Kürsü
Hayrettin Karaman: Devamlı ders vermekten söz edenler var ya işte bu yazıyı onlar için yazdım
Follow @dusuncemektebi2
Hayrettin Karaman- Yeni Åžafak
Vaktiyle büyük bir mülk ve onun genel olarak makul davranan bir maliki varmış; mülkün sahibi çevreye nispetle farklı bir dünya görüÅŸüne, adalet ve ahlaka sahip mülk de çok deÄŸerli olduÄŸu için pek çok düÅŸmanı, bu güzel mülke göz koyanı, iÅŸtahı kabaranı olmuÅŸ. DüÅŸmanlar her vasıtayı mübah sayarak maliki esir almak ve mülke el koyup paylaÅŸmak istiyorlarmış, fakat akıllı malik, iÅŸini mükemmel yapan bir muhafız bulmuÅŸ, ona istediÄŸi kimseleri yardımcı ve korumacı olarak alma, mülkü koruma, güçlendirme ve baÅŸkalarına örnek hale getirmesi için geniÅŸ yetkiler vermiÅŸ. Muhafız uzun yıllar vazifesini olabildiÄŸince iyi yapmış, mülkü korumuÅŸ ve geliÅŸtirmiÅŸ. DüÅŸmanlar bir yandan içeriden hainler devÅŸirerek, diÄŸer yandan dışarıda mülkü paylaÅŸmak için sıraya girmiÅŸ kurtlarla iÅŸbirliÄŸi yaparak plan üzerine plan kurmuÅŸlar, defalarca saldırmışlar, mel’un amaçları için her aracı mübah görüp kullanmışlar. Fakat muhafızın akıllı, hikmetli, firasetli davranış ve tedbirleri sayesinde bir türlü emellerine ulaÅŸamamışlar.
DüÅŸmanlar anlamışlar ki, bu mülkü elde edip paylaÅŸmanın tek yolu bu akıllı ve güçlü muhafızı malikin gözünden düÅŸürüp iÅŸten el çektirmek, sonra da kolayca mülkü elde edip paylaÅŸmak. Bunu anlayınca dört elden harekete geçip malik nezdinde muhafızını itibardan ve gözden düÅŸürmek için olanı abartarak, olmayanı uydurarak, malikin iÅŸini çıkmaza sokacağı ve mülkün dağılmasına sebep olacağı belli olan bir takım adayları överek, yalancı ÅŸahitlerle parlatarak ellerinden geleni yapmaya koyulmuÅŸlar. Malik zaman zaman muhafızını sorgulamış, onun savunmasını ve iÅŸini düzgün yaptığını görerek görevine devam kararı vermiÅŸ.
Bu böyle sürüp giderken düÅŸman, muhafızın yeterince yıprandığına kanaat getirip mülkü ele geçirmek için bir saldırı yapmaya karar vermiÅŸler.
Muhafız bütün tedbirlerini almış iken, vazifesini hakkıyla yapmakta ve saldırıyı püskürtmek için gecesini gündüzüne katarak gayret etmekte iken, vazife yerinden bir an bile ayrılmasının zararlı olacağı kesin iken düÅŸman propagandasının etkisinde kalan malik onu vazife yerinden çağırıp birkaç gün yanında tutup denemeye, ders ve nasihat vermeye, karar vermiÅŸ. Muhafıza çaÄŸrısı ulaşınca o da emin bir ulak ile ÅŸu haberi göndermiÅŸ: “Efendim, ben emrinize amadeyim, her an gelip sizi dinler, ders ve nasihatinizden istifade ederim. Ancak ÅŸu anda beni geçici de olsa görevimden alırsanız düÅŸman mülkü ele geçirir, mel’un emeline ulaşır, bundan sonra sizin ders ve nasihatinizin hiçbir faydası kalmaz. Ä°zin verin, ÅŸu iç ve dış mülk düÅŸmanlarının saldırısını püskürteyim, sonra dersinizi istediÄŸiniz kadar dinlemek üzere geleyim!
Bu bir hikâye, vaki veya kurgulanmış, ama can alıcı, gerçek ve güncel soru ÅŸudur: Siz bu malikin yerinde olsaydınız böyle bir durumda ders ve nasihat vermek için muhafızınızı görevinden ayırır mıydınız?
Bu soruya “Evet” cevabı veriyorsanız ikinci soru ÅŸudur:
Siz ona ders vereyim derken mülkün elden gitmeyeceÄŸine dair elinizde kesin verileriniz ve kanıtlarınız mı var?
“Yahu bu hikâye ve sorular da nereden çıktı?” diyen olursa cevap vereyim:
Ders almayı hiç düÅŸünmeden devamlı ders vermekten söz edenler var ya iÅŸte bu yazıyı onlar için yazdım!
Henüz yorum yapılmamış.