnedilecek, vefatının hemen ardından tuhaf bir hadise yaÅŸanacak, Åžefik Bey’in içerisinde çok önemli evrakının bulunduÄŸu ve evinde muhafaza ettiÄŸi çantası kaybolacaktı.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.