El Aksa Camii'nde yaşadıkları çirkin saldırıyı anlattılar

Hanna Hasan'ın kaleme aldığı ve ‘middleeastmonitor' da yayımlanan makalesinde, önceki gün Kudüs'teki El Aksa Camii'nde, Ä°srail askerlerinin, tekerlekli sandalyedeki yaÅŸlı kadına yardım etmeye çalışan Kudüs'teki Virginia Üniversitesi hemÅŸirelik bölümünde okuyan Nour Hawash ve ailesine karşı yapılan insanlık dışı saldırıyı konu ediniyor.

AÄ°LESÄ°YLE FOTOÄžRAF ÇEKÄ°YORDU

Filistin uyruklu, ABD vatandaşı 3 kadın, iÅŸgal devleti Ä°srail yetkililerine pasoportlarını göstermelerine raÄŸmen, salı günü El Aksa Camii'nde engelli bir kadına yardım etmeye çalıştıkları için, israilli askerler tarafından ÅŸiddetli bir saldırıya uÄŸradı.
Kudüs'teki Virginia Üniversitesi hemÅŸirelik bölümünde okuyan Nour Hawash, Ä°srail iÅŸgal askerlerinin öÄŸle namazının ardından Kaya Kubbesini boÅŸaltmaya baÅŸladığında, annesi ve kız kardeÅŸi ile fotoÄŸraf çekiyordu.
Nour Hawash olay anını ÅŸöyle anlattı:
“Çekim yaparken bir den silahların ateÅŸlendiÄŸini duyduk ve insanlar her yere kaçmaya baÅŸladılar. Silahlı israil askerleri, sivil halkı kovlamaya çalışıyordu. Biz de korkudan kaçan Filistinlilerle yan yana koÅŸtuk. Avludaki israil birliklerinin sayısı çoÄŸalmaya baÅŸladı. Birkaç Filistinli sivilin tutuklandığını gördük.”

YERE DÜÅžEN YAÅžLI FÄ°LÄ°STÄ°NLÄ° KADINI YARDIM EDERKEN SALDIRIYA UÄžRADILAR

21 yaşındaki öÄŸrenci Nour Hawash, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
“Ä°ÅŸgal güçleri Kaya Kubbesi yakınında kimseye izin vermiyordu. Tüm kapıları tuttular. 
Ä°badet alanını terk ederken, yaÅŸlı bir kadın tekerlekli sandalyesinden yere düÅŸtü.
Birkaç kadın ona yardım etmeye çalıştığını gördüm. Kadını yerden kaldırmak için kapıyı açarak girmeyi denedim. YaÅŸlı kadına doÄŸru ilerlerken, Ä°srailli askerler tarafından yere itildim.
10 ila 15 iÅŸgal askeri, ayaklarımdan tutup, diÄŸer bileÄŸimi kelepçelemeye çalışıyordu.
Ve pasaportumu çıkarıp, o askere, Amerikan vatandaşı olduÄŸumu söyledim. Ä°srail askeri, ‘KimliÄŸinizi umursamıyorum' dedi ve pasaportu yana fırlattı.
DiÄŸer askerler, daha sonra annem Germeen Abdülkerim'i, küçük kız kardeÅŸimin yanından uzaklaÅŸtırdı ve kız kardeÅŸim Safa'nın korkulu bakışları altında, onu duvara iterek kelepçeledi.
KızkardeÅŸim bize ulaÅŸmak için ileri çırpınıyordu. 
Bize doÄŸru ulaÅŸmak isteyen kız kardeÅŸim Ä°srail askerleri tarafından yere itildi ve yumruklandı. Atkısı çıkarılarak yanımıza gelmemesi için boÄŸulmaya çalışıldı.
Yarım saatten fazla bir süre kelepçeli olarak tutulduktan sonra bir Ä°srailli gardiyan, benim Amerikan pasaportunu yerden aldı ve diÄŸer askerlere, beni serbest bırakmaları için talimat verdi.
Annem, ben ve kardeÅŸim serbest bırakıldıktan sonra, Ä°srail askerleri bizi Kaya Kapısı'ndan zorla çıkararak BileÅŸik Kapılar'a yakın bir yönlendirdi.
Ancak tüm kapılar kapatıldığı için ben ve ailem bir saat boyunca giriÅŸin yanında kaldık. Ne camiye ne de Eski Åžehir Kudüs'e dönebildik. Kapılar açıldıktan sonra bile, Eski Åžehri'n kapıları üç saat daha kilitli kalınca, kaldığımız otele dönemedik.”

FÄ°LÄ°STÄ°NLÄ°LER HER GÜN AYNI ZORBALIÄžI YAÅžIYOR

Nour Hawash ve ailesi, tedavileri ve yaÅŸananlar hakkında bilgi vermek için Kudüs'teki ABD BüyükelçiliÄŸi ile temasa geçti; yetkililer, olayla ilgili bir rapor sunacaklarını söylerken, saldırıdan sorumlu iÅŸgalci askerler için bir iÅŸlemin yapılıp yapılmayacağı konusunda bilgi vermekten kaçındılar.
İsrail askerlerinin saldırısında, Nour Hawash ailesinde kesikler ve morluklar dışında bir başka bir şey rastlanmadı.
Annesi aslen Gazzeli olan Nour Hawash'ın ibadet ve fotoÄŸraf çekmek için gittiÄŸi El Aksa Camii”nde Ä°srail askerlerinin yaÅŸattığı zorbalıkları, Filistinli Müslümanlar her gün yaşıyordu.
Ä°ÅŸgalci Ä°srail güçleri, Müslümanları El Aksa Camii'nde ibadet etmelerine her gün zorluk çıkarırken; Ä°srailli yerleÅŸimciler ise polis koruması altında ayinlerini gerçekleÅŸtiriyordu.