Güncel
Filistin direniÅŸinin manevi lideri: Åžeyh Yasin
Filistin davasının önemli isimlerinden ve Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmed Yasin, 22 Mart 2004 tarihinde Gazze’de tekerlikli sandalyesiyle kıldığı sabah namazından sonra, camiden evine giderken İsrail'in attığı füzelerin sonucu hayatını kaybetti.
1928'de Ä°srail'in yurtiçi gizli servisi (Shin Bert) subayı, sorgu odasına girdi ve derhal, Åžeyh Ahmet Yasin'e sordu, “Ne istiyorsun” dedi.
Åžeyh Ahmet Yasin ise, “Cihad ve direniÅŸ geldik” dedi. DireniÅŸ ve fedakârlık Åžeyh için hayatını temsil ediyor.
Bu direniÅŸ ile Åžeyh Yasin'in ilk baÅŸlanıcı deÄŸildi. Åžeyh Yasin 20 yaşındayken, 1956'da Gazze'de Mısır'a karşı üçlü saldırganlığı kınayan gösteriler baÅŸlattı.
KonuÅŸma yetenekleri ile gücü ortaya çıkmaya baÅŸladı.
Mısır istihbarat servisi tarafından, 1965'te Müslüman KardeÅŸler kadrolarına destek verdiÄŸi gerekçesiyle tutuklandı.
Åžey Yasin bir ay boyunca hapiste kaldı. SoruÅŸturmalarda kendisi ile Müslüman KardeÅŸler arasında örgütler bir iliÅŸki olmadığını ispatlamasından sonra serbest bırakıldı.
Gazze Åžeridi de dahil olmak üzere bütün Filistin topraklarının kurtarılması için camilerde ibadet eden Müslümanlara Ä°srail'e karşı direnmeye çağırdı. Åžehit ve tutukluların ailelerine yardım etti ve fon saÄŸlama konusunda aktif görevlerde bulundu.
HASAN EL BENNA'DAN ETKÄ°LENDÄ°
Ä°slam KardeÅŸliÄŸi'nin fikirlerini benimseyen Åžeyh Yasin, 1968'de Filistin'deki hareketin lideri olarak seçildi. Daha sonra Mısır'daki Müslüman KardeÅŸler'in kurucusu Ä°mam Hasan El Benna'dan etkilenerek, Ä°slam Toplumu'nu ve daha sonra Ä°slam Kompleksi ile Ä°slam Üniversitesi'nin kurulmasında büyük katkılarda bulunmuÅŸtur.
Åžeyh Yasin'in faaliyeti ve vatandaÅŸları etkileme kabiliyeti, iÅŸgalcileri rahatsız etti. Ä°ÅŸgal devleti Ä°srail mahkemesi, Åžeyh Yasin'i 1982'de tutuklanmasını emretti; askeri örgütlenme ve silah bulundurma suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemede 13 yıl hapis cezasına çarptırılması yönünde karar çıktı.
11 ay hapis yattıktan sonra, iÅŸgal devleti ile Filistin KurtuluÅŸ Cephesi arasında varılan tutuklu anlaÅŸmasının bir parçası olarak 1985 yılında serbest bırakıldı.
Ä°NTÄ°FADA'NIN BABASI
Åžeyh Yasin, 1987'de iÅŸgal devletine direnmek ve Ä°slami DireniÅŸ Hareketi olarak adlandırdığı ve daha sonra Hamas Hareketi olarak bilenen Ä°slami örgütü kurdu.
Ä°slami Hareket'in ilk ‘Ä°ntifada' etkisini gösterdiÄŸi sır deÄŸil ve Åžeyh Yasin, ‘Ä°ntifada'nın yönetilmesinde büyük rol aldı.
Åžey Yasin, Ä°slami Hareket'in ve Ä°ntifada'nın manevi babası oldu. O'nun fikir ve görüÅŸleri çevresinde baÅŸlatılan Ä°ntifada, iÅŸgal devletini zor anlar yaÅŸattı.
Filistin'in iÅŸgalden kurtarılması için, Ä°slam ülkelerini harekete geçirilmesi konusunda önderlik etti.
Åžeyh Ahmed Yasin, "Hamas, toprakları ve insanları özgürleÅŸtirmek, topraklarımızı ve kutsal alanlarımızdan iÅŸgal etmeyi kaldırmak, Ä°slami kavramları benimseyen Filistin'de bağımsız bir devlet kurmak isteyen liberal bir harekettir" dedi.
Ä°ntifada'nın yükseliÅŸiyle iÅŸgal devleti, AÄŸustos 1988'de Åžeyh Yasin'in evindeki faaliyetlerini durduracak önlemler almaya baÅŸladı ve Åžeyh'i Lübnan'a sürgüne gönderme tehdidinde bulundu.
ÖMÜR BOYU HAPÄ°S CEZASINA ÇARPTIRILDI
Siyonist askerlerin öldürülmesi ve ajanların suikastı arttıkça, Ä°srail iÅŸgal kuvvetleri tarafından 18 Mayıs 1989'da, yüzlerce üyesi ve hareketiyle birlikte tutuklandı.
16 Ekim 1991'de Siyonist bir askeri mahkeme, Åžeyh Yasin'i 15 yıla ek olarak, ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Hakkındaki suçlamalar ise: Siyonist askerlerin kaçırılması, öldürülmesi, Hamas'ın kurulması ve askeri, Hamas'ın güvenlik kanatlarına destek.
Åžeyh Yasin ancak, 1 Ekim 1997'de, Ürdün Krallığı ile Ä°srail arasında varılan anlaÅŸmadan sonra serbest bırakıldı. 30 Eylül 1997 Salı akÅŸamı serbest bırakıldıktan sonra tedavi edilmek üzere Ürdün'ün baÅŸkenti Amman'a getirildi.
Åžeyh Ahmed Yasin, Amman'da bir süre tedavi gördükten sonra vatanı Filistin'e ve ailesinin ikamet ettiÄŸi Gazze'ye döndü. Zindan hayatı boyunca çektiÄŸi sıkıntılar, eziyetler onu yıldırmadı. Gazze'ye dönüÅŸünün ardından hemen Filistin direniÅŸindeki manevi lider mevkiine yeniden oturarak mücadelesini kaldığı yerden devam ettirmeye baÅŸladı. Bu sebeple 29 Eylül 2000'de baÅŸlayan Aksa Ä°ntifadası'nın da manevi lideri olarak biliniyordu. Ä°ÅŸgalci Siyonistler tarafından da sürekli takip ediliyordu. Bu takip sebebiyle daha önce de bir suikast giriÅŸimine hedef olmuÅŸ, saldırıdan saÄŸ kurtulmuÅŸtu.
22 MART 2004'TE SABAH NAMAZINI
KILDIKTAN SONRA ÇIKIÅžTA, SÄ°YONÄ°STLERÄ°N
FIRLATTIÄžI FÜZELERDEN ÅžEHÄ°T OLDU
Ä°srail ordusu, 15 Aralık 2001'de baÅŸlattığı geniÅŸ çaplı bir saldırı hareketiyle, özellikle HAMAS üzerinde etkili olmaya çalışırken, bu saldırı esnasında Åžeyh Ahmed Yasin'in içinde bulunduÄŸu cami, Ä°srail ordusunun füzelerine hedef oldu, fakat Yasin bu saldırıdan yara almadan kurtuldu.
24 Haziran 2002'de, Åžeyh Ahmed Yasin Filistin Yönetimi tarafından Gazze Åžeridi'ndeki evinde göz hapsine alındı. Bir yetkili, “Åžeyh Yasin'in, Filistin halkının ulusal çıkarlarını korumak için önceki günden baÅŸlayarak evinde göz hapsine alınmasına karar verildi” dedi. Yetkili, kararın Yasir Arafat tarafından alındığını kaydetti.
2003 Eylül'ünde HAMAS liderlerinin toplantı yaptığı bir yeri Ä°srail bombaladı ve Åžeyh Yasin, bu bombardımandan elinden hafif bir yara olarak kurtuldu.
Filistin'de iÅŸgale karşı iki ayrı intifadanın öncülüÄŸünü yapan, vücudunun felçli olmasına raÄŸmen direniÅŸten geri kalmayan HAMAS'ın manevi lideri Åžeyh Ahmed Yasin, Siyonistlerin düzenledikleri bir suikast neticesi 22 Mart 2004 tarihinde hayatını kaybetti. Åžeyh Yasin, evinin yakınındaki camide sabah namazını kılmasının ardından iÅŸgalci Siyonistlerin helikopterleri tarafından fırlatılan füzelere hedef olarak ÅŸehit oldu. Saldırıda ikisi Ahmed Yasin'in yardımcısı olmak üzere dört kiÅŸi daha hayatını kaybetti.
AKSA Ä°NTÄ°FADASI'NIN EN
ÖNEMLÄ° MANEVÄ° ÖNDERÄ°
Åžeyh Ahmed Yasin, bütün dünyada Filistin Ä°slâmi DireniÅŸ Hareketi (HAMAS)'ın kurucusu ve manevi lideri olarak bilinir. Fakat o sadece belli bir oluÅŸumun, örgütün deÄŸil Filistin'de bir neslin yeniden diriliÅŸine, uyanışına ve kimliÄŸine sahip çıkmasına vesile olan kutsal bir direniÅŸin önderidir. Dolayısıyla o Filistin'in, Filistin davasının, Siyonist iÅŸgale karşı verilen kutsal bir mücadelenin önderidir. Ä°ÅŸgale karşı 1987'de baÅŸlatılan birinci intifadaya o öncülük etmiÅŸtir. 2000 yılında baÅŸlatılan Aksa Ä°ntifadası'nın da en önemli manevi önderi ve motoru olmuÅŸtur. Bundan dolayı Filistin'de o “iki intifadanın ÅŸeyhi (yani lideri, önderi)” olarak bilinmektedir.
ÅžEYH AHMED YASÄ°N'Ä°N DUÂSI
“Allah'ım! Ümmetin suskunluÄŸunu sana ÅŸikâyet ediyorum! Ben ki kocamış bir yaÅŸlıyım. KurumuÅŸ iki elim, ne kalem tutuyor ne de silah! Sesimle yeri inletecek güçte bir hatip de deÄŸilim! Ben ki saçları aÄŸarmış, ömrümün son demlerinde, türlü hastalıkların yıktığı ve üzerinde zamanın belâlarının estiÄŸi biriyim! Tek isteÄŸim, benim gibi Müslümanların zaaf ve aczinden müteessir olanların yazmasıdır! Siz ey Müslümanlar! Suskun ve aciz, helâk olmuÅŸ ölüler! Hâlâ kalpleriniz sızlamıyor mu, başımıza gelen bu acı felâketler karşısında? Bir halk yok mu? Hiç mi kimse yok, Allah için ve ümmetin namusu için kızacak? Åžerefli direniÅŸçilerken, bizleri katil teröristler olarak ilan edenlere karşı duracak! Bu ümmet utanmaz mı, ÅŸerefi çiÄŸnenirken? Siyonist katilleri ve uluslararası iÅŸbirlikçilerini görmezden gelirken! Omuzlarımıza el verecek ve gözyaÅŸlarımızı silecek bir bakış! Bu ümmetin kurumları, sivil güçleri, partileri, teÅŸkilâtları ve bariz ÅŸahsiyetleri, Allah için kızmaz mı? Tümü birden sokaklara dökülüp, bizim için dua etmeye. ‘Ey Rabbimiz! Gücümüzü topla, zaafımızı gider ve mü'min kullarına yardım et!' diye çağıramaz mı? Buna da mı gücünüz yetmiyor? Yakında bizim büyük ölümlerimizi duyacaksınız, o zaman alınlarımızda ÅŸu yazılacak: Bizler direndik, ileri atıldık ve kaçmadık. Ve bizimle birlikte çocuklarımız, kadınlarımız, yaÅŸlılarımız ve gençlerimiz ölecek! Onları, bu suspus ve bön ümmete yakıt yapacağız! Bizden, teslim olmamızı ve beyaz bayrak dikmemizi beklemeyin! Çünkü biz, bunu yapsak da öleceÄŸimizi biliyoruz.
Bırakın savaÅŸçı onuruyla ölelim! Dilerseniz bizimle olun, elinizden geldiÄŸince, öcümüzü sizden her biri boynuna taksın! Dilerseniz bize acıyarak ölümümüzü izleyin! Temennimiz, Allah'ın, emaneti savsaklayan herkesten kısas almasıdır! Umarız bizim aleyhimize olmazsınız! Allah aÅŸkına, bari aleyhimize olmayın! Ey ümmetin liderleri, ey ümmetin halkları! Allah'ım! Sana ÅŸikâyette bulunuyorum… Sana ÅŸikâyette bulunuyorum… Gücümün azlığını, imkânımın yetersizliÄŸini ve insanlara karşı zaafımı Sana ÅŸikâyet ediyorum. Sen mustazafların Rabbisin… Sen bizim Rabbimizsin… Bizi kime bırakıyorsun? Bize cehennem olacak uzaklara mı? Veya düÅŸmana mı? Allah'ım! Akıtılan kanlar, dokunulan ırzlar, çiÄŸnenen hürmetler, yetim bırakılan çocuklar, oÄŸlunu yitirmiÅŸ anneler, dul kalmış kadınlar, yıkılmış evler ve ifsad edilmiÅŸ ekinler aÅŸkına, sana ÅŸikâyette bulunuyorum. Sana ÅŸikâyette bulunuyorum! Gücümüz dağıldı… BirliÄŸimiz bozuldu… Yollarımız ayrıldı… Halkımızın zaafını ve ümmetimizin bize yardım edip, düÅŸmanı yenmedeki aczini sana ÅŸikâyet ediyoruz…”
Henüz yorum yapılmamış.