Kürsü
Hayrettin Karaman: Yahudiler Madagaskar’a sürülmedi ama…
Follow @dusuncemektebi2
Hayrettin Karaman- Yeni Åžafak
Arap Baharı’nı kışa çevirmek için varını yoÄŸunu sarf eden Körfez Ülkeleri ve Suud, Ä°srail ve ABD’nin güdümünde neye hizmet ettiklerini ya bilmiyorlar veya daha muhtemel olanı hırsları ve aÅŸağılık çıkarları iman ve ahlaklarını alt etmiÅŸ bulunuyor. Bugünlerde Sudan, Cezayir ve Libya’da ataÄŸa kalkan hareketlerin arkasında da bu kumpanyanın olduÄŸu kesin gibi görünüyor.
Ä°srail vaktiyle uÄŸradığı zulmü ve soykırımı devamlı canlı tutarak Batı kamuoyunu arkasına almayı baÅŸardı, antisemitizm karar ve kanunlarıyla da ağızlara kilit vurdu. Âdî menfaatlerine tapan siyonist siyasetçiler ile baÄŸnaz siyonist dindarların iÅŸbirliÄŸinin en pahalı faturası Filisitinlilere, artanı da OrtadoÄŸu’ya kesiliyor ve Siyonist hareket geçmiÅŸten ibret almaya, zulmün acısını çekmiÅŸ bir toplum olarak baÅŸkalarına zulmetmekten çekinmeye yaklaÅŸmıyor, iltifat etmiyor.
Bu satırları yazmama ve Madagaskar planını hatırlatmama sebep olan ise okuduğum şu haberdir:
ABD BaÅŸkanı Tramp bir Yahudi kuruluÅŸunda yaptığı konuÅŸmasında ÅŸunları söylemiÅŸ:
“ABD ve Ä°srail, Filistinlileri topraklarından çıkarıp Sina’ya yerleÅŸtirmek, orada Filistin devleti kurmalarını saÄŸlamak ve Filistin’i bütünüyle Ä°srail’e bırakmak üzere anlaşıp Sisi’den Sina’yı satın almak üzere teÅŸebbüse geçtiler. Mısır’dan Gazze ile Sina arasındaki sınırı açmasını isteyeceÄŸiz. En çoÄŸunu Körfez ülkeleri vermek üzere diÄŸer ülkelerden de bu maksatla 800 milyar dolar talep ediyoruz. ABD ise bu bedele maddi katkıda bulunmayacaktır.”
Peki ABD, Ä°srail ve Körfez ülkelerinin başı çektiÄŸi bu cinayete sözde insan haklarının bekçisi olan diÄŸer devletler ve kurumlar ne diyecekler?
EÄŸer Ä°slam dünyası diye isimlendirilen, ama adı var kendi yok olan dünya ayaÄŸa kalkmaz ve bedel ödemezse diÄŸerleri birkaç süslü laf söyler sonra iÅŸin üzerine yatarlar; hep böyle olmuyor mu?
Bu teÅŸebbüs bana Madagaskar planını hatırlattı; bu da inÅŸallah onun gibi baÅŸarısız olacaktır.
Neydi o plan?
Avrupa Yahudilerinin yüzyıllardır yaÅŸadıkları topraklardan sökülerek Afrika’ya gönderilmeleri fikri 1940’larda Nazilerin bulduÄŸu bir fikir deÄŸildi. Madagaskar fikri ilk olarak 1885 yılında Fransız akademisyen Paul De Lagarde tarafından ortaya atıldı. 1904-05 yıllarında doÄŸu Avrupa Yahudilerinin Uganda’ya yerleÅŸmesi fikri Siyonist Kongresi’nde büyük tartışmalara sahne oldu. Uganda planı kongrede uzun süren tartışmalar sonrasında iÅŸletilemez bulunarak reddedildi. Yahudilere Filistin haricinde bir yurt arama geleneÄŸi 1940’lara kadar 20. yüzyıl boyunca da içlerinde Britanyalı antisemit Henry Hamilton Bearnish’in de bulunduÄŸu birçok kiÅŸi tarafından devam ettirildi. 1937’de Polonya hükümeti Madagaskar fikrini tekrar ortaya attığında bir komisyon kurdu. Bu komisyon adanın en fazla 5000 aileyi barındırabileceÄŸini belirterek planı reddetti. 1940 yılında Nazi Almanyası’nda Madagaskar fikri tekrar gündeme geldi. Yahudilerin devamlı Madagaskar’a gönderilmek istenmesi tesadüf deÄŸildi. Her ÅŸeyden önce Avrupa’dan oldukça uzaktı. Ayrıca az verimli toprakların ve çok az yer altı zenginliÄŸinin bulunduÄŸu bir yerdi. Dolayısıyla Avrupalılar bu ada ile ilgili iÅŸlerine yarayacak hiçbir ÅŸey bulamadıkları için bu adayı “Yahudi sorunu”nu çözecek bir yer olarak görüyorlardı. Eichmann’ın bu planı 3 Temmuz 1940’ta sunmasının “makul” sebepleri vardı: Naziler, Fransa’yı iÅŸgal etmek üzereydi ve Madagaskar adası o sırada Fransa’ya baÄŸlı idi. Eichmann da Madagaskar adası ile ilgili maddeyi teslim anlaÅŸmasının içine katmak istedi. Adolf Eichmann bu planı çok boyutlu olarak hazırlamıştı. Yahudilerin adaya naklini Britanya’ya ait olan ve Almanya’nın Britanya’yı fethi sonrası el koyacağı dünyanın en büyük deniz filosuyla, operasyonun finansmanını ise Yahudilerin el konulacak malvarlıklarıyla yapmayı planlamıştı. Nakliye sırasında zor koÅŸullardan dolayı birçok fire verilecekti ama bu o kadar önemli deÄŸildi. Madagaskar’da kurulmak istenen sistem daha çok büyük bir gettoyu andırıyordu. Adada Yahudiler kendi kendilerini yönetecek fakat dışarı ile hiçbir baÄŸları olmayacaktı. Dolayısıyla ada, Yahudilerin Amerika’daki soydaÅŸlarının yaramazlık yapmamaları için esir tutulduÄŸu, SS’lerin kontrolündeki büyük bir polis devleti haline gelecekti. Plan, Almanların, Ä°ngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin yenemedikleri 1940’taki Britanya savaşı sonrasında nakliye için filo bulunamaması üzerine rafa kaldırıldı. 1942’de Madagaskar’ın Ä°ngilizler tarafından iÅŸgal edilmesi üzerine de iptal edildi.
Bugün yapılan hain planın engeli nakliye olamaz; çünkü gidilecek yer hemen sınırın ötesinde. Bu ve benzeri planları önleyecek güç Müslümanların ÅŸöyle veya böyle hakim oldukları ülkelerin ve özellikle Müslüman halkların elindedir. BM’de alınan yüzlerce karar uygulanmalı, Ä°srail iÅŸgal ettiÄŸi topraklardan çekilmeli, Kudüs Filistin devletinin baÅŸÅŸehri olmalıdır. Bu kutsal topraklar Müslümanların elinde olduÄŸu sürece, geçmiÅŸte olduÄŸu gibi bugün de bütün ilgili din mensupları ziyaret ve ibadetlerini rahatça yapabileceklerdir. Ä°srail’in elinde olduÄŸu sürece ne olacağı ise bugünden bellidir.
Henüz yorum yapılmamış.