Güncel
İlber Ortaylı: İngiltere ile birlikte dünyada iki devletten birisiyiz
Follow @dusuncemektebi2
Prof. Dr. İlber Ortaylı, katıldığı bir programda, kültürel diplomaside dil bilme, öğrenme ve etkileşim üzerine yaptığı değerlendirmede, "Geniş bir coğrafyaya yayılan geçmişimizle büyük bir mirasın üzerinde bulunuyoruz. Türkiye yurt dışında gizli amaçları olan bir ülke değil. Gayemiz kendimizi, kültürümüzü ve dilimizi tanıtmak" dedi.
Prof. Dr. Ä°lber Ortaylı, "GeniÅŸ bir coÄŸrafyaya yayılan geçmiÅŸimizle büyük bir mirasın üzerinde bulunuyoruz. Türkiye yurt dışında gizli amaçları olan bir ülke deÄŸil. Gayemiz kendimizi, kültürümüzü ve dilimizi tanıtmak. Bir kültür misyoneri olarak bu çerçevede önemli görevleriniz olacak." dedi.
Yunus Emre Enstitüsü (YEE) Kültürel Diplomasi Akademisi tarafından düzenlenen Kültürel Diplomasi Uygulamalı EÄŸitim Programı'na katılan Ortaylı, kültürel diplomaside dil bilme, öÄŸrenme ve etkileÅŸim üzerine katılımcılara çeÅŸitli tavsiyelerde bulundu.
Ä°lber Ortaylı, kültürel diplomasinin memurluktan öte bir misyon olduÄŸunun altını çizerek, "GittiÄŸiniz ülkelerde Türkçe öÄŸrenmek isteyenlerin çok olduÄŸunu göreceksiniz. Bazı ülkelerde inanılmaz bir ilgi var. Tanıtırsan ilgi duyan da olur. Bu ÅŸekilde hareket etmeli kendimizi ve dilimizi daha çok yerde tanıtmalıyız." ifadelerini kullandı.
Türkçe'nin çok geniÅŸ bir alana yayıldığına dikkati çeken Ortaylı, ÅŸöyle devam etti:
"Türkçe'nin yayıldığı geniÅŸ alan, Çin'in ortalarından Tuna nehrine kadar uzanıyor ve burada konuÅŸulan bir Türkçe var. CoÄŸrafi keÅŸifler öncesindeki dünyanın neresine giderseniz gidin Türk eserlerinin bulunmadığı bir yer yoktur. Yazmalarımız, eserlerimiz ya da en olmadı baÄŸlantımız vardır. En olmadık yerde Türkçe soyadlı birileri vardır. Almanya veya Viyana'da telefon rehberine baktığınızda Türkçe soy adına sahip bir Alman ya da Avusturyalı ile karşılaÅŸabilirsiniz. Viyana kuÅŸatmasından sonra kalan yeniçerilerin soyu olduklarını söylerler. Hatta bunlar içinde aristokrat olanlar bile var. Dolayısıyla bu kadar geniÅŸ bir coÄŸrafyaya yayılan geçmiÅŸimizle büyük bir mirasın üzerinde bulunuyoruz. Türkiye yurt dışında gizli amaçları olan bir ülke deÄŸil. Gayemiz kendimizi, kültürümüzü ve dilimizi tanıtmak. Bir kültür misyoneri olarak bu çerçevede önemli görevleriniz olacak."
"DoÄŸu-Batı ekseninde geçiÅŸ yolu üzerindeyiz ve sürekli rahatsız edilmiÅŸiz"
Devlet geleneÄŸi, diplomasi ve enstrümanları üzerine yaÅŸadığı deneyimlerini paylaÅŸan Eski Büyükelçi Uluç Özülker de Türkiye'nin bulunduÄŸu coÄŸrafya sebebiyle son 200 yıldır pek çok badireler atlatmış bir devlet olduÄŸunu belirterek, "Güçlüklerin bize kazandırdığı tecrübeler neticesinde neyin nasıl çözümlenebileceÄŸine dair önemli tecrübemiz var. Tarihin her döneminde devletçi bir toplum olduÄŸumuz görülür. Yönetmeyi biliriz ve organizasyon becerimiz yüksektir. Hatta Ä°ngiltere ile birlikte dünya üzerinde dışarıdan yıkılamamış iki devletten birisiyiz. DiÄŸer bir ifade ile isim deÄŸiÅŸtirerek kendi içimizden yıkılmışızdır. Özellikle Osmanlı Ä°mparatorluÄŸu’nu 1. Dünya Savaşı’nın sonuna kadar götürebilen ve Türkiye Cumhuriyeti’ne taşıyan ÅŸey diplomasidir." ifadelerini kullandı.
"O kadar büyüksünüz ki..."
Özülker, Türkiye'nin, Anadolu'nun sahibi bir millet olarak 3 büyük sorunla karşı karşıya kaldığını belirterek, ÅŸunları kaydetti:
"Ä°lk olarak DoÄŸu-Batı ekseninde geçiÅŸ yolu üzerindeyiz. Bu nedenle sürekli rahatsız edilmiÅŸiz. Ä°kinci olarak jeopolitik ve jeostratejik olarak doÄŸal kaynakları da düÅŸündüÄŸümüzde dünyanın merkezinde bulunmaktayız. Üçüncü olarak da Osmanlı'dan sonra etnik olarak hangi noktadayız deÄŸerlendirmek zorunda kalmış olmamız. Mustafa Kemal Atatürk bu durumu çözmek adına birlik ve beraberlik ruhunu ayakta tutacak bir Türk kavramı geliÅŸtirmiÅŸtir. 26 yılını yurt dışında geçmiÅŸ birisi olarak söylüyorum. Bizim kendimizi deÄŸerlendirmemizle baÅŸkalarının nasıl gördüÄŸü örtüÅŸmüyor. Biz kendimizi biraz küçümsüyoruz. Oysa dışarıdan çok büyük ve güçlü bir ülke olarak deÄŸerlendiriliyoruz. ÖrneÄŸin, Fransa Eski CumhurbaÅŸkanı Jacques Chirac ile Avrupa BirliÄŸi ile ilgili olan bir konuÅŸmamızda Chirac, 'O kadar büyüksünüz ki geldiÄŸinizde biz de ne olacağımızı bilemeyeceÄŸiz...' demiÅŸti. Daha da güçlenmemiz demek, Avrupa BirliÄŸi içerisinde bir Ä°ngiltere, Almanya veya Fransa olmamız anlamına geliyor ve bunlar baÅŸlarına dert olabilir diye düÅŸünüyorlar."
3 ay sürecek olan Kültürel Diplomasi Akademisi'nin beÅŸinci hafta programına Prof. Dr. Ä°lber Ortaylı ile birlikte Uluç Özülker, Prof. Dr. Kenan Gürsoy, Mustafa Özel ve Ahmet Sula katıldı.
Yunus Emre Enstitüsü, kültürel diplomasi alanındaki akademik birikimini ve uygulama odaklı tecrübelerini Kültürel Diplomasi Akademisi çatısı altında düzenlediÄŸi kapsamlı eÄŸitim programıyla uluslararası kurum, kuruluÅŸ ve sivil toplum örgütlerinde çalışmak isteyenler için fırsat oluÅŸturuyor.
EÄŸitim programı dahilinde yapılacak atölye çalışmalarında katılımcılara, öÄŸrendiklerini uygulama ve projeye dönüÅŸtürme fırsatı sunuluyor.
Henüz yorum yapılmamış.