Sosyal Medya

Güncel

Ä°stanbul'da kim daha az fire verirse o kazanacak!

İstanbul’daki tablo şu: Her iki adayın da seçmeninde anlaşılmaz bir rehavet var. Bir grup sahiden partisine küskün olduğu için sandığa gitmeyi düşünmüyor. Bir başka grup nasıl olsa kazanırız diye sandığa gitmiyor, diğer bir grup ise zaten kazanamayız diye oy kullanmamayı düşünüyor... İstanbul yarışında kazananı tam olarak bu belirleyecek. Kim kendi seçmeninden daha az fire verirse, kim kendi içindeki küskünleri sandığa daha çok götürmeyi başarırsa ipi o göğüsleyecek.



Candaş Tolga Işık - Posta
 
Bir ilçe belediye baÅŸkan adayı kendi partisinin tanınmış, nispeten de sevilen bir yöneticisini aynı zamanda milletvekilini de alıp seçim otobüsüyle gezdiriyor. O sırada bir de video çekiliyor. Videoda milletvekili, partisinin belediye baÅŸkan adayından bahsediyor: “Beni nasıl biliyorsanız, onu da öyle bilin. Sanki bana oy veriyormuÅŸ gibi verin. Ben kefilim. Arkasındayım. Garanti ediyorum. Aklınız kalmasın.” Bu nedir yahu? Hangi çaÄŸda yaşıyorsunuz arkadaÅŸ? Bu ne saçma bir seçim propagandası? Åžu yaptığınızı Süleyman Demirel yapmazdı yeminle... Sen çok seviyorsan kendine damat al, bırak vatandaÅŸ kendi kararını kendi versin. Niye insanları seni sevdiÄŸine seveceÄŸine piÅŸman ediyorsun.
 
O ZAMAN BÜTÜN TWÄ°TTER TROLLERÄ°NE GELSÄ°N MÄ°?
 
Netflix’te yere göÄŸe sığdıramadığım “After Life” maalesef berbat bir final yaptı. O nefis giriÅŸe böyle mi son yazılır? Böyle biteceÄŸini bilsem hiç seyretmezdim. Neyse... Yalnız “After Life” demiÅŸken diziden ÅŸu alıntıyı buraya not düÅŸmeden edemeyeceÄŸim: “Tam bir Twitter trolü gibisin; sen mutsuzsun diye herkes mutsuz olsun istiyorsun.”
 
SAHADA KAZANDIÄžIMIZI MEDYADA KAYBEDÄ°YORUZ!
 
AK Parti’den çok önemli bir isimle karşılaÅŸtım dün. “Nasıl gidiyor?” diye sordum. “Sahada kazandığımızı medyada kaybetmesek sıkıntı yok” diye cevap verdi. Duvara yazılacak bir tespit.
 
BERBER YANLIÅž ANLAYINCA...
 
Saçımı kestiriyorum. Yan koltuÄŸa Azeri bir iÅŸ insanı geldi. Ä°lk kez geliyormuÅŸ. Berber arkadaÅŸlardan birinin koltuÄŸuna oturdu. Saçı kesilirken baÅŸladı homurdanmaya. TıraÅŸ bittiÄŸinde ortalığı ayaÄŸa kaldırdı. 50-60 yaÅŸları arasındaki adam bir temiz fırça atıp ayrıldı dükkandan. Berber arkadaÅŸa ne oldu diye sordum. Adamcağız “Üstleri düz kes, yanları yahÅŸi kes” demiÅŸ. Bizim berber “Yanları vahÅŸi kes” anlayınca makineyle dalmış! 50 yaşında adam oldu mu sana Ricky Martin!

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.