Sosyal Medya

Özel / Analiz Haber

Ali Rıza Demircan: Yücelik Makamda ve İlimde de Değil İslam’a Göre Yaşamaktadır

İlahiyatçı-Yazar Ali Rıza Demircan, ‘Yücelik Makamda ve İlimde de Değil İslam’a Göre Yaşamaktadır III’ başlıklı yazısında yerel seçimler bağlamında uyarılarda bulundu.



Ä°lahiyatçı-Yazar Ali Rıza Demircan, ‘Yücelik Makamda ve Ä°limde de DeÄŸil Ä°slam’a Göre YaÅŸamaktadır III’ baÅŸlıklı yazısında yerel seçimler baÄŸlamında uyarılarda bulundu.
 
KiÅŸisel web sitesinden yayınladığı yazı ÅŸöyle:
 
Makam /Mevki de Üstünlük Sebebi DeÄŸildir
 
Ä°nsanlar bakan olalım, millet vekili olalım, genel müdür olalım deyû can atarlar ama makamlar/mevkiler de üstünlük sebebi deÄŸildir, yönetilen halka üstünlük saÄŸlamaz. Ha eÄŸer kiÅŸi yönetici olarak imanlı, adaletli ve hizmet üretici olursa o, Kur’an’ın dilinde itaat edilmesi gereken üli’l-emr kiÅŸi olur. Nisa 59’a bakabiliriz.
 
Peygamberimizin açıklamasına göre adil yöneticiler Kıyamet Günü’nde korkulardan korunacak ve güvenceye erdirilecek kiÅŸilerden olacakları gibi Cennet’e gireceklerin de öncülerini oluÅŸturacaklardır.
 
 Onlar adaletli olurlarsa; kendilerinin,-analarının-babalarının-akrabalarının ve baÄŸlı oldukları kiÅŸiler ve kurumların çıkarlarına deÄŸil de, Hak çizgisinde ve halkın yararına adil davranırlarsa o zaman büyük olurlar. Yok, çıkarları doÄŸrultusunda yolsuzluklara bulaÅŸarak yöneticilik yaparlarsa alçalırlar, aÅŸağılıklardan olurlar. Aziz Peygamberimiz; “Kıyamet gününde Allah’ın en ziyade nefret duyacağı ve rahmetinin dışında tutacağı kiÅŸiler zalim yöneticilerdir.” buyurur. Allah ÅŸanını artırsın Peygamberimiz bir diÄŸer hadislerinde de ÅŸöyle buyurmuÅŸtur:
 
“Müslümanların yönetimini üstlenip de sonra da onlar için samimiyetle çalışmayanlar onlarla birlikte Cennet’e giremezler.”
 
Sadece bu kadar mı?Hayır, onlar yaptıkları zulüm ölçüsünde cezaya uÄŸratılırlar. Peygamberimiz bu konuya son derece önem verdikleri için bazı sahabiler Peygamberimiz tarafından kendilerine görev verildiÄŸinde görev almak istemezlerdi. Çünkü yöneticilik ateÅŸten bir gömlektir. Bu gömlek hak ve halk adamı olarak giyilebilirse Cennetlik erdemlilerden olunur ama Cehennem’e yuvarlanmak tehlikesi de vardır.
 
Soyut Ä°lim de Üstünlük de Üstünlük Sebebi DeÄŸildir
 
Ä°lim de böyledir aziz kardeÅŸlerim. Ä°lim dediÄŸimiz ÅŸey Ä°ndirilen Kur’ânî ayetlerle Yaratılan ayetler üzerinde bilgi sahibi olmaktır. Ä°ndirilen ayetler, çağımızda Kur’ân âyetleridir, onları Kur’an hükümlerini içeren küçük bölümler olarak  niteleyebiliriz. Allah’ın bu ayetleri üzerine çalışmak, yol ve yöntem belirlemek ilimdir. Ama bir de Yaratılan ayetler var. Kur’ân’ın ifadesine göre; gece ayet, güneÅŸ ayet, yıldızlar ayet, toprak ayet, özetlersek mikro ve makro alemde sayıları trilyonları aÅŸan her bir varlık bir ayettir. Ayet ne demek? Ayet iÅŸarettir yani Yaradan’ın yaratıcılığına, büyüklüÄŸüne delalet eden belgedir. Yaratılan ayetler üzerinde çalışmak ilim yapmaktır. Bu sebeple biz Kur’an âlimlerini yüce biliriz, Yaradan’a imanlı fizik âlimlerini de yüce biliriz, kimya âlimlerini büyük tanırız, tıp âlimlerine de saygı gösteririz.
 
Bu arada kayıt düÅŸelim; Yaradan’a inanamayan ve bilgisinden sorgulanacağına çıkara ve sömürüye ÅŸartlı dünyacı ilim adamları insanlık yararına çalışamazlar.
 
Sevgili kardeÅŸlerim; Kur’an-ı Kerim’de ilim adamlarıyla alakalı pek çok ayet var. Ä°lim adamlarının Allah katında yüceltileceÄŸi bildirilirken, Allah’a derin bir saygı ile baÄŸlanacak olanların ancak ilim sahipleri olacağı beyan edilir.( Mücade 58/11; Fatır 35/28) Ama bilgisini Hak ve halk yararına kullanmayan, bilgisini insanları sömürme aracı kılan, insanlara öÄŸrettiÄŸi bilgilerle kendisi amel etmeyen bilginlerin Ä°slam’da üstün olma özelliÄŸi yoktur. Bilgilerimiz Allah’ın yaratıcılığına iman temeline dayalı olarak toplum yararına kullanıldığında ve bizzat amel ettiÄŸimizde bir yücelik vesilesidir. Peygamberimiz; “Ä°limden istediÄŸinizi öÄŸrenin ama amel etmedikçe, uygulamaya geçmedikçe siz mükâfatlandırılmazsınız.” buyurur. Bilgisiyle amel etmeyen ve üstelik sömürüye aracı kılan seküler insanlar Kur’an’daki teÅŸbih ile ifade edelim; “ Kitap yüklü eÅŸeklere benzerler.”( Cuma 62/5) Onlarda üstünlük görülebilir mi?
 
Sevgili kardeÅŸlerim; aziz Peygamberimizin her gün yaptığı pek anlamlı bir duası var:
 
“ Allah’ım! Senin vereceÄŸini engelleyecek, engellediÄŸini verecek ve senin hükmünü red edecek hiçbir kiÅŸi/kurum yoktur. Senin verdiÄŸin nimetler/özellikler onları gereÄŸince kullanamayan kiÅŸilere fayda saÄŸlamaz/üstünlük kazandırmaz.”
 
DoÄŸarken sahip olduÄŸumuz cilt rengi, akıl, güzellik, çalışma yeteneÄŸi ve bunlarla iliÅŸkili kaderle belirlenen zenginlik ve makamlar bize Allah ve gerçek erdemliler katında bir üstünlük saÄŸlamaz. 
 
Ölçü Takva’dır. Derecelerimiz inancımız ve amellerimizle belirlenecek ve yaptıklarına göre karşılık göreceÄŸiz.
 
Sevgili kardeÅŸlerim; yaÅŸadığımız seküler hayatın getirdiÄŸi büyük belalardan birisi büyüklük davası ve üstünlük iddiasıdır. Ä°nsanın nesine gerek büyüklük davası ve üstünlük iddiası. Tüm nimetler Yaradan’ın lütfudur. Ä°yice bilelim ki kâfirliÄŸin de, hasedin de, kibrin de, riyakârlığın da, ihtirasların da, zulümlerin de kaynağında kendinizi farklı olarak algılamak, üstün olarak görmek yatmaktadır.
 
Sohbetimizi aziz Peygamberimiz, efendimizin ÅŸu sözü ile özetleyelim:
 
“ Üstünlük Takva’da; saÄŸlam imanda ve Ä°slami çizgideki yaÅŸantıdadır.”
 
Hepinize hayırlar, mutluluklar diler, bizleri Ä°slami çizgide yaÅŸamamızı saÄŸlayacak olmazsa olmaz görevimiz beÅŸ vakit namazı bir daha hatırlatır, sizleri Allah’a emanet ederim.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.