Sosyal Medya

Kürsü

Hüseyin Akın: Radikal Hristiyan bir terör dalgası oluşturulmaya çalışılmaktadır

Hüseyin Akın- Milli Gazete



Brenton Tarrant adlı cani Yeni Zelanda’da iki camiye saldırarak 50 masum Müslüman’ı ÅŸehit etti. Katliam her yönüyle planlıydı ve dünyaya mesaj verme hedefi taşıyordu. Katilin 74 sayfalık kin ve nefret dolu manifestosu da bunu doÄŸrulayan cinstendi. Bu bir manyağın tek başına yaptığı saldırı olarak geçiÅŸtirilebilir mi? Senaryo böyle hazırlansa da iÅŸin içinde bir mühendislik olduÄŸu inkâr edilemez. Manifesto tarihi hilal-haç kavgasını bitmemiÅŸ sürüp giden bir kavga olarak lanse etmektedir. Cani ile beraber yakalanan iki kiÅŸinin daha önce hiçbir sabıkasının olmaması da dikkat çekicidir. Saldırganın başına yerleÅŸtirdiÄŸi kamera ile katliamı kaydetmesi ve yanında beÅŸ silah birden bulundurması kafasına koyduÄŸu saldırıda ne kadar kararlı ve de propagandaya yönelik olduÄŸunu göstermektedir. Yeni Zelanda BaÅŸbakanı Jacinda Ardern’in saldırıdan sonra yaptığı açıklamada ifade ettiÄŸi gibi saldırgan yakalanmasaydı ÅŸayet 50 kiÅŸiyi öldürmekle yetinmeyecek ve saldırılarına devam edecekti. Arabasını bunu hazırlık için silah deposu haline getirmiÅŸti.
 
Batı basınının buna raÄŸmen Avustralya nüfusuna kayıtlı bu katile terörist demeye dili varmadı. Ä°slam’la kolayca yan yana getirilen bu kelime nedense Hıristiyanlıkla iliÅŸkilendirilmedi. Hatta bunun için özenli bir dil kullanıldı. Hıristiyanlık adına, haçlı ruhunu diriltmek maksadıyla üstelik Türkiye’ye ve Türklere karşı kinini de ortaya kusarak bu kastını açık açık ortaya koymasına raÄŸmen katliam adi bir vaka gibi yansıtılmaya çalışıldı. Türk ve Müslüman düÅŸmanlığı vurgusu yapmış olması, silahına ve ÅŸarjörüne tarihteki Türk ve Müslüman düÅŸmanlarının isimlerini yazması beyni dönmüÅŸ Hıristiyan ülküsüne sahip bir teröristle karşı karşıya olduÄŸumuzu göstermektedir. Hayır, bir terörist deÄŸil baÅŸta Batı olmak üzere dünyanın dört bir tarafında radikal Hıristiyan bir terör dalgası oluÅŸturulmaya çalışılmaktadır. DaeÅŸ’i icat edenler bunu da düÅŸüneceklerdir herhalde.
 
Yeni Zelanda’da iki camiye yapılan terör saldırısında ÅŸehit olan Müslümanlara rahmet, yaralılara acil ÅŸifalar diliyorum.
 
GÖKYÜZÜ KUNDAÄžI
 
Yunus Emre AltuntaÅŸ benim sevdiÄŸim ÅŸairlerden. Åžimdi bu ne demektir? Bir ÅŸairin bir dizesi hayatın olaÄŸan akışı içerisinde sizin bir dizenizle yolda ansızın karşılaşıyor ve de selamlaşıyorsa o ÅŸairin ÅŸiiriyle bir merhabanız var demektir. Åžairin daha önce 2014 yılında çıkan Huzursuz Rabıta ÅŸiirini okumuÅŸtuk. “Gökyüzü Kundağı” sözü bulunduÄŸu noktadan yukarıya çıkarabilmeyi baÅŸarmış ÅŸiirlerden oluÅŸuyor. Kitabın “Korkarım Ä°yisin” ve “Beyza’nın Resimleri” bölümlerinde, her bir bölümde 14 olmak üzere 28 ÅŸiir yer alıyor. Kitabın daha ilk ÅŸiirinden destur alıp içeriye girmeden aradığımız ÅŸeyin ne olduÄŸunu fark ediyor ve aynı doÄŸrultuda ilerliyoruz: “Bize terden öteden beriden kurtaracak bir sızı lazım.” Yunus Emre AltuntaÅŸ’ın ÅŸiiri kâh uzayıp kâh kısalan bir haberci metni gibi okuyucunun nefesine uyarlıyor kendini. Soyhasıca, Apartheid, Parasız Yatılı, On BeÅŸ Santim Yukarıda ÅŸiirlerinde olduÄŸu gibi yer yer muharrik dizeler halinde ilerliyor. Ä°kinci bölüm ÅŸiirlerinde ÅŸekilsel söyleyiÅŸ biçimlerinin daha ağırlıklı olduÄŸunu görüyoruz. “7edi” baÅŸlıklı ÅŸiir tam da böyle bir ÅŸiir. Ahraz Senfoni’yi de buna dâhil edebiliriz. “Hesapta Yoktu Bunu Bir Sen Bir de Ben Biliyorduk” baÅŸlıklı enlemesine ÅŸiirin bu formatı okuyucuya okuma devinimi kazandırmak amacı dışında da bir amacı olduÄŸuna inanıyorum. Sevgili okur, seni ÅŸairin “Süpürgecinin DediÄŸidir” ÅŸiiriyle baÅŸ baÅŸa bırakıyorum. Umarım dilimizin pası da silinmiÅŸ olur: “ey pâremi paralayan / denizleri aÅŸan vuruÅŸların var mı müziÄŸinde / varsa az biraz, sesini ger / dümene yaslan, deniz sayha olup taÅŸtı bak / nedendir bilmem / ÅŸimdi biraz ellerini alasım var.  (Gökyüzü Kundağı - Yunus Emre AltuntaÅŸ -Ebabil Yayınları)

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.