Güncel
Sömürge hegemonyası geride bırakılıyor: Nijerya ve Senegal seçimleri
Batı Afrika’nın en önemli ülkelerinden Senegal ile Nijerya’da devlet başkanlığı seçimleri yapıldı ve mevcut devlet başkanları yeniden seçildi. Bölgenin en güçlü ülkeleri olarak kabul edilen bu iki ülke, Afrika halkları ve liderleri tarafından yakından takip ediliyor.
Uzun yıllar Ä°ngiliz sömürgesinde kalan Nijerya'da artan siyasi istikrar, Fransız sömürgesinde kalan Senegal'deki süregelen toplumsal barış ve her iki ülkedeki demokratik seçimler diÄŸer Afrika ülkeleri tarafından yakından takip ediliyor ve örnek gösteriliyor.
Nijerya ve Senegal tarihî olarak aynı kaderi paylaşıyor. Kıtanın birçok ülkesi gibi 15. yüzyılın ortalarından itibaren Avrupa devletlerinin sömürgecilik faaliyetlerine sahne olan her iki ülke de bağımsızlığını 1960 yılında kazandı.
Bu iki ülkeden, 200'den fazla etnik yapının bulunduÄŸu ve farklı inançlara sahip insanların bir arada yaÅŸadığı Nijerya, iç savaÅŸ ve etnik çatışmalara sahne oldu. Bağımsızlığını kazandıktan sonra uzun yıllar askerî ve sivil yönetim arasında el deÄŸiÅŸtiren Nijerya'daki iktidar, 1999 yılından bu yana demokrasi ile yönetiliyor ve her geçen seçimler daha barışçıl ve ÅŸeffaf bir ÅŸekilde yürütülüyor. 2015 seçimlerini kazanan Muhammed Buhari, Åžubat ayı seçimlerinde yeniden devlet baÅŸkanı oldu.
Fransa'dan bağımsızlığını 1970'te kazanan Senegal'de ise dini yapıların toplum ve devlete yaptığı pozitif etki sayesinde hiçbir darbe yaÅŸanmadı, etnik çatışma ve iç savaÅŸ olmadı. Ülkenin istikrarlı yapısı giderek saÄŸlamlık kazandı. Bağımsızlığından bu yana dört cumhurbaÅŸkanının görev yaptığı ülkede herhangi bir darbe yaÅŸanmaması, Senegal'i Afrika'nın en istikrarlı demokrasilerinden biri yaptı ve her defasında seçimler demokratik ÅŸekilde gerçekleÅŸtirildi. Nijerya'da olduÄŸu gibi Senegal'de de mevcut CumhurbaÅŸkanı Macky Sall seçimleri kazanarak yeniden cumhurbaÅŸkanı seçildi.
AA'dan Gökhan Kavak ve Alaattin DoÄŸru derledi:
NÄ°JERYALILAR ARTIK KÖTÜ ÅžEYLERLE ANILMAK Ä°STEMÄ°YOR
“Afrika'nın devi” olarak tanımlanan Nijerya'da Muhammed Buhari yeniden seçimleri kazandı. Buhari'nin vaatleri arasında istihdam, güvenlik, tarım ve kalkınma gibi konular ön plana çıktı. Bu problemler aslında ülkede uzun yıllardır devam ediyor ve iktidara gelen birçok devlet baÅŸkanı tarafından da çözülmeye çalışılıyor. Nijeryalılar Åžubat ayında düzenlenen seçimlerde “Baba Buhari” olarak isimlendirdikleri liderlerini yeniden seçti ve kendisinden iyi bir liderliÄŸin yanı sıra adil bir yönetim, yolsuzluklarla mücadele, gelir eÅŸitliÄŸi ve daha iyi bir hayat istiyor.
Nijerya'nın Senegal gibi, özellikle Batı Afrika'da, çok mühim bir yeri var ve sadece komÅŸu ülkeler tarafından deÄŸil, tüm Afrikalılar tarafından takip ediliyor. Dolayısıyla Nijerya'daki yaÅŸanan her olumlu dönüÅŸüm, çevre ülkelerde de yankı buluyor. Nijerya'daki son seçimlere olan ilgi de bunun bir göstergesi olarak gösterilebilir.
Zengin doÄŸalgaz ve petrol rezervlerinin yanı sıra Nijerya geniÅŸ tarım arazilerine sahip ve Afrika'nın en büyük nüfusunu sınırlarında barındırıyor. Nijerya'nın sorunlarını çözmesi sadece ülke ve halkı için deÄŸil, tüm Afrika için bir umut olabilir ve örnek teÅŸkil edebilir.
SEÇÄ°MLERE KATILIM AZ DA OLSA SÜREÇ ÅžEFFAF BÄ°R ÅžEKÄ°LDE Ä°LERLEDÄ°
KonuÅŸtuÄŸumuz birçok Nijeryalı, ülkelerinin farklı ve derinleÅŸmiÅŸ sorunlarla mücadele ettiÄŸini kabul etse de artık bazı ÅŸeylerin deÄŸiÅŸtiÄŸine dikkat çekiyor. Buna örnek olarak da erteleme ve güvenlik gibi farklı nedenlerden dolayı seçimlere katılım az olsa da seçim sonuçlarının ÅŸeffaf bir ÅŸekilde açıklanması gösteriliyor. DiÄŸer taraftan Nijerya'daki seçimler özellikle uluslararası gözlemciler baÅŸta olmak üzere birçok kiÅŸi tarafından ülkenin ÅŸimdiye kadarki en barışçıl seçimleri olarak görülüyor.
Nijeryalıların dillendirdiÄŸi diÄŸer bir ayrıntı ise, eski sömürge hegemonyasının bugün yavaÅŸ yavaÅŸ arkada bırakılıyor olması. Bu aslında yolsuzluklarla mücadele eden ve ülkeyi dış baskılardan korumaya çalışan Buhari'yi yeniden seçmenlerinden de anlaşılabilir.
Son olarak Nijerya'yla ilgili ÅŸunu belirtmek gerekir ki bu ülkenin insanları artık ülkelerinin yolsuzluklar, terör, iç çatışmalar ve ekonomik sorunlarla anılmasını istemiyor. Aslında bunun yansımasını toplumda da görebiliyoruz. Nitekim ülkedeki mevcut sorunlara karşı resmî makamlarca alınan önlemlere sivil toplum örgütleri tarafından da önemli ölçüde destek verilmekte.
SENEGALÄ°N KENDÄ°NE ÖZGÜ TOPLUM YAPISI
“Batı Afrika'nın giriÅŸ kapısı” olarak anılan Senegal'de Åžubat ayında düzenlenen cumhurbaÅŸkanlığı seçiminin sakin geçmesi, ülkeye uluslararası toplumun takdirini bir kez daha kazandırdı. Avrupa BirliÄŸi (AB), Afrika BirliÄŸi (AfB) ve ABD'den seçim gözlem komisyonlarının olumlu kanaat belirtmesi, seçimin demokratik ve ÅŸeffaf geçtiÄŸine iliÅŸkin görüÅŸleri boÅŸa çıkarmadı. Bu anlamda Senegal toplumsal barış, özgür seçimler ve sivil yönetim açısından Afrika kıtasında müstesna bir konuma sahip olarak deÄŸerlendirilebilir.
Afrika'nın en batı ucunda yer alan Senegal'in bu istisnai durumu, kuÅŸkusuz nüfusunun yüzde 94'ü Müslüman olan bu ülkede tasavvufi düÅŸüncenin toplumsal hayatta sahip olduÄŸu yer ile açıklanabilir. Senegal'deki en yaygın tasavvufi yapı olan MüridîliÄŸin kurucusu Ahmadou Bamba'nın (1853-1927) sömürgeci Fransızlara karşı gösterdiÄŸi pasif direniÅŸ ve halkın Ä°slam ile bağının kopmaması için kullandığı kardeÅŸlik dili, buna katkı saÄŸlayan unsurların başında geliyor.
Ülkede baÅŸta Müridîlik ve Ticânîlik olmak üzere tasavvufi yapıların öÄŸretileri, etnik ve dini radikalleÅŸmenin önüne geçerek Senegal'deki huzur ve hoÅŸgörü ortamının devamını saÄŸlıyor.
Tasavvufi yapıların sosyal hayattaki bu etkileri siyasete de yansıyor. Herhangi bir toplumsal dalgalanma olduÄŸunda din adamları ve kanaat önderlerinin halkı sükunete davet etmesi Senegal'de karşılık buluyor. DiÄŸer yandan ülkeyi yöneten cumhurbaÅŸkanlarının da bu yapılarla organik baÄŸlarının bulunması, siyasi istikrara hizmet ediyor.
Nitekim ilk CumhurbaÅŸkanı Leopold Sedar Senghor ve halefi Abdou Diouf, 20'ÅŸer yıl süren yönetimleri boyunca dini liderlerle yakın iliÅŸkilerini sürdürdü. Ä°ki cumhurbaÅŸkanı da dini liderlerin toplumsal konumlarını göz önüne alarak onlarla istiÅŸare etti.
2000 yılında CumhurbaÅŸkanı olan Abdoulaye Wade'nin yönetimi zamanında, MüridîliÄŸin merkezi Touba kenti özerk bir statüye kavuÅŸtu ve belediye hizmetleri devletten bağımsız bir ÅŸekilde yönetilmeye baÅŸladı. Mevcut CumhurbaÅŸkanı Sall de dini liderleri ziyaret etmekten hiçbir zaman çekinmedi. Tasavvufi yapıların yanı sıra, Senegal'in bizatihi konumu da siyasi istikrarına katkı saÄŸlıyor.
“Batı Afrika'ya giriÅŸ kapısı” olarak görülen Senegal, aynı anda birden çok ülkenin yatırım yaptığı ve iliÅŸkilerini güçlü tutmaya önem verdiÄŸi bir ülke oldu. Büyük ekonomik güçler, kıta içine açılan bu transit limanının güvenliÄŸini riske atma taraftarı olmadı.
BATI AFRÄ°KA HALKLARI Ä°ÇÄ°N ÖRNEK OLABÄ°LÄ°R
Uzun sömürge hegemonyasından sonra bağımsızlıklarını 1960 yılında kazanarak adeta kader birliÄŸi yapan Nijerya ve Senegal bugün 59 yaşında. Nijerya'da düzelen ve Senegal'de korunan siyasi istikrar sadece Batı Afrika halklarının deÄŸil tüm Afrikalıların dikkatini bu ülkelere çeviriyor. Nitekim stratejik konumları, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla Nijerya ve Senegal'deki siyasi süreç ve kalkınma yolunda atılan adımlar, tüm Afrika halkları için dikkate deÄŸer bir örnek teÅŸkil edebilir.
Henüz yorum yapılmamış.