Özel / Analiz Haber
Arakan’daki Müslüman Katliamı Nasıl Başladı?
Follow @dusuncemektebi2
Dünya gündemini takip ediyorsanız, bir Güneydoğu Asya ülkesi olan Myanmar’ın ya da diğer adıyla Burma’ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliam haberlerinin üst sıralarda yer almaya başladığını görmüşsünüzdür. Konu uzunca bir süre dünya gündemine gelmeyi başaramadı, Büyük basın kuruluşları, medya ya da ya da televizyonlar her ne kadar uzunca bir süre konuyla ilgili en ufak bir haber bile yapmasalar da küresel iletişim çağında insanların çığlıklarının duyulması fazla uzun sürmedi. Sosyal ortamda kullanıcılardan yükselen tepkilere daha fazla duyarsız kalamadılar.
ÇoÄŸu insanın adını ilk kez duyduÄŸu, birçoÄŸunun ise haritada yerini bilmediÄŸi Myanmar, birçok Asya ülkesi gibi uzun yıllar boyunca Ä°ngiliz sömürgesi altında kalmış, nüfusunun büyük bölümünü Budistlerin oluÅŸturduÄŸu oldukça yoksul bir ülke. BangladeÅŸ, Çin, Hindistan, Tayland ve Laos ile komÅŸu. Dünyanın en kalabalık 24. ülkesi olan Burma’nın nüfusu tam rakam bilinmese de 70 milyonun biraz üzerinde. Yaklaşık 64 etnik grubun yaÅŸadığı ülkede 200’ü aÅŸkın dil ve lehçe konuÅŸulmakta. Son derece zengin doÄŸal kaynaklara sahip olmasına karşın ülkede kiÅŸi başına düÅŸen ulusal gelir yalnızca 1.600 dolar civarında. Bu azgeliÅŸmiÅŸlik demografik istatistiklere de yansımış. Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün raporuna göre Burma’daki genel saÄŸlık sitemi tüm dünyada 190. sırada.
Tıpkı OrtadoÄŸu’da 1. Dünya Savaşı’ndan sonra Ä°ngilizler tarafından oluÅŸturulan yapay ülkeler benzeri, Myanmar da bu bölünmüÅŸlüÄŸün ve yapaylığın kurbanlarından. Sömürgeci Ä°ngiliz zihniyeti çekip giderken ardında yalnızca coÄŸrafi olarak deÄŸil, etnik ve dinsel olarak da yapay biçimde bölünmüÅŸ bir ülke bırakmış. Ülkenin yalnızca %68’ini Burmalılar oluÅŸtururken geri kalan nüfus Åžanlar, Karenler, Müslümanlar, Çinliler, Hintliler gibi onlarca etnik parçaya bölünmüÅŸ.
Arakan Nerede?
Arakan’da yaÅŸanan katliamın dünya gündemine gelmesiyle birlikte birçok insan “Arakan nerede?”, “Arakan neresidir” diye sormaya baÅŸladı. Öyle ya, daha Burma’nın adını bile bile ilk kez duyanların çoÄŸunlukta olduÄŸu bir ülkede “Arakan neresi” diye sorulmasından daha doÄŸal bir ÅŸey yok. AÅŸağıdaki haritada da göreceÄŸiniz üzere Arakan, Burma’nın kıyı ÅŸeridinde uzanan, yaklaşık 50.000 kilometre yüzölçümüne sahip olan bir bölge. Katliamdan önceki nüfusu ise yaklaşık 4 milyon civarında. Nüfusun yüzde 75’ini Müslümanlar, geri kalanını ise Budistler oluÅŸturuyor. Çok daha fazla Rohingyalı mülteci ise tarih boyu devam eden zulüm nedeniyle BangladeÅŸ, Pakistan, Tayland, Malezya, Suudi Arabistan ve çeÅŸitli Avrupa ülkelerinde yaşıyor.
Arakan’da Müslümanlığın ortaya çıkışı 8. yüzyıla kadar uzanıyor. Ticaret yapmak için gemiyle sefere çıkan Müslüman tüccarlarının gemisinin Arakan’da batmasıyla birlikte Müslümanlar için bu yeni topraklarda zorunlu bir ikamet süreci baÅŸlıyor. Bölgenin yerli halkı, kurtulan Müslümanların birbirlerine “Ruhunnecah” diye seslenmelerinden yola çıkarak, Müslümanların yaÅŸadığı bu bölgeye kendi dillerine daha uygun olan Rohingya adını veriyorlar. Aradan geçen yüzyıllarla birlikte Müslümanlar yerli halktan insanlarla evlenmeye ve çoÄŸalmaya baÅŸlıyor ve Müslüman olsun olmasın tüm bölge halkına Rohingyalılar denmeye baÅŸlıyor. Bugün Arakan’da Müslümanların sayısı neredeyse 3 milyona ulaÅŸmış durumda ve Rohingya Müslümanları dışında bölgenin diÄŸer yerli halkını Budist Rakhinerler oluÅŸturuyor.
Kral Narameikla’nın 15. yüzyılda Müslümanlığı kabul etmesinin ardından Arakan Ä°slam Krallığı 1784 yılına kadar bağımsız bir krallık olarak yaÅŸamını sürdürüyor. Bu tarihte Arakan, Burma tarafından iÅŸgal ediliyor. 1826 yılında ise bu kez Burma, GüneydoÄŸu Asya’nın büyük bölümünü eline geçiren Ä°ngilizler tarafından iÅŸgal ediliyor ve uzun yıllar boyunca sömürge olarak kalıyor. Ä°ngiliz sömürgesi gelene kadar aralarında en ufak sorun olmayan bölgenin etnik grupları arasında bir daha hiç bitmeyecek düÅŸmanlık baÅŸlıyor. 1948 yılında Burma Ä°ngilizlerden bağımsızlığını ilan ederek cumhuriyet oluyor.
Burma geçmiÅŸten bu yana insan hakları konusunda oldukça sabıkalı bir ülke. BirleÅŸmiÅŸ Milletler ve diÄŸer sivil toplum kuruluÅŸları birçok kez insan hakları ihlalleri, insan kaçakçılığı ve çocuk iÅŸçi çalıştırma konularında Burma’yı uyardılarsa da bir sonuç alamamışlar. Burma’da yalnız Müslümanlara karşı yapılan bir baskı da söz konusu deÄŸil. GüvenirliÄŸi kesin olmasa bile cunta yönetimine karşı olan 300 Budist rahibin de tutuklu olduÄŸu söyleniyor. Yine uluslararası kuruluÅŸlar, ülkenin diÄŸer etnik grupları olan Åžanların ve Karenlerin de hükümet tarafından sistematik baskıya maruz olduklarını bildiriyorlar.
Arakan haritasıBurma’yı insan hakları ihlalleri konusunda dünya gündeminin üst sıralarına taşıyan son olay ise Müslümanlara yönelik katliam. Rohingya Müslümanları olarak anılan Burma yurttaşı yüzlerce insan yalnızca dini inançlarının farklı olmasından dolayı Budist Rakhinerler tarafından diri diri yakıldı, tecavüze uÄŸradı, malları ellerinden alındı. Katliamdan kaçmaya çalışanlar komÅŸu Müslüman ülke BangladeÅŸ’e sığınmak için her türlü yolu deniyor ama ortada bir sorun var. BangladeÅŸ, Burma’dan çok daha yoksul bir ülke ve ne yazık ki daha fazla mülteciyi kabul edebilecek ekonomik durumu yok. Zengin Müslüman ülkelerden ise kuru bir kınamadan öte soruna iliÅŸkin bir yardım yok. Yani Burmalı Müslümanlar aslında kendi yazgılarıyla baÅŸ baÅŸa bırakılmış durumda. YaÅŸanan bu katliam aslında bir ilk deÄŸil. 1942 yılında Minbya kasabasında baÅŸlayan ve bugünkünden çok daha kanlı olan bir katliamda yaklaşık 150.000 Müslüman yaÅŸamını yitirmiÅŸti.
Arakan’daki Müslüman Katliamı Nasıl BaÅŸladı?
Arakan’daki Müslüman katliamının fitili, Burma hükümetinin Arakan’da yaÅŸayan Müslümanlara yurttaÅŸlık hakkı vereceÄŸini açıklaması ile ateÅŸlendi. Bu ülkedeki Budist çoÄŸunluk için gerçekten beklenmedik bir geliÅŸmeydi. Çünkü 1982 yılında yürürlüÄŸe konulan yurttaÅŸlık yasasına göre yurttaÅŸ kabul edilmeyen Arakanlı Müslümanların siyasi, ekonomik, sosyal ya da kültürel hiçbir hakkı yoktu. YurttaÅŸlık hakkı kazanmaları durumunda eyalette seçimlerin sonuçlarını etkileyecek olmaları, köktendinci Budist Maglar için kabul edilemeyecek bir durumdu. Nitekim beklenen oldu ve 2011 yılında yapılan parlamento seçimlerinde Arakanlı Müslümanlar meclise 46 milletvekili gönderme hakkı kazandı. Ne var ki Budistlerin baskısını ensesinde hisseden askeri cunta yalnızca 3 Müslümanın meclise gitmesine izin verdi ve Müslümanların hakkı olan 43 vekillik koltuÄŸuna Budistler oturtuldu. Ama 2014 yılında yenilenecekseçimlerde Müslümanların bir kez daha büyük bir baÅŸarı kazanacağı artık anlaşılmıştı. Böylece kazan içten içe kaynamaya baÅŸladı.
Arakan’daki Müslüman katliamını tetikleyen olaylar, 2012 yılı Mayıs ayının sonlarına doÄŸru Ramri kentinde Budist bir rahibenin üç Rohingyalı Müslümanın tecavüzünün ardından öldürüldüÄŸü hakkındaki yalan bir haberin gerçekmiÅŸ gibi ulusal medyada defalarca flaÅŸ haber olarak yayınlanmasıyla baÅŸladı. Bu durum Burma’da zaten bıçak sırtında dengede duran Müslüman-Budist iliÅŸkilerinin iyice gerginleÅŸmesine yol açtı. Ä°ÅŸte böyle gergin bir atmosfer içinde 3 Haziran günü Rohingyalı Müslümanları taşıtan bir otobüs, neredeyse hiç Müslüman nüfusun bulunmadığı bir Budist kasabası olan Taungup’da mola verdi. Otobüsün önünü kesen yüzlerce Budist, otobüsteki 10 kiÅŸiyi döverek öldürdü. Bu insanların neden öldürüldüÄŸü konusunda iki taraf farklı yorumda bulunuyor. Müslüman kaynaklar bu insanların Budist bir kızı Müslüman yaptıkları için öldürüldüÄŸünü söylerken, Budist kaynaklar ise 2012 Mayıs ayında Müslümanlar tarafından tecavüz edilip öldürüldüÄŸü ileri sürülen rahibenin katillerinin otobüsün içindeolduÄŸunu ve onun intikamını aldıklarını söylüyorlar. Nedeni ne olursa olsun, 10 kiÅŸinin öldürülmesinin ardından Maungdav kentinde toplanan yüzlerce Müslüman protesto gösterisi düzenliyor. Protesto gösterisini kendilerine yönelik bir tehdit olarak gören Budistler de karşılık verince kelimenin tam anlamıyla artık bir katliam yaÅŸanmaya baÅŸlıyor. Bağımsız kaynaklara göre bu sırada çıkan olaylarda ölen Müslümanların sayısı 1.000’in üzerinde. Burma hükümetinin olayı devlete karşı bir ayaklanma olarak deÄŸerlendirip Burma polisini köktendinci Budistlere yardım etmekle görevlendirmesi, Müslümanların çoÄŸunlukla olduÄŸu yerlerde sokaÄŸa çıkma yasağı ilan etmesi Arakan katliamının boyutlarını artıran nedenler.
Müslümanlara yönelik ikinci katliam dalgası 24 Ekim 2012‟de baÅŸladı. Kurban Bayramı arefesinde baÅŸlayan olaylar sonucunda 1000‟e yakın ev yakıldı, yaklaşık 3.000 Müslüman sivil katledildi. Ve 2016 yılının sonlarında da devlet destekli Arakan katliamı halen daha devam ediyor.
Bugün Burma’da Müslümanların yaÅŸadıkları yalnızca katliamdan ibaret deÄŸil. 1982 yılında çıkarılan “Yeni YurttaÅŸlık Yasası” ile Rohingyalılar yurttaÅŸlık haklarını yitirmiÅŸ durumdalar. Yani artık doÄŸdukları topraklarda yabancı olarak yaÅŸamaktalar ve en temel yurttaÅŸlık haklarından mahrumlar. Yine bir baÅŸka insan hakkı ihlali ise seyahat özgürlüklerinin ellerinden alınmış olmasıdır. ÖrneÄŸin Müslümanların Burma’nın baÅŸkenti Rangoon’a seyahatleri kesinlikle yasaktır. BaÅŸka bir Müslüman köye seyahat etmek istediklerinde ise seyahat kartı çıkarttırıp devlete vergi ödemeleri gerekmekte. Burma’da Müslümanların devlet memuru olması yasak olduÄŸundan, Burma’da 1 tane bile Müslüman devlet memuru bulunmamaktadır.
Arakan'da yaÅŸanan Müslüman katliamı
Ve ilginç bir yasak. Son olaylarda Müslümanlarını yanan evlerini gördüyseniz belki dikkatinizi çekmiÅŸtir: Yanan evlerin hepsi ahÅŸap çünkü Müslümanların beton ev yapmaları da yasak.
Burma’nın Türk tarihi açısından unutulmuÅŸ ama büyük bir önemi bulunuyor. Çünkü yurtdışındaki en büyük Türk ÅŸehitliklerinden iki tanesi de bu ülkede bulunuyor. 1. Dünya Savaşı sırasında Ä°ngilizlere esir düÅŸen yaklaşık 12.000 Türk, Ä°ngiliz sömürgesi Burma’daki esir kampına gönderiliyor. Demiryolu inÅŸaatı ya da yapay göl inÅŸaatı gibi ağır inÅŸaat iÅŸlerinde çalıştırılırken, salgın hastalıklardan ve diÄŸer nedenlerden yaklaşık 1.500 Türk askeri Burma’da ÅŸehit düÅŸüyor. Thayet Myo Türk ÅžehitliÄŸi ve Mandalay yakınlarındaki Meiktiya kasabasında bulunan ÅŸehitlik askerlerimizin son durağı oluyor. ÇoÄŸu kırık dökük olan kitabelerinin çoÄŸunda ölüm tarihi olarak 1916 yılı görünüyor. Meiktiya kasabasındaki mezarların büyük çoÄŸunluÄŸu ise 1947 yılında Burmalı askerler tarafından tahrip edilmiÅŸ.
Arakan’da yaÅŸanan katliamı dünyanın gündemine taşıyan ise büyük medya kuruluÅŸları deÄŸil, Twitter ortamında binlerce kullanıcının tweeti oluyor. Özellikle sanatçı Gülse Birsel’in attığı tweet ile birlikle #ARAKANdiyeBiryerVar Türkiye’de hashtag durumuna gelip Türk insanı Burma’da yaÅŸanan katliamdan haberdar oluyor. Fakat bu aralar sosyal ortamda Arakan’da yaÅŸanan katliamlarla ilgili paylaşılan fotoÄŸrafların neredeyse çoÄŸunluÄŸu sahte.
Burada deÄŸinmeden geçemeyeceÄŸim iki nokta bulunuyor. Birincisi Suriye’de yaÅŸananları saniye saniye ve abartarak gündeme taşırken Burma’da yaÅŸanan katliamı uzun bir süre görmezden gelen dünya medyası. Suriye’de bugün yaÅŸananlar emperyalizmin Büyük OrtadoÄŸu Projesi planının bir parçası ve yazık ki çoÄŸu insan bilinçsiz bir biçimde medyanın kendisine aktardıklarına inanıyor. Arap Baharı denilen olgu aslında ABD’nin OrtadoÄŸu’yu yeniden biçimlendirme ve kendisine daha yakın iktidarları, emperyalizmle daha yakın iÅŸbirliÄŸi yapacak yönetimleri iktidara taşımasından baÅŸka bir ÅŸey deÄŸil. Görüyoruz ki, Esad’ın çekildiÄŸi her yerde PKK’nın Suriye kolu denetimi ele alıyor. ABD’nin Suriye’ye bu kadar ilgi göstermesinin nedeni Suriye halkının çektiÄŸi sıkıntılar deÄŸil, Esad yönetiminin ABD çıkarlarına aykırı hareket etmesi.
Oysa Burma öyle mi? Burma yönetimi tıpkı Türkiye gibi 2 yıldır açılım üstüne açılım yapıyor Washington’un istediÄŸi ÅŸekilde. Daha düne kadar halkın temel gereksinimleri kamu tarafından karşılanırken, yalnızca 6 ay içinde ülkede ne var ne yoksa özelleÅŸtirildi. Yabancılara toprak satışı yasakken ABD’nin isteÄŸiyle serbest bırakıldı. Merkez Bankası özerkliÄŸini yitirdi. Tüm bunlardan sonra ABD’nin Burma’ya uyguladığı 22 yıllık ambargo bir anda kalkıverdi! Hem de insan hakları sicili bu kadar kabarık iken. Yetmedi, 50 yıl aradan sonra ilk kez bir ABD DışiÅŸleri Bakanı ülkeyi ziyaret etti. E ne de olsa Burma, Çin ve Hindistan gibi ABD’nin baÅŸlıca rakiplerine göre tam stratejik bir bölgede ve ABD donanmasının konuÅŸlanabileceÄŸi mükemmel bir seçim. Ä°leride kendisine rakip olacak Çin ve Hindistan’ı sıkıştırabilecek stratejik bir öneme sahip bölgede bütün istediklerine hiç karşı çıkmadan onay veren Burma yönetimine Washington yönetimi neden ses çıkarsın?
Arakan, katı dinsel tutumların ya da diÄŸer inançlara karşı hoÅŸgörüsüzlüÄŸün en somut örnek olarak modern tarihin utanç sayfaları arasında yerini almak üzere. Batı dünyası her zamanki iki yüzlülüÄŸü içinde Arakan’da yaÅŸananlara sırtını dönüyor, diri diri yanan insanların ne çığlıklarını duyuyor, ne de yanan bedenlerinin acısını hissediyor… Müslümanlar nerede, nasıl tepki vereceÄŸini bilmediÄŸi sürece de Arakan ne yazık ki tek örnek olarak kalmayacak. Bugün aslında insanoÄŸlunun samimiyetinin sınandığı gündür. Muhafazakar ya da laik, Alevi ya da Sünni, insanlığının gerektirdiÄŸini yaparak bu sınavdan baÅŸarıyla çıktı; Burma’da yanan Müslümanların acısını hissetti. Siz hissedebiliyor musunuz? Daha da önemlisi diÄŸer inançlar için de hissetmeye devam edebilecek misiniz?
Henüz yorum yapılmamış.