Sosyal Medya

Güncel

İbrahim Kiras: AK Parti aslında ne kaybetti?

Ä°brahim Kiras- Karar



31 Mart yerel seçimlerinin detaylı analiz gerektiren birçok önemli unsuru var ama bu aÅŸamada seçim sonuçlarının ortaya koyduÄŸu tabloyu ayrıntılarda boÄŸulmadan ana hatlarıyla deÄŸerlendirmek lazım. Evvelemirde gördüÄŸümüz husus “halkın mesajında” merkezi iktidarın deÄŸiÅŸmesine yönelik bir talebin söz konusu olmadığıdır. Ülke genelinde iktidar ortaklarının aldığı toplam oyun tercümesi bu. Zaten daha bir yıldan az bir süre önce seçilmiÅŸ bir iktidarın bu kadar kısa zaman içinde halktaki desteÄŸini kaybetmesi fazla dramatik bir geliÅŸme olurdu.
 
Ne var ki öncelikle Ä°stanbul ve Ankara’daki sonuçlar mevcut iktidarın hem geleceÄŸi açısından hem de iÅŸleyiÅŸ tarzı bakımından ciddi etkiler doÄŸurabilecek ölçüde önemli görünüyor. Zira çeyrek asırdan bu yana aynı kadroların elinde olan iki büyük ÅŸehrin yönetiminin kaybedilmiÅŸ olmasından bahsediyoruz. Biri Türkiye’nin iktisadi, kültürel ve entelektüel kalbi, öbürü baÅŸkent ve ikinci büyük merkez.
 
Dolayısıyla AK Parti’nin Türkiye genelindeki oylarını korumuÅŸ olması, beka konusunda toplumu ikna etmiÅŸ olması veya ülkenin her yerinde var olabilen yegâne parti konumunu kaybetmemesi politik olarak önemli baÅŸarılar elbette. (Bu arada iktidar partisinin güneydoÄŸudaki oylarını kayda deÄŸer seviyede artırmış olması da ciddi bir baÅŸarı ve ayrıca bu bölgedeki vatandaÅŸlarımızın “kimlik siyaseti” prangasını kırma eÄŸiliminde oluÅŸlarını göstermesi bakımından hepimiz adına memnuniyet verici bir geliÅŸme.) Ancak bütün bunların taşıdıkları aktüel siyasi ağırlık itibarıyla hem de sosyal psikoloji yönünden Ä°stanbul ve Ankara’nın kaybını dengeleyebilecek nitelikte baÅŸarılar sayılamayacağı çok açık.
 
AK Partinin özellikle Ä°stanbul’u kaybetmiÅŸ olması basit bir hadise, sıradan bir geliÅŸme gibi deÄŸerlendirilirse iktidar partisinin seçmen sosyolojisine nüfuz etme kabiliyetini kaybetmiÅŸ olduÄŸuna hükmetmek gerekir. YaÅŸanan geliÅŸmenin siyasal olduÄŸu kadar toplumsal boyutunu da -daha doÄŸrusu bu ikisini ayrı düÅŸünmenin doÄŸru olmadığını- unutmamak gerekir.
 
***
 
Ä°stanbul’daki yakın dönem sandık sonuçlarını hatırlayalım ve bugünkü tabloyla mukayesesini yapalım… 
 
Geçen yılın haziran ayında, yani 10 ay önce yapılan CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde ErdoÄŸan’a yüzde 5o oy veren Ä°stanbul ondan yine bir yıl önceki cumhurbaÅŸkanlığı hükümet sistemine iliÅŸkin referandumda ise -Türkiye genelinin üç puan altında kalarak- yüzde 48,5 evet oyu vermiÅŸti. Dikkat ederseniz, 31 Marttaki oranın aÅŸağı yukarı aynısı bu.
 
(Demek ki bir anlamda “BaÅŸkanlık sistemine taraftar deÄŸilim ama madem ki Karadeniz, Ä°ç Anadolu, DoÄŸu Anadolu oylarıyla bu sisteme geçilmesi kabul edildi; o zaman mevcut adaylar arasında bu iÅŸi yapmak da ErdoÄŸan’a düÅŸer” dedi Ä°stanbul seçmeni.)
 
Yalnızca Ä°stanbul deÄŸil… Gerek baÅŸkanlık sistemi referandumunda gerekse cumhurbaÅŸkanlığı seçiminde “büyükÅŸehir”lerin AK Parti’ye teveccühünde diÄŸer seçim merkezlerine oranla gözle görülür bir eksilme olduÄŸu sonuç tablolarına dikkatli bakınca kolaylıkla görülebiliyor...
 
Ä°stanbul’un yanısıra Ä°ç Anadolu’da Ankara ve EskiÅŸehir de dahil olmak üzere Batı bölgelerindeki bütün metropollerin ve Marmara, Ege, Akdeniz kıyı bandındaki bütün ÅŸehirlerin referandumda hayır demiÅŸ olduÄŸunu unutmayalım. (Ülke genelinde %52.6 oyla kazanılan CumhurbaÅŸkanlığı seçiminde ise bu kıyı hattındaki ÅŸehirlerin hiçbirinde yüzde elli seviyesine ulaşılamadı. Keza metropollerdeki baÅŸarı da ülke genelinde kazanılan oydan düÅŸüktü.)
 
***
 
Önceki gün gerçekleÅŸen yerel seçimlerin ortaya çıkardığı tablo da bu grafiÄŸi tamamlayan bir mahiyet arz ediyor.
 
Oysa AK Parti’nin 2014 yerel seçiminde hem Ä°stanbul’da hem de diÄŸer büyükÅŸehirlerin toplamındaki oy oranı ülke genelindeki oyunun üzerindeydi. Bundan bir önceki yerel seçimden bahsediyorum. Ondan daha öncekilerde, yani 2004 ve 2009 yerel seçimlerinde de durum aynıydı. En azından oransal olarak her zaman büyükÅŸehirlerde daha baÅŸarılıydı AK Parti. Yalnızca yerel seçimlerde deÄŸil, milletvekili seçimlerinde de böylesi bir denge vardı.
 
Bu dengenin son zamanlarda deÄŸiÅŸme temayülü içine girmiÅŸ olması hem AK Parti yönetimi adına hem de toplumsal deÄŸiÅŸimleri gözleyen sosyal bilimciler açısından dikkat çekici olmalı. ÅžehirleÅŸmenin, küreselleÅŸmenin, iktisadi deÄŸiÅŸimlerin, genç nüfusun vs. giderek dönüÅŸtürmekte olduÄŸu toplumsal dinamiklerin taleplerine mevcut siyaset kurumunun veya siyaset anlayışının cevap verme kabiliyetinin adamakıllı deÄŸerlendirilmesi lazım.
 
Toplumsal dinamiklerin deÄŸiÅŸim hızına ve yürüyüÅŸ istikametine ayak uyduramayan siyasi yapıların bundan bir sonraki seçimde çok daha çarpıcı sürprizlerle karşılaÅŸması mümkün gibi görünüyor.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.