Sosyal Medya

Güncel

Ahmet TaÅŸgetiren / ErdoÄŸan, Ayasofya ve beka

Ahmet TaÅŸgetiren - Karar



CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan’ın Ayasofya ile ilgili deÄŸerlendirmelerini nasıl okumalıyız?
 
Önce bir meydanda “Ayasofya açılsın” diye seslenen vatandaÅŸa ÅŸöyle cevap verdi: “Sultanahmet’i bir doldurun ondan sonra ona bakarız. Bak, ÅŸimdi Büyük Çamlıca Camii’ni yaptık. Dört, beÅŸ tane Ayasofya eder, o kadar büyük. 60 bin kiÅŸiyi alabilecek kapasitede. Mesele o deÄŸil, bu iÅŸin bir siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman, neyin, nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız. Adımı nasıl atacağımızı, bunun siyaset dilini de çok iyi biliriz.”
 
* * *
 
Sonra bir televizyon yayınında çoÄŸunluÄŸu gençlerden oluÅŸan toplulukta gelen bir soruyu cevaplandırırken ÅŸunları söyledi:
 
“Ayasofya açılsın diyorlar. Be kardeÅŸim. Bir ÅŸey söylerken duygusallıkla, afedersin bu alçağın, bu teröristin sözlerine karşı böyle bir talepte bulunmanın bir anlamı yok.
 
Bu oyunlara gelmeyelim. Bunlar da bir tahriktir. Bu tahrik unsurlarını bozalım diye özellikle bu açıklamayı yapmak durumunda kaldım.
 
Zaman zaman da aslında bunu söylüyorum. BaÅŸka düÅŸüncelerim de var ama bunlar konuÅŸulmaz. Bunlar yapılır.
 
Mesela orada bir sergi düzenlendi. Kur’an tilaveti de yaptık. Belli bir bölümünde ÅŸu anda namaz da kılınıyor. Bunları aÅŸmak bizim için sorun deÄŸil. AÅŸarız. Ama getirisi götürüsü nedir? Bunu da burada açıklamam doÄŸru olmaz.
 
Bunun bir götürüsü var. Bizim için faturası çok daha ağırdır. Unutmayalım, ÅŸu anda dünyanın çok çeÅŸitli ülkelerinde bizim binlerce camimiz var. Acaba bunu söyleyenler, o camilerin başına ne gelir diye düÅŸünüyor mu? Bir sürü kundaklama hareketleri yapılıyor.
 
Bunları düÅŸünmeden, hesabını yapmadan söylüyorlar. Kusura bakmasınlar, bunlar dünyayı tanımıyorlar. Muhataplarını bilmiyorlar. Onun için ben bir siyasi lider olarak, bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim.
 
Ä°slam dünyasının ÅŸu anda yükünü çekiyoruz. Nerede ne oluyor, ne olabilir? Bunların hepsini düÅŸünmek zorundayız. Onun için hassas olacağız, dikkatli olacağız, bu tezgaha gelmeyeceÄŸiz.”
 
* * * 
 
CumhurbaÅŸkanının bu konuÅŸmasında özellikle dikkat çekmek istediÄŸim kısımların altını çizmek istedim, sonra baktım, neredeyse kelime kelime tümünün altını çizmek gerekiyor. Onun için okuyucularımın bu sözleri bir kere daha alıcı gözle okumalarını dilerim.
 
Biraz siyasi polemik arayışında olunsa ilk sözler laik kesimlerin ‘Åžu kadar cami var, yenisine ne gerek var, Ayasofya açılsın ne demek!’ söylemi ile paralelleÅŸtirilebilir. Ä°kinci sözler de “Her ÅŸeye gücümüz yeter”i bırakıp, zaaf izlenimi verildiÄŸi tarzında okunabilir.
 
Oysa kanaatimce bunların, medyaya yansıyan iklimden çok öte, derinlerde yaÅŸayan “stratejik muhasebe”yi yansıttığını düÅŸünmek daha doÄŸrudur.
 
CumhurbaÅŸkanı’nın Washington Post gazetesine yazdığı yazıda da Batı dünyasına yönelik bir iletiÅŸim arayışı bulunuyor. O yazı “Osmanlı’yı Avrupa milletler ailesinin bir parçası ve Türkiye’yi de onun varisi” olarak niteliyor, Türkiye’nin NATO, Avrupa BirliÄŸi baÄŸlantılarına vurgu yapıyor ve sonra da “Tüm Batılı liderleri Yeni Zelanda BaÅŸbakanı Sayın Jacinda Ardern’in cesareti, liderliÄŸi ve samimiyetinden ders alarak kendi ülkesindeki Müslümanları kucaklama” çaÄŸrısı ile bitiyor.
 
Derinden akan bir hesaplaÅŸma var mı var, Hristiyan dünyada Yeni Zelanda’daki katilin duygularını paylaÅŸan çevreler var mı var, ama oralarda Jacinda Ardern gibi sizin acılarınızı yürekten paylaÅŸanlar da var.
 
Tabii ki, memleketin çakıl taşını vermeyeceksiniz, tabii ki Ayasofya damarlarında cami ruhunu taşıyacak, ama belki gençliÄŸinden bu yana milyonlarca kez “Ayasofya açılsın” sloganları atan, Ä°slam’ın geleceÄŸi adına en radikal söylemlerin sahibi ve bu yönüyle Ä°slam dünyasının derununda karşılık bulan Recep Tayyip ErdoÄŸan “Bunları düÅŸünmeden, hesabını yapmadan söylüyorlar. Kusura bakmasınlar, bunlar dünyayı tanımıyorlar. Muhataplarını bilmiyorlar. Onun için ben bir siyasi lider olarak, bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim” diyor.
 
Åžunu söylemek isterim: Ayasofya konusunda yapılan muhasebenin çok daha kapsamlısını yapıp, “Beka meselesi”ni o muhasebenin içine oturtup ona göre geleceÄŸe yürümeliyiz. Varlığı korumak da, kaybedilenleri kazanmak da çok hassas bir muhasebeye baÄŸlıdır. ErdoÄŸan’ın Ayasofya ile ilgili sözlerinin satır arası ÅŸu deÄŸil midir? “Korkak deÄŸiliz, aklımızı kullanıyoruz.”

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.