Güncel
Abdurrahman Dilipak: İmamoğlu dönemi ile birlikte Muharrem İnce dönemi de sona erebilir
Abdurrahman Dilipak: Yeni Akit
Her ÅŸeyin yolunda olduÄŸunu, olan ÅŸeylerin makul ÅŸeyler olduÄŸunu söyleyebiliyor musunuz?
Eğer değilse, o zaman bunun sorumlusu kim? Kimse bu konuda kendini sorumlu kabul etmeyecektir. İşte asıl sorun burada.
Binali Yıldırım da, Ekrem Ä°mamoÄŸlu da, YSK sonuçları açıklamadan baÅŸkanlıklarını ilan ettiler. Yıldırım, Bilboard’larda bunu duyurdu, Ä°mamoÄŸlu, Anıtkabir’e gitti, defteri baÅŸkan olarak imzaladı.
Yıldırım, bu Bilboard’lardan haberdar olmayabilir! “Nasıl olsa kazanacağız” diye bu afiÅŸler hazırlanmış ve daha YSK sonuçları hazırlamadan, Yıldırım önde giderken bu afiÅŸler dağıtılmış olabilir!
Ama AK Parti de, CHP de bu konuda erken açıklama yaptılar ve bu açıklamaların arkasından karşılıklı suçlamalar yapıldı. Ve tabii sinirler gerildi.
Zaten gerilimli bir seçim süreci yaÅŸandı. Åžimdi de günlerdir seçim sonuçları üzerinde spekülasyonlar yapılıyor. Sosyal media’da akla ziyan yazılar dolaşıyor. Bunlar doÄŸru deÄŸil. Türkiye’ye yakışmıyor, bu millete yazık ediliyor. Dünya devletlerinin gözünde itibar kaybına uÄŸruyor. Dostlar üzgün, düÅŸmanlar bayram yapıyor.
Bu tartışmanın bu ÅŸekilde devam etmesi ÅŸaibeye sebeb oluyor. Seçim sistemimiz saÄŸlam. Sistemin güvenilirliÄŸi tartışma konusu yapılıyor.
Bakın YSK bir yargı kurumu. Åžeffaf bir kurum. Kararları tartışma dışı. Yargı üzerinde ÅŸüpheye yol açacak açıklamalar, baskı oluÅŸturma çabaları, her türlü yönlendirme yasalara göre suçtur. Bu konuda ne yazık ki, kimse hassasiyet göstermedi. Bir bilginiz, belgeniz, iddianız varsa YSK’ya ya da savcılığa bildirin. YSK’ya arz etmediÄŸiniz iddiaları basında, sosyal media da, sokakta tartışmayın. Adalet herkese lazım. Adalet mülkün temelidir. Yasalarda, neyin ne ÅŸekilde çözüleceÄŸi bellidir. Bunlar süreli iÅŸlerdir. Süresi içinde sorun çözülecektir. Çözülmesine çözülecektir de, ama bu saatten sonra sorun nasıl çözülürse çözülsün, sonuç taraftarlardan birinin gözünde ÅŸaibeli bir sonuç olacaktır. Bu da hem içeride, hem de uluslararası iliÅŸkilerde soruna sebeb olacaktır.
Ä°mamoÄŸlu üzerinden CHP mazlumiyet üzerinden siyasi yönden prim yapmaya çalışacaktır. Öte yandan; Ä°mamoÄŸlu mazbatasını alacak olursa, sadece AK Parti açısından deÄŸil, aynı zamanda bu durum CHP içinde yıllardır varolan iktidar tartışmasını daha da ÅŸiddetlendirecektir. Ä°mamoÄŸlu adı, CHP’nin gelecekteki baÅŸkanı ÅŸeklinde görülmeye baÅŸlayacaktır. Ä°mamoÄŸlu dönemi ile birlikte Muharrem Ä°nce dönemi de sona erebilir. Ä°mamoÄŸlu’nun bu yükseliÅŸi Sarıgül’ün siyasi kariyeri açısından bir final oldu. Sadece Sarıgül için deÄŸil, DSP için de aynı ÅŸekilde yolun sonu oldu.
Ä°mamoÄŸlu mazbatasını alacak olursa, aslında bir HDP ve Ä°yi Parti sorunu da sözkonusu. Yani Ä°BB’nin başına gelecek kiÅŸi, bir bakıma “7 kocalı Hürmüz”e benzeyecek. Merkezde AK Parti, Belediye Meclisinde güçlü bir muhalefet Ä°stanbul’da iÅŸlerin tıkanmasına sebeb olabilir.
Ä°mamoÄŸlu konusu, Mansur YavaÅŸ’ı da gölgede bıraktı.
Öte yandan; Binali Yıldırım mazbatasını alacak olursa, onu da zor günler bekliyor. Her iki tarafın da birbirini yıpratacak çok fazla iddialara sahip olduÄŸu söyleniyor. Dahası, Ä°mamoÄŸlu mazbata alsa da almasa da Ä°BB birçok açıdan tartışmaların odağında olacak.
Ä°mamoÄŸlu yabancı gazetecilere verdiÄŸi röportajlarda, “ileride cumhurbaÅŸkanlığı ya da siyasette daha üst kademelerde görev düÅŸünüyor musunuz” sorusuna tebessüm ederek, “Allah bilir” diyor. Yani Ä°mamoÄŸlu sonuç ne olursa olsun, uzun soluklu bir mücadeleye hazırlanıyor.
Ä°stanbul ve Ankara her halukârda daha uzun bir süre gündemde kalacaÄŸa benziyor.
Dilerim bu olaylar Gezi’deki gibi sokak gösterilerine dönüÅŸmez. Birileri bu olaylardan 15 Temmuz, MÄ°T TIR’ları gibi bir operasyon çıkarmak istemez. Herkesin çok dikkatli olması gerek. Bu iÅŸin uzatılmaması, YSK’nın adil bir karar ermesi, tarafların bu kararlara uyması ÅŸart. Kavganın kimseye faydası yok. Bu iÅŸin daha uzun süre gündemde kalması ya da krizin tırmanmasının faturası ağır olur. Bu iÅŸin ekonomik, sosyal, siyasi maliyetleri olur. Bu anlamda herkesin daha sabırlı olması gerek. “Fasıklar bize bir haber getirdiklerinde hemen inanma”yalım. Kışkırtmalara itibar etmeyelim. Herkes yüzünü adalete dönsün. Bakın adalet yoksa barış da olmaz. Adaletin yerini “ihkak-ı hak” alır. Adalet ve barış yoksa özgürlükler de yara alır, ekonomi de. Bir topluluÄŸa olan öfke, insanları onlar hakkında adaletsizliÄŸe sevk etmemesi gerek.
Hepimiz rakiplerimize çuvaldız batırmadan kendimize bir iÄŸne batırmayı ihmal etmeyelim.
Adalet bir kere yara aldı mı, o yara hemen iyileÅŸmez. Bugünümüzü kurtaralım derken yarınlarımızı feda etmeyelim. Bu gerilimin kimseye faydası yok. Bu gerilim siyasete olan güveni tahrip ediyor. Bunun sosyo psikolojik maliyetleri var. Bu tür olaylar, yeni çözüm arayışlarına ve birtakım çevrelerin manipülasyonlarına, komplolarına zemin hazırlıyor.
Bugün iÅŸler yolunda gitmiyorsa, bu konuda herkesin sorumluluÄŸu var. Birinin bu konuda daha az ya da daha çok sorumluluÄŸunun olması sonuçta tahribatı önlemiyor.
Bir de haklı olmak, baÅŸkalarına “haksızlık yapma hakkı“ olarak algılanmamalı.
Ä°ÅŸler bu noktaya gelmeden bazı konuların konuÅŸulması gerekti, konuÅŸamadık. Dün konuÅŸamadığımız konuları bugün de konuÅŸamıyoruz. Yarın benzer baÅŸka bir olayla karşılaÅŸabiliriz. Yalan, iftira, hakaret, tehdit olmadan konuÅŸabilmeli insanlar. Ama ait olduÄŸu çevreye zarar vermeme, karşı tarafa haddini bildirme doÄŸru, saÄŸlıklı bir yaklaşım deÄŸil. Adil ÅŸahidler olacağız. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, haklıdan yana, haksıza karşı durmalıyız. Haksız babamız da olsa, haklı düÅŸmanımız da olsa. Bir topluluÄŸa olan öfkemiz bizi onlar hakkında adaletsizliÄŸe sevk etmemeli. Kitap öyle diyor. Aksi halde Allah’ın yardımı ona ulaÅŸmaz ve kiÅŸi haketmediÄŸi bir ÅŸeye sahip olacak olursa, bu ona hayır getirmez. O ÅŸey onun hakkında dua ile istenen belaya dönüÅŸür. “Ä°man ettik demekle yakamız bırakılıvermeyecek”.. Adil ÅŸahidler olacağız! Selâm ve dua ile..
Henüz yorum yapılmamış.