Sosyal Medya

Kürsü

Ahmet Taşgetiren: İslam ikliminde bile iktidar, siyasetnâme kitaplarında durduğu gibi durmuyor

Ahmet TaÅŸgetiren- Karar



Yazı da heyecan iÅŸidir, konuÅŸma da. Ä°çiniz dolmazsa yazamazsınız, konuÅŸamazsınız. Yazarsınız, konuÅŸursunuz da tat vermez. Sizde oluÅŸmayan elektrik, karşınızdakine de geçmez. SoÄŸuk, buz gibi bir iklim oluÅŸur.
 
Aynı gün içinde hemen aynı muhtevada birkaç konuÅŸma yapmak da zordur. Ä°lk konuÅŸmadaki heyecanın sonraki yerlerde aynı dozda sürdürülmesi özel çaba gerektirir.
 
Bunları biliyorum, çünkü yaÅŸadım. Altınoluk dergisinin yıllık okuyucu ile buluÅŸma toplantılarında aynı gün içinde peÅŸ peÅŸe birkaç yerde konuÅŸmamız gerekirdi. Ve ben kendi hesabıma her yer için ayrı bir heyecan yüklenme gereÄŸi hissederdim.
 
Bütün bunları neden yazdım? CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın yerel seçim sürecinde aynı gün içine sığdırdığı ve süreç boyunca her güne sığdırdığı mitinglerde bitmeyen bir elektrik yükü ile meydanlara, sonra ekranlara çıkabilmesi… 
 
Nasıl saÄŸlanır bu elektrik yükü?
 
Åžüphesiz kendinizi ÅŸarj ederek.
 
O da herhangi bir motivasyon olmadan gerçekleÅŸmez.
 
Peki o motivasyon ne olabilir?
 
Tabii ki seçimden baÅŸarı ile çıkma arzusu. Bu seçim genel seçim deÄŸil, ama ülke iklimini etkileyecek olan seçim. 4.5 yıl daha iktidardasınız, halkın size güven duymasını istersiniz. Daha önemlisi güven sarsılması gibi bir sonuç her ÅŸeyi olumsuz etkiler.
 
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, bir süredir Ak Parti’nin halkla iliÅŸkilerinde sorunlar olduÄŸunu görüyor olmalıdır. O yüzden “metal yorgunluÄŸu” kavramını kendisi ortaya attı ve buradan yola çıkarak, belediye baÅŸkanlarını deÄŸiÅŸtirdi.
 
Ancak seçimlere girerken, önüne gelen Ak Parti – Halk iliÅŸkisinin çok daha ciddi oranda kalite kaybettiÄŸini görmüÅŸ olmanın kaygısı sanırım, onu can havliyle meydanlara taşıyan motivasyon olmuÅŸtur.
 
“Ä°stanbul’a ihanet ettik” sözü söylenmiÅŸtir. Ak Parti’nin seçim manifestosu, 25 yılda yapılamayanların belgesi niteliÄŸinde idi. Bilbordlara yazılan “Samimiyet”, “Tevazu” gibi ifadeler ise “samimiyet aşınması” ve “Kibir” görüntülerine yönelik bir yeni sözleÅŸme ilanı.
 
“Metal yorgunluÄŸu” neyi içeriyordu sorusu, bu ifade gündeme sokulduktan sonra herkesin gündemi olmuÅŸtur.
 
ErdoÄŸan, bunlardan doÄŸan can yangısı ile seçim meydanlarına çıktı, diye düÅŸünüyorum. Bir tür yara sarma, iliÅŸkileri onarma arzusu ile.
 
Seçim sonuçlandı, hasar var hiç ÅŸüphesiz, oy oranlarında büyük deÄŸiÅŸiklikler olmasa da kaybedilen “Büyük iller” psikolojik bir ukde olarak siyaset gündemine girmiÅŸ bulunuyor.
 
Belli ki Ak Parti’de onarılması gereken pek çok ÅŸey var. Ä°ktidar, kaçınılmaz olarak en geniÅŸ anlamıyla “nimet paylaşımı” gibi bir durum oluÅŸturur. Emrinize tahsis ve emanet edilen bütçe, makam, mevki, tayin yetkisi, hepsi kiÅŸisel nimete dönüÅŸtürülebilir.
 
Mesela “Topluma hizmet” için yola çıkanlar bile zaman içinde “statü”yü kutsar hale gelebilir.
 
“Kader tayini” gibi bir duygu, her safhada küçük ilahçıklar (!) oluÅŸturabilir.
 
Maddi çıkar alanı ise, insanın yumuÅŸak karnıdır. Ä°çinden bir dürtü, her ÅŸeyi “meÅŸrulaÅŸtırma”ya sürükleyebilir. Hele o maddi rantlar, “ahlakçılığı” küçümseyen deÄŸerli alimlerimizin sunduÄŸu manevi gerekçelerle sarıp sarmalandığında, deve havuduyla birlikte yutulabilir hale gelir.
 
Ä°slam tarihine baktığımızda en saf günler içinde dahi kiÅŸilik yıpranmalarına tanık olunuyor. Zekat toplamak için görevlendirilen “Sahabi” Hazreti Peygamber’e rapor verirken “Åžu beytü’lmal’in ÅŸu benim” diye tasnif yapıp kendisine verilen hediyeleri sahiplenebiliyor ve Hazreti Peygamber o “sahabi”yi, “Seni oraya görevli olarak göndermeseydim, bunlar sana hediye olarak gelecek miydi?” diye uyarıyor. Ä°nsanoÄŸlu, Hazreti Peygamber’in dizinin dibinde yetiÅŸmiÅŸ olsa bile statüleri yanlış deÄŸerlendirebiliyor.
 
Daha ileriki günlerde ise, hatırlanması bile insanın içini karartan uygulamalar gerçekleÅŸiyor. Üstelik bunlar “Halife-i müslimîn” diye tanımlanan insanların yönetimi altında oluyor. Mezardan rakip sülaleye ait cesetler çıkarılıp parça parça etmek gibi…
 
Bir alimimiz bana “Ä°mam-ı Malik’i eÅŸeÄŸe ters bindirip ÅŸehir içinde dolaÅŸtırdılar ve bunu Halife-i Müslimin’in emriyle yaptılar” dedi.
 
Ä°slam ikliminde bile iktidar, siyasetnâme kitaplarında durduÄŸu gibi durmuyor.
 
* * *
 
KeÅŸke bizzat AK Parti inisiyatifiyle oluÅŸturulan “Etik kurul” denen ÅŸeyler saÄŸlıklı iÅŸleyebilseydi..
 
17’inci yıl. 2023’e kadar da düÅŸündüÄŸünüzde 21 yıllık bir iktidar dönemi. Ya da 1994’ten baÅŸladığınızda 29 yıl… Åžehirler nereye geldi, insan kalitesi nereye geldi, misyon nereye geldi?
 
MahÅŸer aydınlığında bakıldığında her birimiz nereye geldik? Ellerimiz, ayaklarımız, yüreklerimiz, dimağımız dile gelip konuÅŸtuÄŸunda ne diyecekler?
 
Bu bir sancıdır, kaygıdır, sorumluluktur… Taşıyabilene, yüklenebilene, sahip çıkana aÅŸk olsun!
 
Soru, sorunun kuÅŸatılabilir noktada olup olmadığında…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.