Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Kemalizmin kadını gerçekten 'özgür' kıldığı söylenebilir mi?

Kemalist ideolojinin kadının özgürleşmesini, kadının eğitimi ile ilişkilendirmesinin, meseleyi ne kertede doğrulanabilir sonuçlara taşıdığı şüphelidir. Kaynak: Kemalist tesettür ve kadın özgürlüğü - Hilmi Yavuz



Hilmi Yavuz - Time Türk

Toplumda kadının erkeklerle eÅŸit haklara sahip olabilmesinin onun eÄŸitilmiÅŸ olmasına, eÅŸit haklara sahip olunca da kadının özgürleÅŸmesinin mümkün olacağına dair Kemalist yaklaşımın, siyasal ve sosyal alanda eÅŸit olanaklar tanımış olmasına raÄŸmen, kadını gerçekten 'özgür' kıldığı söylenebilir mi?
Hemen belirteyim: Cumhuriyet ideolojisinin, kadın özgürlüÄŸünü onun eÄŸitilmiÅŸ olmasıyla iliÅŸkilendirmesi, bu ideolojiye özgü bir yaklaşım deÄŸildir. Tanzimat da kadın özgürlüÄŸünü, onun eÄŸitilmesiyle iliÅŸkilendirmiÅŸ, ancak eÄŸitimi özel alanla sınırlandırmıştı. ÖzgürleÅŸmenin, eÄŸitim yoluyla gerçekleÅŸtirilmesi konusunda Kemalist ideolojinin yaptığı, kadının eÄŸitimini özel alandan kamusal alana taşımış olmaktan ibarettir. Kadın artık evinde [özel alan] deÄŸil, Cumhuriyet okullarında [kamusal alan] öÄŸrenim görecektir...
Önemli bir nokta, Cumhuriyet'le birlikte kadın eÄŸitiminin kamusal alana taşınmasının, kadının kamusal alanda görünürlüÄŸünü nasıl mümkün kılabileceÄŸidir. Kadınlar, kamusal alanda, erkeklerle birlikte aynı sınıflarda öÄŸrenim göreceklerdir ama bu taşınmanın, kadının görünür kılınmasını zorunlu hale getireceÄŸi de ortadadır.
Kemalist ideoloji bu meseleyi, kadının kamusal alana erkek giysileriyle çıkartılarak görünür kılınması yoluyla çözmüÅŸtür. Dikkat edildiyse görülecektir: Cumhuriyet'in ilk on yılında toplumda eÄŸitilerek belirli bir statü edinip öne çıkmış kadınların giyim kuÅŸamları, erkek giyim kuÅŸamı gibidir;- ya da kuramsal bir deyiÅŸle, eril [masculin] giyim kuÅŸam! Ceketli, kravatlı, pantolonlu kadınlar! Eril giyimli kadınların, özellikle Atatürk'ün çevresinde görünmeleri, bu giyim kuÅŸam tarzının, kadınların kamusal alanda görünür kılınmalarına iliÅŸkin bir model olarak sunulduÄŸu anlamına gelir. Bir tür Kemalist tesettür!
Evet, 'Kemalist tesettür';- ÅŸundan dolayı: Çünkü Osmanlı devletinde tesettür, nasıl Ä°slamî açıdan kadının kamusal alana çıkabilmesini mümkün kılan bir meÅŸruiyet zemini oluÅŸturuyor idiyse, eril giyim kuÅŸam da Cumhuriyet'in ilk yıllarında kadının kamusal alana çıkabilmesini mümkün kılan bir meÅŸruiyet zemini hazırlamıştır. BaÅŸörtüsü, Ä°slamî ya da daha geniÅŸ bir ifâdeyle, geleneksel baÄŸlamda ne anlama geliyor idiyse, eril giyim kuÅŸam da, Cumhuriyet'in ilk yıllarında modernlik baÄŸlamında o anlama gelmekteydi: Toplumsal kimlik [gender] rollerinin, giyim kuÅŸamla da dışa vurulduÄŸu biliniyor. Erken Kemalizm, Cumhuriyet kadınının toplumsal kimliÄŸini, eril [masculin] giysilerle belirleyerek kamusal alanda görünür kılmıştır. Bu, Kemalizm'in kadının toplumsal kimliÄŸini [gender] eril söylem üzerinde sabitlediÄŸini gösterir.
Asıl soruya dönelim: Erkek egemen veya antropolojik bir terminolojiyle söylemem gerekirse, ataerkil [patriarchal] bir toplumda, kadının kurtuluÅŸunun gerçekleÅŸmesi söz konusu olabilecek midir? DiÅŸil [feminin] bir söylemle dilegetirilen toplumsal cinsiyet kimliÄŸine iliÅŸkin feminist talep, bir çözüm saÄŸlayabilecek midir?
Görünen o ki, modernlik, kadının toplumsal cinsiyetinin biyolojik cinsiyetiyle [sex] alımlanması baÄŸlamında gelenekselden farklı bir konumda deÄŸildir. ModernliÄŸin, kadın için bir toplumsal cinsiyet iktidarını inÅŸa edemiyor olması, verili erkek egemen yapı içindeki feminist çabaların, kadının kurtuluÅŸunu saÄŸlayabilme konusunda, bana göre elbet, sonuçsuz kalacağını göstermektedir.  

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.