“Olmaz olmaz deme, olmaz olmaz”..
Kim bilir belki de birileri müÅŸteri kızıştırmak, gündemi saptırmak için bunu yapıyordur.
Belki de samimi bir uyarı ya da bir ihtimal ile ilgili olarak tedbir almak için bir hatırlatmadır.
Åžunu söyleyeyim, AK Parti ErdoÄŸan markasını hoyratça kullanıyor. “Haddinden fazla olan her ÅŸey, gayedeki hikmeti yok eder.” Seçim kampanyasında ciddi hatalar yapılıyor. Yüze yüze sonuna geldik ama, bu herkes için, aynı zamanda ülke için yıpratıcı oldu. Toplum çok gerildi. Bazı söylemler geri tepecek gibi gözüküyor.
Mansur YavaÅŸ ile ilgili bir komplo senaryosu gönderdi bir arkadaÅŸ. YavaÅŸ seçilemezse sorun yok. Ama seçilir de görevden alınırsa, onun yerine kim gelecek?
Bakın siyasi bir konuda, seçim sathı mailinde, hukukla ilgili bir konuda yapılan bu tartışma, sadece tartışmanın taraflarını ya da ÅŸüpheliyi deÄŸil, yargıyı da yaralıyor. Bu tartışma beraberinde baÅŸka yolsuzluk iddialarını da gündeme getiriyor. Sosyal mediaya bakanlar, ya da halk arasında konuÅŸulanlara kulak misafiri olanlar ne demek istediÄŸimi anlıyorlardır.
Genç seçmenler rahatsız. Aslında sağı da, solu da, liberali de mevcut durumdan rahatsız. Seçimden sonra da bu tartışma bitmeyecek, sonuçlar kimseyi tatmin etmeyecek ve bütün partilerde taÅŸlar yerinden oynayacak. Durum ortada! Dikkatli, adil bir gözlemle varılacak sonuç malum. Ben her kesimden insanla konuÅŸuyorum. DolmuÅŸla, otobüsle, metrobüsle, tramvayla yolculuk ediyorum ve yol boyu konuÅŸuyoruz. Gerçek ekranlardaki görüntülerden ibaret deÄŸil. Ä°lk kez, her partiden insanların, kendi parti ve liderlerini böylesine eleÅŸtirdiÄŸini görüyorum. Tam baÄŸlı/bağımlı bir seçmen kitlesi yanında, ait olduÄŸu siyasi partiyi eleÅŸtiren bir seçmen kitlesi var.
Mansur YavaÅŸ ile ilgili senaryo hakkında görüÅŸümü soran arkadaşın iddiası ÅŸu: Mansur YavaÅŸ seçilirse ve yargı sürecinin arkasından politik bir kararla YavaÅŸ görevden alınacak olursa, önce bir maÄŸdur edebiyatı yapacaklar. Sonra yönetimin yargıyı yönlendirdiÄŸi tartışması ile adalet kurumunu tartışmalı hale getirecekler ve konuyu AÄ°HM ve AB’ye taşıyacaklar. Bir yandan da YavaÅŸ’ın yerine ÅŸimdiden hazırladıkları belediye meclisinden CHP’li birini öne çıkarıp, görevi ona verecekler. Yani YavaÅŸ gibi, Millet Ä°ttifakı bileÅŸenlerinin ortalaması bir ismi çekip, yerine bir CHP’liyi getirecekler. EÄŸer kayyım atanacak olursa direniÅŸ, eylem, grev gibi yollara baÅŸvuracaklar.
EÄŸer AK Parti seçimden oy kaybederek çıkarsa, bunun aynı zamanda bir referandum özelliÄŸini taşıdığını söyleyerek AK Parti üzerinde baskı kurmaya çalışacaklar. EÄŸer Ankara, Ä°zmir, Bursa, Antalya, Urfa gibi iller kaybedilirse meÅŸruiyet tartışması baÅŸlatıp, erken seçim yaygarası koparacaklar.
Bütün bunlar olurken, AK Parti ve CHP çevresinden birileri yeni siyasi oluÅŸumlar için kolları sıvayacak. Süreci kızıştırmak için, birileri döviz kozunu kullanacak. Kimine göre kaset savaÅŸlarından söz ediliyor. Mansur YavaÅŸ yolsuzluk sebebi ile mahkûm edilecek olursa, baÅŸkalarına ait yolsuzluk dosyaları gündeme getirilecek. Ä°ÅŸler çok karışırsa, ErdoÄŸan AK Parti dağılma sürecine girerse, kendi de yeni bir siyasi oluÅŸuma gidebilir mi diye soranlar da var.
Ä°nsanlar merak ediyor. Siyasette her ÅŸey oluyor. AK Parti Gülen’le kol kola giderken bugün karşı karşıya geldi. 28 Åžubat’ta karşı karşıya olanlar, bugün kol kola girdi. MHP dün nerede idi, bugün nerede duruyor. Peki yarın, FETÖ ile BÇG kol kola girerse ne olacak!? Sonuçta her ikisi de ABD’nin maÅŸası deÄŸil mi? Kimine göre, seçimden sonra zaten dış borç, kur-faiz baskısı ile ekonomideki muhtemel dalgalanma siyasi dengelerin daha da bozulmasına sebeb olacak! Toplumda umuttan çok korku hakim. Herkes tedirgin bir bekleyiÅŸ içinde. Ä°yimser yorumlar gerçekçi bulunmuyor.
Seçimlere zaten çok az bir zaman kaldı. Seçimde sandıktan istikrar çıkmaz ise piyasanın alacağı hal esnafı korkutuyor. Park açılışları, spor kulüpleri ile ilgili siyasi muhabbetler, iÅŸsiz kesimin üzerinden olumsuz etki yapıyor. Görünen o ki siyaset de, bürokrasi de seçime odaklandı ve herkes sonuçları bekliyor. Bir yandan da göz ucuyla, dünyadaki ve bölgedeki geliÅŸmeleri izliyor insanlar.
KuÅŸner geldi-gitti, ne konuÅŸuldu bilmiyoruz. Son dakika haberleri can sıkıcı. Biliyorsunuz Kudüs Siyonistler tarafından iÅŸgal edildi, boÅŸaltıldı, giriÅŸ-çıkışlar kapatıldı ve içeriye kapalı araçlarla girildi ve bir operasyon yapıldı. Bu operasyon hakkında bir açıklama yapılmadı.
Son olarak Trump, Golan tepelerindeki iÅŸgalini meÅŸrulaÅŸtıran bir Twitter mesajı attı. Ä°brahim Kalın buna sert bir cevap verdi ve dedi ki: “ABD yönetiminin Filistin topraklarını iÅŸgal eden Ä°srail’in Golan tepelerine yönelik hukuk dışı eylemlerini meÅŸrulaÅŸtırmaya çalışması, iÅŸgal politikasına destek vermek ve çatışmaları derinleÅŸtirmek demektir.”
Geçen gün bir psikologla seçim sürecinin sosyo psikolojik maliyetini konuÅŸtuk. Psikotrop ilaç satışları patlamış. Kendimden baÅŸlıyorum.
Mekke, Medine, Kudüs tehdit altında, bölgede “Arap NATO’su”nun içinde gizlenmiÅŸ bir Arap NATO’su Tanrıyı kıyamete zorlayanların gayreti ile tarihin sonunu getirecek bir medeniyetlerarası savaÅŸa hazırlanıyorlar. Devlet Bahçeli beka sorunu diyor, bir Ä°yi Partili Fatih’i Suriyelilerden temizleyecekmiÅŸ! KılıçdaroÄŸlu sırtını HDP’ye dayamış, Yeni Zellandalı teröristin suçunu Müslümanlara yüklemeye çalışıyor.
Gençler bu hercümerce bir anlam veremiyor. AyÅŸe teyze ne yapsın. Ben ne söylüyorum baÅŸkaları ne anlıyor. Evdeki hesaplar çarşıya uymuyor, tek başına iyi niyet sorunu çözmüyor. Keskin sirke küpüne zarar veriyor. Biz ne söylüyoruz, dinleyen bu sözden ne anlıyor. Söylemesek de olmaz, ama üslub ve ses tonu. Herkes için söylüyorum: Olmuyor, sınıra geldik. Öfke sınırlarını zorluyoruz. Uzun soluklu bir mücadeleye hazır olmalıyız. Bugünün yarını da var. Kalpler kırılır, güven krizi yaÅŸanır, köprüler atılırsa, yarın birlik sanıldığı kadar kolay olmayabilir. Hem imam ne yaparsa cemaat ne yapmaz ki. Yöneticiler böyle yaparsa sokaktaki insanlar daha fazlasını yapar. Saadetçi kadınlarla AK Partili kadınlar pazar yerinde yaka paça kavga eder hale geldi ise olmaz. “Gönül yarası” hemen geçmez. Aileyi bu kadar çok tartışmak, gençlerin hali ailelerde paniÄŸe sebeb oluyor. Ama çözüm de sunmayınca insanlar bunalıyor. FETÖ davalarında suçsuzken görevden alınan, içeri atılanlar bir baÅŸka alem. Yetmedi, nisandan sonra cemaatlere operasyon varmış söylentisi bu çevrelerde ciddi bir rahatsızlığa sebeb oluyor. Esnaf, iÅŸadamı, pazarcının kafasındaki suali mukadderlerin dışında bir sürü söz var ama duymak istedikleri ses bu gürültüde duyulmuyor ya da inandırıcı deÄŸil. Sosyal media felaket, troller bir yandan, bir yandan Media’daki meddahlar Bremen mızıkacıları gibi. Ortalıkta bir sürü hain, bir sürü kahraman. Ama kim kimdir belli deÄŸil. Birileri de yangına körükle gidercesine bu iÅŸleri kaşımaya devam ediyor. Bakın, söylenti kargaÅŸanın iki kardeÅŸidir.
Aileleri artık yaÅŸam koçları, psikologlar tatmin etmiyor. Psikiyatrların önünde kuyruklar oluÅŸuyor. Eczacılara sorun bakalım, Psikotrop ilaç satışlarının durumu ne.
Özür dilerim, sanırım ben de bunları yazarak kafanızı daha çok karıştırdım. Söylesem de dertleniyorum, söylemesem de. Dertlerden dert beÄŸenmek durumundayım. Sabır dileyeyim. Sabır. Sonunda Allah’ın dediÄŸi olacak. Biz neye layıksak o olacak, Hak ÅŸerleri hayreyler, sen sanma ki gayreyler. Arif anı seyreyler. Sabır ve gayret.. Gönlünüze sükûnet dilerim. Selâm ve dua ile.
NOT: Bugün (Cumartesi) inÅŸallah 14.30’dan sonra SebilürreÅŸad genel merkezinde (Anafartalar Mh. Denizciler cd.7 Ulus- Ankara - Tel:0532 251 45 50) “Çanakkale geçildi” kitabını imzalayacak ve okurlarımla sohbet edeceÄŸim. Pazar günü de Konya Meram’da olacağım inÅŸallah, öÄŸleden sonra.
Yeni Akit
Henüz yorum yapılmamış.