Kürsü
Hüseyin Akın: Tek teselli bulduğumuz şeyi, vasatı yitiriyoruz
Follow @dusuncemektebi2
Hüseyin Akın- Milli Gazete
Herkesin politika konuÅŸtuÄŸu, seçim tahminlerinde birbiriyle yarıştığı günlerden geçiyoruz. Günlük hayatımıza politik dilin egemenliÄŸi hâkim. Bu tavır dini inançların bile fevkinde seyrediyor. Varsa yoksa siyaset, varsa yoksa sandıktan çıkan güç. Bu siyasi dilin bizi taşıyacağı saÄŸlıklı bir yol yok. Birbirimizle asgari iletiÅŸim imkânlarını kaybediyoruz. Tek teselli bulduÄŸumuz ÅŸeyi, vasatı yitiriyoruz. DüÅŸünmek için, birbirimizi anlamak için, barış ve huzur için gerekli olan vasatı muhafaza etmek zorundayız. Ya ifrat ya tefrit üzere kaygan bir zemin üzerinde yol almaya çalışıyoruz. Bir üçüncü yol sanki yokmuÅŸ gibi. Oysa herkesin sesini sadece kendine iÅŸittirebileceÄŸi bir vasatı kollamaya ne kadar muhtacız.
Mutavassıt olmak tahterevallinin her iki tarafını dengede tutabilecek ağırlıkta olmak demektir. Hepsi bu kadar mı? DeÄŸil elbette. Aynı zamanda vasat olmak gücünün farkında olup aÅŸan durumlarda hırsına yenik düÅŸmemektir. Hakikat dilinin çarşı ve pazarı dolaÅŸarak evimize kadar yaklaÅŸması bu vasata yakın olduÄŸumuzu gösterir. Sonuç almalar üzerine kurulmuÅŸ cümleler er geç geldikleri yere geri dönerler.
PÄ°ÅžMAN MISINIZ?
Yaptığı eylemi geri çekebilme diye bir yetisi olabilseydi keÅŸke insanın. Hiçbir konuda riske girmez, verdiÄŸi kararı geri adımla tashih ederek yeni bir sayfa açmaya çalışırdı. PiÅŸmanlık iyi hesap edilememiÅŸ duygu ve düÅŸüncelerin oyunu yaÅŸamaktan yana kullanması gibi. PiÅŸman olan kiÅŸi ne yapmak istiyor? Kendini yeniden tekzip ederek sayfa sayısı kadar dost ile bir cümlenin kurulmamış ÅŸekline geri dönme çabasıdır. Evrensel yüce deÄŸerler konusunda önümüze çıkan her ÅŸeyi kendimize muhatap görüyoruz. PiÅŸmanlık son hakkını da kullanmadan kiÅŸiye hata yapma fırsatı tanır. PiÅŸmanlık son günlerde bizim olmayan baÅŸka baÅŸka diyarlardan gelerek başını sokacak bir mekân aramaktadır.
YORGUN
Herkeste tanımlanması zor bir yorgunluk. Han sarhoÅŸ hancı sarhoÅŸ diyebileceÄŸimiz bir manzaraya tanıklık ediyoruz. ÇeÅŸit çeÅŸit kavram ve anlam katmanları oluÅŸtu kapımızın önünde. Metal yorgunluk mu dersiniz, mental yorgunluk mu? Yoksa ikisi arasında baÅŸka bir ÅŸey mi? Üniversite öÄŸrencileri yorgunluÄŸun dışa dönük olanı hakkında karar verebilirler. Yorgunluk yanında bir köpeÄŸi besler gibi zincirini belimize baÄŸlayarak dolaÅŸtığımız bir sokaktır. Önce bacaklarından yorulur insan, sonra kucağından ve de göz bebeklerinden.
Henüz yorum yapılmamış.