Güncel
El Nur Camisi'nin imamı: Yeni Zelanda'daki terörist saldırı ikinci 11 Eylül oldu
![](resimler/detay/181436.jpg?1554645031)
Yeni Zelanda'daki El Nur Camisi'nin imamı Gamal Fouda, "Christchurch terör saldırısını ikinci 11 Eylül saldırısı olarak adlandırıyorum. Dünyayı değiştirmek için bir dönüm noktası olacak." dedi.
Yeni Zelanda'da geçen ay terör saldırısına maruz kalan El Nur Camisi'nin imamı Gamal Fouda, AA muhabirine Yeni Zelanda'daki terör saldırısı, Müslümanlarla dayanışma içinde olan Yeni Zelanda BaÅŸbakanı Jacinda Ardern ve Türkiye'nin saldırıya uÄŸrayan insanlara desteÄŸine iliÅŸkin açıklamalarda bulundu.
Yurt dışından, Yeni Zelanda'daki Müslümanlara destek vermek, ÅŸefkat göstermek ve baÅŸsaÄŸlığı dilemek için gelen ilk kiÅŸilerin CumhurbaÅŸkanı Yardımcısı Fuat Oktay ve DışiÅŸleri Bakanı Mevlüt ÇavuÅŸoÄŸlu olduÄŸunu belirten Fouda, "Kendileriyle ilk gün otelde görüÅŸtüm. Ertesi sabah aileleri ziyaret ettiler ve baÅŸsaÄŸlığı dilediler. Oradan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ı aradılar. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, telefonda insanlarla konuÅŸtu. Bu destek terör saldırısına uÄŸrayan insanların ihtiyacı olan bir ÅŸeydi. Her yerden ve her kesimden destek gördük. Ä°nsanlar bizim acımızı hissetti." diye konuÅŸtu.
"Saldırı uzun dönem hafızalardan çıkmayacak çok büyük bir trajedi"
Fouda, saldırının sadece Müslümanlara karşı deÄŸil Yeni Zelanda'ya da karşı yapıldığının altını çizerek "Harika insanların yaÅŸadığı, harika hükümetin ve baÅŸbakanın olduÄŸu harika ülkede herkes ÅŸoke olmuÅŸtu. Yeni Zelanda'yı böyle saldırıların olabileceÄŸi en son yer olarak düÅŸünürdük. Bu uzun dönem hafızalardan çıkmayacak çok büyük bir trajedi." dedi.
Yeni Zelanda halkının, Müslümanlarla dayanışma içinde olduÄŸunu anlatan Fouda, insanların adalet, saygı ve destek gördükleri bir ülkede yaÅŸadıkları zaman, o ülkenin parçası gibi hissettiklerini dile getirdi.
Terör saldırısının ardından Müslümanları suçlayan açıklamalarıyla tepki çeken Avustralyalı bağımsız Senatör Fraser Anning ve ona yumurta atarak protesto eden 17 yaşındaki Will Connolly için Fouda, ÅŸu ifadeleri kullandı:
"Avustralyalıların çoÄŸunluÄŸu çok kibar insanlardır. Sadece bazı politikacılar nefret oluÅŸturan konuÅŸmalar yapıyor. UzaklaÅŸtırılması gerekir. Nefreti konuÅŸanlar ve yayanlar politikacı ve lider olmamalı. Bana göre yumurta kötülük konuÅŸan ve yayan kiÅŸiye Allah tarafından gönderilmiÅŸ kutsanmış bir yumurtaydı. Genç bir insan bu politikacıya ahlak ve insani deÄŸerler hakkında ders verdi. Ona yeni neslin aptal olmadığını, soru sorduÄŸunu ve eleÅŸtirdiÄŸini gösterdi."
Fouda, eleÅŸtirel düÅŸüncenin Yeni Zelanda ve Avustralya eÄŸitim sisteminin önemli parçası olduÄŸuna iÅŸaret ederek "EleÅŸtirel düÅŸünce ile gençler yanlış yönlendirmelere ve beyin yıkamalara maruz kalmaktan korunur ve liderlik edebilir." dedi.
Söz konusu terör saldırısında ÅŸehit olanlar içinde deÄŸerlendirmelerde bulunan Fouda, "Allah onları seçti. Adaletsizlikle dolu bir dünyadan adaletle dolu bir dünyaya gittiler." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Christchurch terör saldırısını, "ikinci 11 Eylül saldırısı" olarak niteleyen Fouda, ÅŸöyle devam etti:
"Saldırı dünyayı deÄŸiÅŸtirmek için bir dönüm noktası olacak. 11 Eylül sonrası, Müslümanlara karşı ırkçılık ve nefret söylemleri baÅŸladı. Onlar hedef alınarak herkes aynı sepete konuldu. Dünya aslında bunun, teröristlerin ve ÅŸeytani insanların gerçekten istedikleri ÅŸey olduÄŸunu fark etmedi. Åžeytani insanlar bundan faydalandılar. 11 Eylül saldırısını yapanların kendi siyasi gündemleri vardı. Ä°slam ve Müslümanlara iliÅŸkin gündemleri yoktu. Durup düÅŸünmemiz lazım. Terörizmin dini yoktur, inancı yoktur, dili yoktur, rengi yoktur, ırkı yoktur, tanrısı yoktur. Bu yüzden aslında durmalı ve düÅŸünmeliyiz. Cani, dini, rengi ve ırkı ne olursa olsun cani olarak etiketlenmelidir."
Bazı uluslararası medya kuruluÅŸlarının, Christchurch saldırısının failini "terörist" olarak tanımlamamasını eleÅŸtiren Fouda, "Halen Müslümanlara karşı nefret ve ırkçılık devam ediyor. Bunu Müslüman birisi yapsaydı, Müslümanların hepsi, yapanı terörist olarak adlandırırdı. Fakat Müslüman olmayan birisi yaptığı zaman, bazı insanlar siyaseten teröriste terörist dememe eÄŸilimdeler. Fakat onların kalplerinde bunu bir terör saldırısı olarak gördüklerini biliyoruz." deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Medyanın nefret ve ırkçılıkla mücadeledeki önemine vurgu yapan Fouda, "Medya insanların fikirlerini ÅŸekillendiriyor. Buna sosyal medya da dahil." dedi.
Fouda, terör saldırısının ardından söylemleri, davranışları ve çıkardığı yasalarla tüm dünyanın takdirini kazanan Yeni Zelanda BaÅŸbakanı Jacinda Ardern'ın saldırıdan 3 saat sonra kendisini arayarak Müslüman toplumunun neye ihtiyacı olduÄŸunu sorduÄŸunu ve bir gün sonra da göçmenlik idaresi dahil bütün kamu kurumlarını ihtiyaçları gidermek için sahaya sürdüÄŸünü anlattı.
Ardern'in, dünyaya sevgi dersi verdiÄŸini ifade eden Fouda, ÅŸunları dile getirdi:
"Ardern, bir liderin nasıl olması gerektiÄŸine dair güzel bir örnek oldu. Yöneticiler, insanları kutsal kitaptan daha fazla adalete, mutluluÄŸa ve sevgiye götürebilir. Çünkü iyi bir örnek oluÅŸturuyorsun. Jacinda Ardern, dünyanın, barışın, sevginin, insanlığın, kibarlığın ve ÅŸefkatin annesidir. Dünyaya, bir ulusun nasıl yönetileceÄŸi ve bir ülkenin barışa nasıl taşınacağına dair iyi örnek oldu."
Saldırıdan sonra sokakta yürümekte zorluk çektiÄŸini anlatan Fouda, "Ä°mam elbisesiyle sokakta yürüyemedim. Herkes bana sarılarak 'Biz sizinleyiz' diyordu. Ä°nsanlar araba anahtarlarını, cüzdanlarını ve banka kartlarını ihtiyaçların giderilmesi için camide bıraktı." diye konuÅŸtu.
Avrupa Müslümanlar Forumunun davetlisi olarak Avrupa'ya geldiÄŸini aktaran Fouda, sözlerini ÅŸöyle tamamladı:
"Dünyada Ä°slamofobi gerçek ve öldürüyor. Son 20 yıldır Müslümanlar, bazı siyasi liderler ve bazı medya kuruluÅŸları tarafından kullanıldı. Buraya, dünyaya 'Durup ne olduÄŸu konusunda düÅŸünmeye ihtiyacımız var.' demeye geldim. Müslümanların hepsini bir teröristle aynı sepete koyarak aslında teröristlere destek veriyorsun. Medya ve sosyal medya, ÅŸiddeti ve nefreti teÅŸvik etmek için bir araç olmamalı, dünyaya sevgi eken ve insanları bir araya getiren bir araç olmalı. Bu hepimiz için en iyisi. Müslümanların içinde bulundukları toplumun dilini, kültürünü ve geleneklerini öÄŸrenmesi gerekir. Gerçek gündemle ve içinde yaÅŸadıkları toplumla beraber yaÅŸamalılar."
Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki Nur ve Linwood camilerine 15 Mart'ta düzenlenen terör saldırısında aralarında kadın ve çocukların da bulunduÄŸu 50 kiÅŸi hayatını kaybetmiÅŸ, 50 kiÅŸi yaralanmıştı.
Fouda, Almanya'nın Hamburg kentinde düzenlenen Avrupa Müslümanlar Forumu Konferansı'na katıldıktan sonra baÅŸkent Berlin'de Siyaset, Ekonomi ve Toplum AraÅŸtırmaları Vakfının (SETA) refakatinde bazı siyasi partilerin temsilcileri ve sivil toplum örgütlerinin yetkilileriyle görüÅŸtü.
Fouda, Avrupa'nın Paris ve Brüksel gibi diÄŸer ÅŸehirlerine geçerek yetkililer ve sivil toplum kuruluÅŸlarla görüÅŸmeler yapacak.
Henüz yorum yapılmamış.