Sosyal Medya

Ömer el Beşir kimdir?: Sudan'da neler oluyor, son gösterilerin öncekilerden farkı ne?

8 yıl önce Arap Baharı'nın teğet geçtiği Sudan, Cezayir gibi kendi zamanında isyan sayfasını açtı.



Halk sübvansiyonların kaldırılmasına baÄŸlı olarak ekmek, yakıt, tüp ve elektriÄŸe gelen zamlar yüzünden 19 Aralık'tan beri Devlet BaÅŸkanı Ömer el BeÅŸir'e karşı ayakta.
 
Aynı dönemde Cezayir halkı Abdelaziz Buteflika'nın beÅŸinci dönem baÅŸkanlık adaylığına isyan edip nihayetinde ordunun "fiske" darbesiyle ilk baÅŸarısını elde etti. Buteflika'nın istifasını takiben ordunun perde arkasında ağırlığını koruduÄŸu sistem, demokratik dönüÅŸüme izin verecek mi, zaman gösterecek.
 
Çok benzer olmasa da Sudan Ordusu da 'ülke yönetiminin etrafında kenetlendikleri' yönündeki ilk açıklamasına karşın, 8 Nisan'da göstericileri istihbarat ve polise karşı koruyan bir tavır sergiledi. Askerler baÅŸkanlık konutu, savunma bakanlığı ve istihbarat binalarının bulunduÄŸu yerleÅŸkeyi kuÅŸatan göstericilere yapılan müdahaleyi havaya ateÅŸ ederek durdurdu. Bu tutum "Cezayir'deki senaryo burada da mı iÅŸliyor?" sorusunu akla getirdi.
 
Ladin'e ev sahipliğinden CIA'le ortaklığa
Sudan etnik, kabilevi, dini ve bölgesel çatışmalardan geçen zorlu bir coÄŸrafya.
 
Siyasi ve toplumsal fay hatları, 1989'da Ä°slamcıların desteklediÄŸi ve ÅŸeriat vaat eden darbeyle iktidara gelen el BeÅŸir'in ayakta kalmasına yardım etti. El BeÅŸir 1989 darbesi sonrası kâh çatışarak kâh pay dağıtarak kabileleri ve bunların siyasi-askeri uzantılarını idare etti. 30 yılı geride bırakan el BeÅŸir en nihayetinde dışarıda rahatlamaya baÅŸlamışken bu kez içeride kaybetti.
 
El BeÅŸir 1989 darbesi El Kaide lideri Usame bin Ladin'le iÅŸ yapıp yabancı Ä°slamcı örgütlere sığınak sunarak ABD'yi karşısına almıştı. 1996'da Ladin'e kapıyı gösterip CIA'e açarken bu sefer 1989 darbesinin ideoloÄŸu Milli Ä°slami Cephe lideri Hasan el Turabi ile yollarını ayırmıştı. Turabi'nin ömrü 2000'lerde hapislerde geçti.
 
ABD'nin hedefinde olmasına raÄŸmen el BeÅŸir 11 Eylül saldırılarından sonra CIA'e kapılarını daha da açtı. Ancak 2003'te Darfur'da Arap kabileleri silahlandırıp, özellikle de Cancavid milislerini, Afrikalı kabilelerin başına musallat ettiÄŸi için Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde (UCM) soykırım suçundan mahkum edilip arananlar listesine girdi.
 
Böylece, dünyanın önemli bir kısmından ayağını kesmek zorunda kaldı. Yine de Sudan'ın istikrarı hatırına uluslararası aktörler el BeÅŸir'in peÅŸine çok da düÅŸmedi. ABD ve AB Hartum'la çalışmaya devam etti. BM Güvenlik Konseyi'nden Çin, yatırım yaptığı Sudan'da statükodan yana olurken, Rusya'nın Hartum'la arası zaten iyiydi. Hatta Rus özel güvenlikçiler ÅŸu sıralar Sudan kuvvetlerini eÄŸitmekle meÅŸgul.
 
El BeÅŸir son yıllarda yeni bir eksen arayışına girdi ve etrafındaki tecridi biraz daha kırdı. El Åžebab gibi örgütlere karşı CIA'e istihbarat desteÄŸi sunan El BeÅŸir, 2011'de Güney Sudan'ın bağımsızlığını "olgunlukla" karşıladığı için Batı'da zımnen takdir topladı.
 
Daha önemlisi, 2016'da Ä°ran'la iliÅŸkileri kesip, Suudi Arabistan ve BirleÅŸik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Yemen'de baÅŸlattığı savaÅŸa 1000 askerle katıldı. Bu ÅŸekilde Amerikan yaptırımlarının son bulması için Körfez kapısını deniyordu. ABD bu eÄŸilimi karşılıksız bırakmayıp, 10 yıldır uyguladığı yaptırımları 2017'de kaldırırdı ama Sudan'ı "terör destekçisi" listesinden de çıkarmadı.
 
Sudan bu kilidi açmak için 2018'de FBI ile iÅŸbirliÄŸi anlaÅŸması imzaladı. DışiÅŸleri Bakanı El Dirdiri Muhamed Ahmed bir umutla geçen kasımda Washington'a gitti. ABD, Sudan'ı 1993'te eklediÄŸi kara listeden çıkarmak için teröre karşı iÅŸbirliÄŸini geniÅŸletme, Darfur, Mavi Nil Eyaleti ve Güney Kordofan 'da asilerle çatışmalara son vermesi, basın, ifade ve inanç hürriyetini garanti altına alması gibi ÅŸartlar koÅŸuyor.
 
Ekonomi vurdu
Uluslararası aktörlerin el BeÅŸir'i zorlamadığı bir dönemde iÅŸleri batıran ekonomi oldu.
 
Güney Sudan'ın ayrılması, Hartum'u yüzde 75 oranında petrol gelirlerinden mahrum etti. Bu toplam döviz gelirinde yüzde 60 kayba tekabül ediyor. Ülkenin borcu 50 milyar dolar. Amerikan yaptırımlarının kaldırılmasına büyük umut baÄŸlanmıştı. Ancak ülkenin kara listede tutulması finansal kaynaklara ulaÅŸmayı engelledi.
 
Sonunda el BeÅŸir, IMF'nin tavsiyelerine uyarak sübvansiyonları kaldırıp kamusal ÅŸirketleri özelleÅŸtirme yoluna gitti. ÖzelleÅŸtirilen demiryolları ve limanlarda çalışan onbinlerce insan iÅŸsiz kaldı. Enflasyon fırladı, cüneyh eridi. Nakit ve yakıt kuyrukları bezdirdi.
 
Bunlar yetmezmiÅŸ gibi iktidardaki Milli Kongre Partisi, BeÅŸir'in 2020'de tekrar aday olabilmesinin önünü açmak için anayasayı deÄŸiÅŸtirmeye kalkıştı. Ve sonunda isyan patlak verdi.
 
Ortak cephe: Sufiler, selefiler, darbeciler, darbe mağdurları
Doktor, öÄŸretmen, avukat, gazeteci ve iÅŸçileri temsil eden Sudan Odalar BirliÄŸi'nin çaÄŸrısı üzerine baÅŸlayan gösteriler yayıldı.
 
2014'te el BeÅŸir'e karşı kurulan Sudan ÇaÄŸrısı platformu buna eÅŸlik etti. 22 muhalif partiden oluÅŸan Ulusal DeÄŸiÅŸim Cephesi bundan geri duramadı. Bunlar arasında El BeÅŸir'in 2015'te kurduÄŸu uzlaşı hükümetinde yer alan partiler de var.
 
Sufi hareketi Ensar'ın desteklediÄŸi Ümmet Partisi koalisyondan ayrıldı. Partinin 50 yıllık lideri Sadık el Mehdi 1989 darbesiyle baÅŸbakanlıktan indirilmiÅŸti. Darbeyi bugüne kadar 'Ä°slami kurtuluÅŸ devrimi' olarak savunagelmiÅŸ Ä°slamcıların bir kısmı da el BeÅŸir'e 'yetti artık' deyiverdi.
 
Darbeye ideolojik yakıt saÄŸlamış selefi eÄŸilimli Milli Ä°slami Hareketi'nin uzantısı Halk Kongresi Partisi de sokakta. Bir diÄŸer sufi hareket Demokratik Ä°ttihatçı Parti de öyle.
 
Sokağın en hareketli taraflarından biri de Komünist Partisi. Bu açıdan bakıldığında sufiler, selefiler, Müslüman KardeÅŸler, Komünistler, liberaller, merkeze silah çekenler, 1989'da devirenler ve devrilenler, yani yan yana gelemeyecek gruplar el BeÅŸir'e karşı birleÅŸti.
 
Gösterilerin ikinci haftasında üç ana muhalif koalisyon "Özgürlük ve DeÄŸiÅŸim" adıyla bir bildiri yayımlayarak anayasal reform ve seçim sürecini yönetecek "geçiÅŸ konseyi" kurulmasını önerdi.
 
BeÅŸir'in yanıtı ve geçersiz retorik
Sokaktan gelen baskı karşısında çareyi olaÄŸanüstü hal ilanında gören el BeÅŸir ise 22 Åžubat'ta ulusal mutabakat hükümeti ve 18 eyaletteki hükümetleri feshetti.
 
Savunma Bakanı General Avad Ä°bnu'yu iki numaralı koltuk olan Devlet BaÅŸkanı Birinci Yardımcılığı'na atarken, 16 asker ile iki istihbaratçıyı eyalet hükümetlerinin başına geçirdi.
 
El BeÅŸir seçtiÄŸi kiÅŸilerle ordu ve istihbarattan emin olmaya çalıştığı izlenimi verdi. UCM'nin aradığı Ahmed Harun'u da "halefim" der gibi Milli Kongre Partisi'nin başına getirdi.
 
Ayrıca 2020'de yeniden yarışmasına imkân veren anayasa deÄŸiÅŸikliÄŸinden vazgeçip, muhalefeti diyaloga çağırdı. ÇaÄŸrıya 6 parti katılırken diÄŸerleri boykot etti.
 
Sonuçta önlemler gösterileri durdurmadı. Gösteriler yasaklandı, yasağı delenlere hapis ve kırbaç cezaları uygulandı. Bu da yetmeyince el BeÅŸir "Sudan ÅŸerî ve bağımsız devlet olduÄŸu için hedef alınıyor" söylemine geri döndü.
 
ABD'nin Ä°srail lehine kararlarına karşı Filistin davasının hamiliÄŸine yeniden soyundu. Bu taktikler, el BeÅŸir'in kendisinden kopan Ä°slamcıları yeniden etrafında birleÅŸtirme çabası gibi duruyor. Ancak Güney Sudan'ı da koparan nedenlerin başında gelen 'ÅŸeriat' uygulaması ve bunu dayalı nükseden retorik de ters tepiyor.
 
El BeÅŸir'in eski yardımcısı Muhammed Taha "Ä°slam devriminin çocukları, onu korumak için canlarını vermeye hazır" diye mesaj atınca muhalif cepheden ÅŸu karşılığı aldı: "Artık sizin uyuyan ordularınız deÄŸiliz. Allah adına bizi iç savaÅŸa sürükleyen sahtekâr sloganlarınız için ölmeyeceÄŸiz."
 
'UCM garantisi verelim, görevi bırak'
Bu arada muhalefet arasında el BeÅŸir'in görevi bıraktığı an UCM'ye teslim edilme korkusuyla koltuÄŸa iyice yapıştığı ve eÄŸer hakkındaki karar ertelenirse 'yumuÅŸak' geçiÅŸe yardımcı olabileceÄŸi yönünde bir tartışma çıktı. Bunu baÅŸlatan Ümmet Partisi lideri Mehdi idi.
 
Ancak Darfur, Mavi Nil Eyaleti ve Güney Kordofan'daki örgütler buna ÅŸiddetle karşı çıktı. Sudan Devrimci Cephe çatısı altında birleÅŸen Adalet ve EÅŸitlik Hareketi (JEM), Sudan Özgürlük Hareketi (SLM-MM) ve Sudan Halk Özgürlük Hareketi-Kuzey (SPLM-N) el BeÅŸir'i mahkemeye teslim edinceye kadar savaÅŸa devam etme kararı aldı. Halbuki bu örgütler, 2014'te sivil mücadele için Sudan ÇaÄŸrısı'na katılmıştı. Silaha sarılmaları iÅŸleri hepten karıştıracak bir durum.
 
Kimi muhalifler ise ordunun "yumuÅŸak" bir geçiÅŸi garantileyebileceÄŸi beklentisi içinde. 6 Nisan 1985 darbesinin yıl dönümde gösterilerin yeniden alevlenmesi belki bu beklentiyle alakalı. 1985'te kitlesel gösterilerin ardından ordu kansız bir darbeyle Cafer Nimeyri'yi indirmiÅŸti. Ekim 1964'de de halk isyanını izleyen müdahaleyle General El Ferik Ä°brahim Abbud gitmiÅŸti.
 
Göstericiler ÅŸimdi de "Ordu bizi koruyor" ve "Tek millet, tek ordu" sloganlarıyla askerleri yanlarında görmek istiyor. El BeÅŸir'in güvendiÄŸi birimlerden Hızlı Destek Gücü'nün komutanı Hamdan Heyti'nin bankamatiklerin önündeki kuyruklar yüzünden hükümete çatması sıra dışı bir sinyal gibi algılandı. Bundan El BeÅŸir'in güvenlik birimleri üzerindeki kontrolünün zayıfladığı sonucu çıkarıldı.
 
Ordunun yekpare bir inisiyatif kullanıp kullanmayacağı bilinmiyor. Çünkü içinde barındırdığı etnik ve siyasi kırılganlıklar nedeniyle fazla kutuplaÅŸmayı kaldıramayabilir ve bölünebilir. Ayrıca el BeÅŸir'in koltuÄŸu için istihbarat ve ordu içerisinden bir çekiÅŸme ihtimali var.
 
Ä°stihbarat ÅŸefi için pazarlık
Sudan'ı önemseyen dış aktörler de boÅŸ durmuyor.
 
Hartum'la son birkaç yılda kurulan ortaklığa önem atfeden ancak Sudan liderinin Türkiye ve Katar'la paslaÅŸmasından da rahatsız olan Suudi Arabistan, BAE ve Mısır'ın halef arayışına girdiÄŸi söyleniyor.
 
Ä°ddiaya göre üç ülkenin el BeÅŸir'in yerine hazırladığı kiÅŸi Milli Ä°stihbarat ve Güvenlik Åžefi Salah Abdullah Muhammed Salih. Takma adıyla "GoÅŸ".
 
El BeÅŸir, 2009'da GoÅŸ'u istihbaratın başından alıp baÅŸkan danışmanlığına kaydırmış, 2011'de darbe ÅŸüphesiyle hapse atmış, iki yıl sonra affetmiÅŸ ve 2018'de tekrar istihbarat ÅŸefi yapmıştı.
 
CIA'in Sudan'daki irtibat noktası olan GoÅŸ, 2005'te Washington'ı ziyaret etmiÅŸti. Ä°ddiaya göre GoÅŸ, 15-17 Åžubat'ta Münih Güvenlik Konferansı sırasında Körfez'deki dostları aracılığıyla Mossad ÅŸefi Yossi Cohen'le de buluÅŸtu.
 
Körfez-ABD hattıyla iliÅŸkilerin hatırıyla koltuÄŸuna döndürülen GoÅŸ'un dış baÄŸlantıları nedeniyle ordu içinde ÅŸüpheyle karşılandığı söyleniyor. Yine spekülasyonlara göre GoÅŸ'a göz kırpan Ä°ngiliz ve Amerikalılar da koltuÄŸu bırakması halinde el BeÅŸir'e dokunulmazlık verme pazarlığı yapıyor. Oklar kendisine dönünce GoÅŸ "Aday deÄŸilim" dedi.
 
Muhalefetin bu seferki dinamiÄŸi 1985'ten çok farklı. Perde arkası ayarlamaların baÅŸarı garantisi olmayabilir. Sokağın süreci nereye çekeceÄŸi, kabileler arası dengenin nerede kurulacağı, onlarca muhalif partinin ortaya ne koyacağı, silahlı örgütlerin etkisindeki bölgelerin hangi istikamete gideceÄŸi belli deÄŸil.
 

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.