Sosyal Medya

PARA’yla İBAN’ın kimde olduğu belli olmaz!

BÃœLENT AKYÃœREK - CÄ°NS DERGÄ°SÄ°



Farenin, maymunun kromozom sayılarını insanoÄŸluyla karşılaÅŸtırmaktan vazgeçin; para, insanın kendisine en çok benzediÄŸi ÅŸeydir.
 
Tanıdıklarınızın parayla olan iliÅŸkisine dikkatlice bakarsanız herkesin parayla kurduÄŸu temasın kendi karakterini yansıttığını göreceksiniz.
 
Parayı ne kadar çok seversek insanlardan o kadar çok nefret ederiz.
 
Parayı nasıl çarçur ediyorsak baÅŸkalarını o hızda harcarız. Parasını gizleyen sırlarını, duygularını, tepkilerini de gizler.
 
Para, mübarek bir aygıttır, iyiyle kötüyü, mazlumla zalimi birbirinden ayırır.
 
Para, Sırat’ın yeni adıdır; o köprünün ucunda cennet veya cehennem vardır.
 
Yüzümüzü eÄŸip birinden para isterken gurur denen musibeti yeneriz.
 
Onda kulların hakkı vardır.
 
Parayı kazanırken ve harcarken Allah aklımıza geliyorsa muhteşemdir.
 
Parayı sevmeyen yoktur, aslolan paranın sizi sevip sevmemesidir.
 
Para saygındır, yeterince saygı göstermiyoruz!
 
Para, kendisine saygı göstermeyecek insanlardan kaçar.
 
Para, paylaÅŸmakla, dağıtmakla çoÄŸalır.
 
Bir gider bin gelir.
 
Ä°yi niyet ve kalite onu çoÄŸaltır.
 
Onu sevmek demek, helaliyle kazanmak, ihtiyacı olana dağıtmak demekse eğer, onu sevmek demek dinini sevmek demektir.
 
“Benim dinim imanım para” diyen adamlar vardır.
 
Gerçekten de dinimiz, imanımız kadar ona önem versek, paraya gösterdiÄŸimiz saygı kadar dinimize imanımıza sarılsak kurtulacağız.
 
Kul ile Allah arasına kimse giremez, diyorlar. Hayır! Para bazılarına şah damarından daha yakındır!
 
Bazen de Åžah’a yakın olan paraya yaklaşır.
 
Parayı din kardeÅŸimiz gibi sevelim. Onu kötülüklerden uzak tutalım, bizimle camiye gelsin, bara pavyona deÄŸil…
 
Cebimizdeki para; çalışkanlığımızın, iyi niyetimizin, alın terimizin karşılığıdır.
 
Azlığı çokluÄŸu da çok önemli deÄŸildir.
 
Bereket azdadır.
 
Altın dünyada az olduÄŸu için kıymetli. Madem herkeste bu kadar az demek ki bir deÄŸeri olmalı.
 
Evet, Müslüman’da para var ama ona yeterince saygılı davranmıyor.
 
Müslüman, parayla barışmalı, onu stoklamadan özgür bırakmalı. Ä°nsan sevdiÄŸini bir yere göndermekten korkar mı? Salın gitsin paranızı, ne demiÅŸler: Dönerse senindir!
 
Rahat bırakın, banka zindanlarında çürütmeyin, onu inÅŸaata, betona çevirmeyin. Parayı yüreÄŸe, davaya, aÅŸka, fukaranın gözündeki hayat ışığına çevirin… Dinimiz, imanımız para olsun. Yeter ki cebimizdeki para dindar olsun, sıkıntı yok!
 
Para, binlerce yıldır maÄŸdur, paylaşılamayan bir ahu kız, nice yiÄŸitler onun uÄŸrunda kanlarını döktüler, kıyamete kadar böyle gidecek bu…
 
 
“Mal da yalan, mülk de yalan, gel biraz da sen oyalan…” diyen Yunus Emre’nin resmini kâğıt paranın arkasına basan esprili bir devletin evlatlarıyız. DerviÅŸle para önlü arkalı cebimizde duruyor ama yine de çayımızı yudumlarken gökteki yıldızları sayan gözlerimizde hafif bir buÄŸuluk her daim var olmasaydı belki de bu yazıyı yazmayacaktım…
 
TAVAN
 
Damar yolu açıldı, serumla birlikte aÄŸrı kesiciler aktı kanına. Öylece beyaz tavana bakıyordu adam. Koridordan gelen bağırmalar, ağıtlar birilerinin daha öldüÄŸünü gösteriyordu. Tavanın beyazında kendisini hayata tutunduracak geçmiÅŸ güzel bir hatırayı anımsamak istedi
 
Beceremiyordu. Doktorlar panik içinde gözbebeÄŸinin yok olduÄŸunu sadece gözünün akının göründüÄŸünü söyleyip telaÅŸla çare arıyorlardı.
 
Adam; siyah gözbebeklerini tavanın beyazıyla boyamış gülüyordu içten içe. Bir saat sonra orta yaÅŸlı hemÅŸire tavana bakıp hastanın gözbebeklerinin orada durduÄŸunu görerek haber verdi doktorlara.
 
Doktorlar sakinleÅŸip son portakal dilimlerini yutarak odaya doÄŸru yürüdüler. Tavanda bir çift gözbebeÄŸi bırakıp gitmiÅŸti adam. Damar yolu açıktı, serumla birlikte aÄŸrı kesiciler akıyordu kanına, tavanda asılı duran gözbebeklerini aÅŸağı indirecek mutlu bir an bulsaydı yaÅŸayacaktı elbette ama koca hayatta mutlu bir an yaÅŸamamış gibiydi.
 
Doktorlar tavana bakan gözbebeklerini avuçlarıyla örtüp çıkmışlardı odadan.
 
Bir tek güzel hatıra hayat demekti ama anlatamadan gitti iÅŸte… KuyruÄŸundan yakalayıp hayata tutunacak bir an bulamadan gitti…
 
Odanın ışıkları söndürüldü ve tavan karardı, damar yolu açıktı ve ölüm hatırasız bir adamın daha finali oldu…
 
BÄ°R MODERN CEMAAT ÖNDERÄ° FACEBOOK SAPTAMASI:
 
Lan arkadaÅŸ; on gün camide görmediÄŸimiz adamı arayıp sormaz, merak etmeyiz ama üç gün Facebook’ta paylaşım yapmadığını takip ettiÄŸimiz adamı hemen arar, bulur, başında bir iÅŸ mi var, hasta mı, öldü mü diye meraklanıp telefona sarılırız. Modern cemaat algısı bu olsa gerek.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.