Sosyal Medya

Kürsü

Fatma BarbarosoÄŸlu: Okumak, vakit meselesi deÄŸil; zevk meselesidir, idrak meselesidir

Fatma BarbarosoÄŸlu- Yeni Åžafak



-I-
 
Ä°çinde bulunduÄŸumuz küresel çaÄŸ; herkesi, her ÅŸeyi bölüyor, bölerek çoÄŸaltıyor, çoÄŸaltarak içini boÅŸaltıyor.
 
Mesela yirmi yıl önce daha çok kütüphane istiyoruz diye bir yazı kaleme almış olsaydım, “hislerimize tercüman oldunuz” diyen mektuplarla karşılaşırdım. Ya da en kötüsü yazı pek ses getirmezdi.
 
Daha çok AVM deÄŸil daha çok kütüphane istiyoruz, kitap kafe deÄŸil kütüphane istiyoruz diye bitirdiÄŸim yazıyı “beÄŸenenler” sessizliklerini sonuna kadar muhafaza ederken; sosyal medya üzerinden performans skoru tutanlar yazı vesilesiyle, ÅŸahsımı hedef aldı. Åžahsımı hedef alan itirazları “deÄŸerlendirmeyeceÄŸim”, ama kütüphaneyi gereksiz gören bazı itirazları dikkatinize sunmak istiyorum.
 
Ä°tiraz: Kimse kitap okumuyor, benim gittiÄŸim... kütüphanede herkes test çözüyor. Kitap okuyana rastlamadım.
 
Cevap: Kütüphanede test çözmek kütüphane adabına ya da maksadına aykırı bir eylem deÄŸildir. Kütüphanede test çözenlerin ÅŸikayet konusu olması, kütüphanelerin kapasitesinin yetersizliÄŸinden kaynaklanıyor. Åžikayetin sebebi ÅŸu: “O her yerde test çözebilir oysa benim araÅŸtırma yapmam için bu kütüphane ÅŸart.”
 
Sosyal medya çağında her yerde çalışılamıyor maalesef. Bizim kuÅŸağımız ahalinin ortasında kendine ait bir masası bile olmadan ders çalışabilirken; günümüzün çocukları kendilerine ait odalarda bile derse odaklanamıyor. Kütüphane ortamı, “herkes çalışıyor” duygusunu yaÅŸattığı için kiÅŸinin metnine odaklanmasını kolaylaÅŸtırır.
 
Ä°tiraz: Kimse kitap okumuyor. Mesela Üsküdar Nevmekan Sahil’de herkes yemek yiyor kitap okuyanla karşılaÅŸmadım.
 
Cevap: Nevmekan Sahil, kitap koleksiyonunu bodrum kata yerleÅŸtirerek okuyucuları yok hükmünde gözden uzak tuttu. Oysa alt kat gece yarılarına kadar dolu. Üsküdar Belediye BaÅŸkanı Sayın Hilmi Güler çorba ikramı ile alt katın ışıksızlığını bertaraf etmeye çalışıyor.
 
“Millet Bahçeleri”ne inÅŸa edilecek kültür merkezleri çok amaçlı kütüphane hizmeti verebilir.
 
Ä°tiraz: Biz okumayan bir milletiz, gayretinizi tebrik ederiz ama nafile bir çaba içindesiniz.
 
Cevap: Bu itirazı yılda bir defa bile kitap ile buluÅŸmamış kiÅŸiler yapıyor daha ziyade. Oysa sabahları bazı kütüphanelerin önünde içeri girmek için kuyruklar oluÅŸuyor. Eskiden Avrupa’da herkes metroda kitap okuyor bizde toplu taşımada kitap okuyan yok denirdi. Ülkemizde henüz metronun olmadığı dönemlerde otobüs ÅŸartları ile metro ÅŸartlarını mukayese edebilecek bilgiden yoksun olduÄŸumuz için bu hayıflanmaya ortak olurduk. Åžimdi çok ÅŸükür bizim de metrolarımız var ve vagonlarda her defasında onlarca kiÅŸinin kitap okuduÄŸuna ÅŸahit oluyorum.
 
Velhasıl saÄŸlıklı, iÅŸlevsel, aktüel, ihtiyaca odaklı kütüphaneler için fikrimizi yormaya devam edelim.
 
-II-
 
Cemiyet içine girdiÄŸimde, en çok karşılaÅŸtığım cümle ÅŸu oluyor: Size çok imreniyoruz, okuyacak ne çok vaktiniz oluyor. Sosyal medyadan paylaÅŸtığınız kitabı imrenerek alıyor ama onu okuyacak vakti bir türlü bulamıyoruz.
 
Okuyacak vaktimiz olduÄŸu için okumayız. Okuma zevkimiz olduÄŸu için okuruz. Okuma zevkimiz bize hayatı anlamayı, anlamlandırmayı kolaylaÅŸtırdığı için, baÅŸka zevk arayışına girmeden bulabildiÄŸimiz zaman kırıntılarında derhal bir kitabın sayfalarına demir atarız.
 
Okurken zaman geniÅŸler. 7 dakikalık bir vidyo izlediÄŸinizde zaman daralır, 7 dakika süren bir öykü okuduÄŸunuzda zaman geniÅŸler. Çünkü seyrettiÄŸiniz vidyo sizi baÅŸka bir vidyoya yönlendirir. O da bir baÅŸkasına. Bir de bakarsınız ki yarım saat uçmuÅŸ gitmiÅŸ. Oysa 7 dakika boyunca okuduÄŸunuz bir öykü sizi baÅŸka bir öyküye deÄŸil, sizi kendi hayatınızın muhasebesine davet eder. Yazarın satırlarını okurken; paylaşılmadığı için içinizde büyüyen hasarın tamir olduÄŸunu bazen anlar bazen anlamazsınız. Ama her zaman içinizin ferahladığını, vaktinizin geniÅŸlediÄŸini fark edersiniz.
 
“Okumak için vaktim yok” diyenlerin okuma zevki yoktur genellikle. Çünkü zevk öyle bir ÅŸeydir ki ne yapar eder o zevkiniz için küçücük zamanları fırsata çevirirsiniz.
 
Bizde okuma zevki deÄŸil okuma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılıyor. Adı üstünde alışkanlık iyi bir ÅŸey deÄŸildir. Alışkanlık bahsinde idrak yoktur.
 
Okuma zevkinin, ilkokul birinci sınıftan itibaren kazandırılması için deÄŸil, hiç kazanılmaması için adeta özel gayret sarf ediliyor. Mesela kitap okuma zevki olmayan öÄŸretmenlerin kitap özeti ödevi vermesi gibi. Mesela ebeveynlerin çocuklarının daha ahlaklı olmasını saÄŸlayacak kitap listelerinin peÅŸine düÅŸmesi gibi.
 
Elden ele dolaÅŸan/dolaÅŸtırılan, okunmaya zorlanan kitap listeleri, okuma zevkinin önüne konulmuÅŸ çelikten bariyerdir.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.