Sosyal Medya

Güncel

Abdurrahman Dilipak: Dualarınızın kabul edilmesini istiyorsanız din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinmeyeceksiniz

Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit



AB’den, NATO’dan ayrılalım mı?

Ayrılalım gitsin. AB eski AB deÄŸil. NATO da öyle. Bugünkü AB’nin; Victor Hugo’nun, Paris Sanayi Fuarının tanıtım kataloÄŸunun başında yer alan manifestoda hayal ettiÄŸi o “Europe” ile ne alakası var. Madlen baba öldü, Javert AB komiseri oldu. Batı hâlâ kendini dünyanın jandarması zannediyor. Beyazları efendi, diÄŸer halkları “Zenci” kabul ediyor. Tabii “Beyaz” deyince beyazın da beyazı var.
 
O “güç ve estetiÄŸin evliliÄŸinden doÄŸan” Europe artık sadece bir mitoloji kahramanı Paris ise, transseksüel oldu ve “yeryüzünde bir cennet” hayal edenlerin akın ettiÄŸi Åžanzelize barlarında çalışıyor. Batı artık Talud’un safından ayrıldı ve Calud’un askeri oldu. Goliath’a sığındılar. “Tanrının halkı” dedikleri Ä°srail kendilerini Firavunun zulmünden kurtaran Rablerine ihanet ettiler. “Lanetlendiler” ve  Yuhanna vahyi’ndeki “Gazab”ı ve “Vay”ı hakettiler.
 
Sahi, ÅŸimdilerde FETÖ belasına karşı iÅŸbirliÄŸi ettiÄŸimiz BÇG bir NATO organizasyonu deÄŸil mi idi! Hani, “Tehlikenin rengi” kırmızdan YeÅŸil’e dönmüÅŸtü ya, üyesi olduÄŸumuz NATO bizi düÅŸman ilan etmiÅŸti. Turhan, “Cumhuriyet”te, o günlerde NATO’daki durumumuzu “Domuz sürüsündeki koyun” olarak çizmiÅŸti. FETÖ de aslında NATO ülkelerinin bir baÅŸka projesi deÄŸil mi idi.
 
Zaten BM Güvenlik Konseyi’nin onayladığı iÅŸler dışında, icra açısından eli kolu baÄŸlı bir sömürge kolonisi temsilcilerinden oluÅŸan, Kenan Evren’in 5’li çetesinin danışma meclisinden baÅŸka bir anlam ve deÄŸer taşımayan bir yapıda deÄŸil mi?
 
Asıl gerçek ÅŸu: Batının dayandığı kavram ve kurumlar çöktü. Kendi aralarında da birbirlerine düÅŸtüler. Dinlerini, ahlaklarını, gelecek tasavvurlarını kaybettiler. Dayandıkları kurumlar çözüm deÄŸil sorun üretiyor.
 
Aslında herkes her ÅŸeyin farkında. Ama birbirimizin yüzüne gülüyoruz iÅŸte. PKK Türkiye için “Beka sorunu” olarak gösteriliyor da, peki bu sorunu başımıza bela eden kim! “Beka sorunu” diye takdim edilen HDP. Onu suçlarken “arkasında PKK var” diyoruz. CHP’yi HDP ile iÅŸbirliÄŸi yaptığı için suçluyoruz da, o PKK, FETÖ belasını başımıza saran kim, o konuda ne yapıyoruz.
 
Davos’taki “One minute”, Ä°HH’nın “Mavi Marmara”, Genç siviller’in siyasi literatürümüze kazandırdığı, ErdoÄŸan’ın popüler hale getirdiÄŸi “Dünya 5’ten büyüktür” ile bir hassasiyet oluÅŸturulsa da, durum ortada. “Rabia” “bizim” olduktan sonra “evrensellikten ulusal bir kaygıya” dönüÅŸtü bu arada.
 
Yeni Dünya Düzeni’ninde bugün batının dayattığı, o cici demokrasi, laiklik, özgürlük dedikleri, ya da “hukuk” dedikleri “Norm”ların bir karşılığı olmayacak. Sanırım kolay bir geçiÅŸ dönemi olmayacak. Kısa da sürmeyecek. Uzun soluklu bir mücadeleye hazır olmalıyız. DeÄŸiÅŸen ÅŸartlara uyum performansı çok önemli. Bu süreçte kendi içimizde birlik olmak da hayati öneme sahip. Sadece kendi içimizde deÄŸil. Ä°ttihad, Ä°ttifak, Ä°tilaf temelinde tüm dünyada iÅŸbirlikleri kurmalıyız. Bu anlamda kendi içimizde düÅŸmanlar  olabilir ve düÅŸman ülkelerde dostlar bulabiliriz kendimize. Çok dikkatli, sabırlı, kararlı, bilgili ve cesur olmalıyız. Ve hepsinden önemlisi, herkes için adalet, barış, özgürlük ve saadet vaad eden bir hayalimiz olmalı. “Nasıl bir dünya” hayal ediyoruz? Ve bu hedefe ulaÅŸmak için nasıl bir bedel ödememiz gerekiyor.. Bunu düÅŸünüyor muyuz. Cemaat yapılarının, üniversitelerin, düÅŸünce kuruluÅŸlarının, STK’ların, iÅŸadamlarının, Media’nın böyle bir “derdi” var mı? Karanlığa küfretmeyi bırakıp, kalkıp bir mum yakmamız gerek. Karanlık aydınlığın yokluÄŸudur. Işık gelince karanlık yok olur. Beynimiz gerçeÄŸin ışığını, kalbimiz hakikatın nurunu yaymadığı için aslında dünya böylesine karanlık. Åžeytanın varlığı günah iÅŸlememizin bahanesi, gerekçesi deÄŸildir. O zaman niçin Allah’ın yardımı bize ulaÅŸmıyor ona bakalım. Unutmayalım ki, Allah’ın yardımı cahillere ve zalimlere ulaÅŸmaz. Ve biz kendimizi deÄŸiÅŸtirmeden Allah’ın yardımı bize ulaÅŸmaz. EÄŸer Hz. Ä°brahim gibi “…Bu beldeyi emin bir belde yap ve oÄŸullarımı putlara tapmaktan koru” diyecekseniz ve dualarınızın kabul edilmesini istiyorsanız, para, kadın, makam gibi ÅŸeyleri put edinmeyeceksiniz, din ve devlet büyüklerini Ä°lah ve Rab edinmeyeceksiniz. Bu cinayetin adına da “Biad” demeyeceksiniz. Biad, karşılığını yalnız Allah’tan bekliyor olarak mücadele etmek için sözleÅŸenlerin verdikleri söze sadık kalacaklarını beyan etmek demektir. Karşılığında Cennet’in satın alındığı bir sözleÅŸmedir.
 
Müttefikimiz ABD, bize karşı Mezopotamya’da bir “Arap NATO’su” oluÅŸturmak ve bunun içine SDG ÅŸemsiyesi altında PKK-PYD ve diÄŸer haçlı unsurlarını da yerleÅŸtirmek istiyor.
 
Sabancı’nın katili olduÄŸu söylenen Fehriye Erdal DHKP-C’nin tetikçisi idi ama o NATO karargahının bulunduÄŸu merkezde korunuyor.
 
Türkiye bu örgütlerden ayrılırsa ne olur. Aslında AB ve NATO ağır bir darbe alır. BM’nin meÅŸruiyeti tartışması yoÄŸunlaşır. Ama öte yandan uluslararası derin güçler Türkiye’ye karşı topyekûn bir savaÅŸ baÅŸlatırlar. Ama aynı zamanda ağır bir yara alırlar. Süreç hızlanır
 
Peki biz böyle bir durumda, bu yapılar dağıldığında bunların yerine yeni bir yapılanma gerçekleÅŸtirebilecek miyiz? Ä°ÅŸte asıl sorun burada. Bir ÅŸeyi ortadan kaldıracaksanız yerine daha iyi bir ÅŸey koymanız gerek. Düzensizlik, karmaÅŸa çözüm deÄŸildir.
 
Peki o yapıların içinde durmamızın bir anlamı var mı? Fazla bir anlamı yok. Ama o ülkelerle iÅŸlerin daha kötü olmaması için, kapıları açık tutmak, oradaki Müslümanlar ve Türkler için temasın sürdürülmesi önemlidir. Bizim görevimiz kapıları kapatmak deÄŸil kapıları açmak. Her yere ulaÅŸabilmeli, sesimizi duyurabilmeliyiz. Her yerde ittifak kuracağımız birileri vardır. Ama tavize, boyun eÄŸmeye hayır! EÄŸer ayrılacaksak, onlar çıkarsınlar bizi. Ä°tirazımızı yükseltmeliyiz. Sessiz kalmamalıyız, boyun eÄŸmemeliyiz. Geç kalmayalım, acele de etmeyelim. Akıllı, dürüst ve cesur olalım. Herkes için en iyi olanı teklif edelim. DikbaÅŸlılık etmeden başı dik olalım. Ama bilelim bu yapıların ömrü uzun deÄŸil. Bunların geleceÄŸi yok. Ve o Kızılderilileri yok eden, kara derilileri köleleÅŸtiren, sarı ırkı sömüren, ülkelerini iÅŸgal eden, 1 ve 2. Dünya savaşını çıkaran, soÄŸuk savaşı örgütleyen yine “beyaz adam” sinsi planlar yapıyor. SavaÅŸ, darbe ve terörle rakiplerini dize getirmeye çalışıyor.
 
Dolar kapitalizmin hisse senedidir. Kapitalizmin baÅŸ ÅŸehri Ä°ngiltere, ABD, Vatikan, Paris’tir. Emperyalizmin putu devrilirken ceplerinde, kasalarında ve merkez bankalarında dolar bulunduranlar, o ölçüde bu enkazın altında kalacaktır. 
 
Åžimdi düÅŸünme ve çözüm üretme zamanıdır. Kavga ve slogan zamanı deÄŸil. Bunu yaparken merhametimiz gazabımızdan, sevgimiz nefretimizden büyük olmalı. Bütün insanlığın hayrına olmayan bir çözüm önerisi bizim önerimiz olmamalı. Ä°ttihat, Ä°ttifak ve Ä°tilaf yoluyla iki günümüz birbirine eÅŸ olmadan geleceÄŸe doÄŸru yürümeliyiz! Selâm ve dua ile.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.