Abdurrahman Dilipak: Sormak gerek trollere,malum medyada köşe başını tutan yeni yetmelere, sonuçtan memnun musunuz?
Follow @dusuncemektebi2
Abdurrahman Dilipak- Yeni Akit
Tartışma sürüyor. Kimin kazandığı birkaç güne kadar belli olacak. Åžu ana kadar geçen süre can sıkıcı, kaygı verici. Umarım resmi baÅŸvurularla sınırlı açıklamalar yapılır. Öyle olsa bile bu iÅŸin artçı etkileri daha bir süre devam edeceÄŸe benziyor. Birileri durumdan vazife çıkararak ortalığı birbirine katmaya çalışabilir.. Dikkat edelim. Böyle bir durumda, kimse bu iÅŸin galibi olmaz. Adalet herkes için gerekli. Gerçek herkes için en iyi olanıdır. Sabır.
EÄŸri oturup, doÄŸru konuÅŸalım. Sonuç ne olursa olsun, sonucu hazırlayan sebebler üzerine doÄŸru tesbitler yapalım ve bundan dersler çıkaralım. Bir özeleÅŸtiri yapalım. Yoksa bu kriz derinleÅŸerek devam eder.
Bu sonucu hazırlayan birçok sebeb var. Birincisi, aday profili iyi deÄŸildi. Bu gerçek bile tek başına bu kaybın ana sebebi olabilirdi. O adaylar seçmenin kalbine deÄŸil, sinirine dokundu. Onlar ne kadar çok çalıştı ise, o kadar az oy alındı.
2-Seçim kampanyasında kullanılan dil yanlıştı. Bir yandan sertlik vardı, bir yandan “aÅŸk ve sevda” ÅŸarkıları çalınıyordu.
3-Bu radyo, Tv, gazete, troller, sosyal media ile seçim kazanmak zordu ve öyle oldu.
4-ErdoÄŸan kendimizi iyi anlatamadık diyor ama, öyle anlaşılıyor ki, seçmenin bir önceki seçimde verdiÄŸi mesaj iyi anlatılamamış, iyi anlaşılmamış. Bu sonuç onu gösteriyor.
5- “Ä°nen binemez” söylemi yanlıştı.
6-AK Parti’ye yönelik eleÅŸtirilere karşı verilen tepkiler yanlıştı.
7-Seçmenin aklındaki sual-i mukadderlere verilen cevaplar tatmin edici deÄŸildi.
8-Torpil iddialarına karşı tatmin edici cevaplar verilemedi.
9-Seçmene yönelik vaadlerin zamanlaması ve üslubu yanlıştı.
10-Halka ve STK’lara karşı parti yöneticilerinin tepeden bakan, buyurgan tavırları doÄŸru deÄŸildi.
11-Aileye iliÅŸkin sorunlar ve cinsiyet eÅŸitliÄŸine iliÅŸkin ÅŸikayetler konusunda tatmin edici bir açıklama yapılamadı.
12-Gençlik konusunda ailelerin ve STK’ların kaygılarını giderici politikalar üretilemedi.
13-Parti, tabandan insanlarla gönüllü yardımlaÅŸma yerine parayla adam tutarak profesyonel kuruluÅŸlarla çalışmayı tercih etti. Bu yanlıştı. KuÅŸkusuz profesyonellere ihtiyaç var ancak gönüllülerin aktif katılımı hepsinden daha önemlidir.
14-Parti; Kamuoyu ÅŸirketleri, Reklam ajansları, toplantı düzenleyen ÅŸirketler ve birtakım strateji kuruluÅŸlarının karesi içine hapsoldu, kendi tabanı ile bile doÄŸrudan temas kuramadı.
15-Cemaat yapıları ile parti arasındaki mesafe iyi ayarlanamadı. Bazı noktalarda bir cemaat ile iç içe girildi, bazı cemaat yapıları ile araya ciddi mesafeler konuldu.
16-Media ile kurulan saÄŸlıksız iliÅŸkinin benzeri STK’lar ile de kurulmak istendi. Bu STK’lar içinde ayrışmalara sebeb oldu. Sivil-siyasal ayırımı bu iÅŸten zarar gördü. Denge bozulunca bu durum her iki taraf için de zararlı hale geldi. STK’larda parti kademelerinde görev alan üyeler, partiyi arkalarına alarak yönetimde etkin-baskın rol almak için kurum içinde baskı kurmaya çalıştılar. Bu yanlıştı.
17-Aday seçiminde adayın, bazı il ve ilçelerde parti içindeki diÄŸer aday adaylarını dışlayan yaklaşımları bazı bölgelerde seçimlerin kaybedilmesine sebeb oldu.
18-Uluslararası iliÅŸkiler seçim sürecinde baÅŸarılı bir ÅŸekilde yönetilemedi. Suriye ve Irak konusunda topluma tatmin edici cevaplar verilemedi. Yönetim adına yapılan açıklamalar, halka indirilemedi. Siyasi aktörlerin halka dönük mesajları birbirini tamamlayan bir bütünün parçaları deÄŸildi. Yerel aktörlerle ve merkez, genel baÅŸkan ve adayın mesajları birbirlerini tamamlamıyordu. Sonuçta akılda kalan ve birbirinin tekrarı olan genel baÅŸkanın mesajları ÅŸeklinde bir sloganlar bütünü ÅŸeklinde bir seçim kampanyası düzenlenmiÅŸ oldu.
19-Bütün baÅŸarıyı tek kiÅŸinin liderlik karizmasına yüklemek doÄŸru deÄŸildir. Sonra yaÅŸanan kaybın sorumlusu da yarın aynı kiÅŸi olur. Tek kiÅŸi ya da ÅŸahıs partisi görüntüsü, her türlü kararın Ankara’dan gelen talimatlarla yapılıyor görüntüsü yanlıştı.
20-Ä°hale, ÅŸirket dedikoduları, el deÄŸiÅŸtiren ÅŸirketler, aba altında sopa gösterip birbirine operasyon çeken mafyöz tipler, bunların da arkasında garip tipler hakkında kapalı kapılar arkasında konuÅŸulanların “herkesin bildiÄŸi bir sır” olarak söylenti ÅŸeklinde algı oluÅŸturacak boyutta dillendirilmesine sessiz kalınması.
Sormak gerek o herkese kök söktüren trollere, o malum mediada köÅŸe başını tutan astığı astık, kestiÄŸi kestik yeni yetmelere, sonuçtan memnun musunuz.. Belki daha baÅŸka sebebler de sıralamak mümkün. Bu sonucun sorumluluÄŸu tek kiÅŸiye ya da bir gruba yüklemek doÄŸru deÄŸil. Herkesin bu sonuçta bir ÅŸekilde payı var. Yapacak bir ÅŸey yok. Sonuç bu. Kendi içimizde ciddi bir temizlik ve ötekilerin görevlerini suiistimallerine izin vermemek gerekli. Ama öte yandan Ä°lgezdi’ye ne oldu ki. Yiyenlerin yiyenlere diÅŸi geçmiyor. Bir de siyasete ayar veriyoruz da, sonuçta seçmen layığını buldu. Ve başımızdakilerin deÄŸiÅŸmesi için önce bizim kendimizi deÄŸiÅŸtirmemiz gerek. Biz kendimizi deÄŸiÅŸtirmeden Allah bizim hakkımızdaki hükmünü deÄŸiÅŸtirmeyecektir.
Öfkeye gerek yok. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Halkla inatlaşılmaz. Bir an önce normalleÅŸilmesi gerekir. Bir dost der ki, “yalnızken özüne, toplumla teÅŸriki mesaide sözüne dikkat gerek”. “Laf ile aleme verirler binlerce nizamat, bin seyyie bulunur hanelerinde” durumuna düÅŸmemek gerek. “Selam verdim rüÅŸvet deÄŸildir deyu almadılar” sözünün muhatabı biz olmamalıyız.
Hep ÅŸunu söyledim; Allah bizi mallarımız, canlarımız ve sevdiklerimizle kimi zaman artırarak, kimi zaman eksilterek imtihan edecektir. Bugün de olan bundan baÅŸka bir ÅŸey deÄŸildir. Åžimdi deÄŸiÅŸim sırası bizde. DeÄŸiÅŸmemekte direnecek olursak da sonuç ortada. O zaman gelecek günlerin geçen günleri aratmayacağını kim garanti edebilir. EÄŸer ibret alınmazsa tarih tekerrür eder ve bunun her anlamda çok ağır bir bedeli olur ve son piÅŸmanlık fayda vermez.
Selâm ve dua ile.
Henüz yorum yapılmamış.