Abdullah Yıldız- Miraç, Namaz ve Sabır

Günlerdir siyasetle yattık, siyasetle kalktık. Nihayet yerel seçim de bitti. Umarız, herkes çok anlamlı mesajlar taşıyan bu seçimi iyi okur, almaları gereken dersleri alır ve kendilerine doÄŸru bir yol çizerler…

Biz bugün, deÄŸiÅŸmeyen, deÄŸiÅŸmemesi gereken gündemimizi günde beÅŸ vakit okunan ezanın çaÄŸrısıyla belirleyen, bizi yapay gündemlerin anaforundan kurtarıp sahil-i selâmete çıkaran namazı konuÅŸacağız. Zira bu akÅŸam Ä°srâ/Miraç Gecesi; Allah’ın lütuf ve inayetine muhtaç olan biz aciz kulları huzura taşıyan “mü’minin mi‘râcı”namazın beÅŸ vakit olarak farz kılındığı ikram ve ihsan gecesi…

Yüce Rabbimiz Bakara suresinin 153. âyetinde buyuruyor ki: “Ey müminler, sabırla ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Åžüphesiz Allah, sabredenlerle beraberdir.”

“Sabır”, Kur’an-ı Kerim’de çok sık tekrarlanır. Ä°nsanlar, çeÅŸitli zorluklar ve sıkıntılar karşısında mutlaka sabırlı olmalıdır. Sabır (sebat, kararlılık), müminin her zaman kuÅŸanması gereken bir zırhtır:

Åžehid Seyyid Kutub’un ifadesi ile: “Ä°badetlere devam etmek için sabır… Günahlardan uzak durmak için sabır… Allah’a giden yolu kesmek isteyenlere karşı giriÅŸilecek cihadı devam ettirmek için sabır… Türlü türlü düÅŸman tuzaklarına, komplolarına karşı sabır... Zaferin ve baÅŸarının gecikmesi karşısında sabır… Aşılması gereken mesafenin uzunluÄŸuna sabır… Bâtılın yayılıp güçlenmesi karşısında sabır… Dostun, destekçinin azlığına sabır... Gidilecek yolun uzun ve dikenli oluÅŸuna sabır... Vicdanların kaypaklığına karşı sabır… Kalplerin ÅŸaÅŸkınlığına, sapmalarına karşı sabır… Ä°natçılığın baskısına sabır… DönekliÄŸin, kalleÅŸliÄŸin acılığına karşı sabır…

EÄŸer hedefe ulaÅŸma süresi uzar ve sıkıntıların baskısı yoÄŸunlaşırsa, ortada azıkve yardımcı güç bulunmadığı takdirde sabır zayıflayıp tükenebilir. Bundan dolayı, yüce Allah burada namaz ile sabrı yan yana koyuyor. Çünkü namaz, kurumaz bir kaynak ve bitmez bir azıktır. Namaz, güç kaynaklarını yenileyen ve kalbe enerji yükleyen bir azıktır. Namaz sayesinde sabır ipi uzar ve kopmaz bir saÄŸlamlık kazanır. Sonra da sabra hoÅŸnutluk, ÅŸevk, gönül huzuru, güven duygusu ve azim ekler.

Ölümlü, zayıf ve gücü sınırlı olan insanın en büyük güç kaynağı Allah ile iliÅŸki kurması, karşılaÅŸtığı zorluklar sınırlı gücünün kapasitesini aşınca O’ndan yardım istemesi mutlaka gereklidir. Ne zaman? 

Gizli açık bütün ÅŸer güçler ile karşı karşıya kalınca… Ä°çgüdü ve ihtirasların engellemesi ile arzuların kışkırtması arasında doÄŸru yolda ilerlemenin üzerine bindirdiÄŸi sıkıntı ağır bir baskıya dönüÅŸünce...

Amansız azgınlıklara ve fesad giriÅŸimlerine karşı verdiÄŸi mücadelenin baskısı altında ezilmeye yüz tuttukça... Sınırlı ömrüne göre aÅŸacağı yolun ve ulaÅŸacağı hedefin uzakta olduÄŸunu anladığında; akÅŸam vaktinin eÅŸiÄŸinde olmasına raÄŸmen henüz hiçbir yere varamadığını, ömür güneÅŸinin batmaya yüz tutmasına raÄŸmen henüz beklediÄŸi ÅŸeylerden hiçbirini elde edemediÄŸini tespit edince…

KötülüÄŸün yayılıp güçlendiÄŸini, buna karşılık iyiliÄŸin gitgide zayıfladığını, ufukta hiçbir aydınlık kırıntısı ve yolda hiçbir iÅŸaret olmadığını görünce… 

Ä°ÅŸte böylesine zor durumlarda namazın deÄŸeri ortaya çıkar. 

Namaz; ölümlü insan ile sürekli ve kalıcı güç olan Allah arasındaki doÄŸrudan iliÅŸkidir…

Namaz; tek başına kalmış, garip bir damlacığın hiç kurumayan gür bir su kaynağı ile belirlenmiÅŸ bir buluÅŸma vaktidir… 

Namaz; küçük yeryüzü realitesinin sınırlarını aÅŸarak büyük evrensel realitenin uçsuz-bucaksız alanına yükselmektir… 

Namaz; yakıcı çöl sıcağında serin bir meltem, bir ilkbahar yaÄŸmuru taneciÄŸi, bir aÄŸaç gölgesidir… 

Namaz; yorgun ve kırık kalplere yönelik ÅŸefkatli bir el okÅŸayışıdır… 

Böyle olduÄŸu içindir ki, Peygamberimiz (s.a.) sıkıntılı anlarında müezzini Hz. Bilâl’e (r.a.); 

- “Ey Bilâl, bizi namazla rahatlat (bize onunla nefes aldır)!” buyururdu. Zor bir iÅŸle karşılaşınca da yüce Allah’la daha çok buluÅŸabilmek için her zamankinden daha çok namaz kılardı.

Ä°slâm, bir ibadet sistemidir. Ä°badetlerde pek çok sırlar saklıdır. Ä°badetin sırlarından biri de; onun yol azığı, ruhun enerji kaynağı ve kalbin cilâsı oluÅŸudur. Ne zaman ağır bir yükümlülük ile karşı karşıya gelsek, namaz, bu yükümlülüÄŸü tatlılıkla, neÅŸe ile ve kolaylıkla karşılamamızı saÄŸlayan bir kalp anahtarı olur” (Seyyid Kutub, Fi Zılâli’l-Kur’ân).

Mi’râcımız mübarek, namazımız “mi‘râc” olsun.