Sosyal Medya

Ben’den O’na geçişin hikâyesi

Birkaç hafta evvel kendi iç dünyama ve nerden nasıl geldiğini bilmediğim bir arayışa kapandığım bir yalnızlık anında, kütüphanemin önünde durdum ve raflara uzun uzun bakındım. Beni, içsel çatışmalarımın ve sorularımın girdabından alıp daha şairane bir gerçekliğin ortasına götürecek bir kitap çekti ruhum. Yıllar önce okuduğum yahut okuduğumu sandığım O ve Ben'e uzandı elim. İyi ki de uzandı… .



Üstat Necip Fazıl Kısakürek… Hayatı daha en baÅŸtan muazzam bir ÅŸeyi bulmanın cereyanı içinde akan, ÅŸu veya bu herhangi bir vesilenin hassasiyeti içinde "birini" arayan, "Tek dava O'nu bulmakta, bulduracak olanı bulmakta" diyen ve bu ÅŸekilde ömrünü geçiren ÅŸair… Necip Fazıl'ın kendi hayat hikâyesini yazdığı O ve Ben, ciÄŸerlerinin muhtaç olduÄŸu havaya ulaÅŸma gayreti içinde olan bir ÅŸairin ne pahasına olursa olsun "ol"maya çalışmasının ürünü. 1904-1934 yılları arası "Tanıyıncaya Kadar" adını verdiÄŸi ilk bölüm, fikir çilelerini, idrakini kurcalayışlarını, yarı hikmetli, yarı mecnun, tırnaklarını çocuk ruhunun zarına geçirip bir arayışın cenderesinde geçirdiÄŸi yıllarını anlatmakta.
 
Necip Fazıl'ın otobiyografisi, dile getirilmesi güç ruhsal çalkantılarını bütün canlılığıyla kavramamızı saÄŸlıyor. O'nun kendi hayatına iliÅŸkin kaleme aldığı her biri birbirinden müstesna bu anekdotlar, diÄŸer yandan yitik ve umutsuz olan bu çaÄŸ insanının acısının can çekiÅŸtirici sırrına daha çok yaklaÅŸmamızı saÄŸlayacak bir yol çiziyor. O'nun ruhunda var olan ama asla patolojik bir boyut halini almamış iç çatışmalar, sorular, cevaplar ve çoÄŸu zaman cevabı olmaksızın sorulmuÅŸ sorular derin bir duyarlılık mahiyetindedir. Böylece Necip Fazıl'ın zekâsı ve duyarlılığı sadece ÅŸiirlerinde deÄŸil; içe dönmek, aramak ve bulmakla ilgili hayret içeren sorularla da su yüzüne çıkmıştır. Henüz 20'li yaÅŸlarında defterine yazdığı ÅŸu düÅŸünceler onun arayışının derinliÄŸini nasıl da ortaya koyuyor: "Öldükten sonra ebedi hayat… Cennet veya cehennemde ebediyet… Sonu olmamak… Hep var olmak, hep var olmak... Bu dünyadaki devam ölçüsüne göre nasıl kavranır bu iÅŸ? Akıl patlamaz da ne yapar?"
 
O ve Ben'in ikinci bölümünde, 1934-1943 yılları arasında aradığı ÅŸeyi, efendisi Seyyid Abdulhâkim Arvasi hazretleri vesilesiyle bulduÄŸunu görüyor, bununla beraber yepyeni bir yolda tüyler ürpertici bir teslimiyet, bir dönüÅŸüm ve oluÅŸuma ÅŸahitlik ediyoruz. Bundan sonra ise Müslüman bir ÅŸair sıfatıyla tecrit edilip kendi yalnızlığı içinde devleÅŸen üstat; ÅŸiir, dava, tarih, millet, Büyük DoÄŸu ve sürgün ekseninde dillere destan bir tarih yazıyor. Hiç kuÅŸkusuz tekrar tekrar okunası bir kitap O ve Ben. Ben'in ben'den soyunuÅŸu ve O'na geçiÅŸi… Ä°ÅŸte asırlara damgasını vuracak olan bir ÅŸairin hayat hikâyesi..
 
Lacivert Dergi - AyÅŸe Eyyüpkoca Atilla

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.