Sosyal Medya

Güncel

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan S-400 açıklaması… ‘Öyle bir durum olamaz’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak canlı yayınında Veyis Ateş ve Ece Üner'in sorularını yanıtladı.



CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan'ın açıklamalarından satırbaÅŸları:

— Tabii ben o zamanlarda da malum siyasetin içerisindeydim. Önemli bir konumdaydım. 1985 Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanlığı görevim baÅŸlamıştı. Ondan öncesinde BeyoÄŸlu Belediye BaÅŸkanı adaylığım vardı. Ä°l BaÅŸkanlığı süreci esnasında aynı zamanda o zamanki siyasi partimizin MKYK üyesiydim. Bu arada biz Ä°stanbul'da özellikle de Bakırköy'den ayrılan ilçelerde belediye baÅŸkanlıklarını kazanmıştık. 5 tane ilçe baÅŸkanlığını almıştık. O belediyeler hala bizdedir. BaÄŸcılar, Esenler, Güngören, Kağıthane, Sultanbeyli. Böyle bir belediyecilikte altyapı oluÅŸmuÅŸtu. O günden bugüne arkadaÅŸlarımız oraları hiçbir zaman kaptırmadılar. O belediyeler alındığı zaman çöp, çukurdu. Åžu anda çok farklı bir belediyeciliÄŸe gelindi. Siyasetteki bu sürece 1994 Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanlığı ile taçlandı. 1999 cezaevine malum bir ÅŸiir okuma nedeniyle cezaevine giriÅŸimiz. Çıktıktan sonra da hemen partimizi kurduk, 16 ay sonra da yüzde 34.4 oy oranıyla parlamentonun yüzde 63'ünü aldık. O zaman iki parti Meclis'e girebildi.

"CEZAEVÄ°NDE Ä°KEN YAKLAÅžIK 10 BÄ°N MEKTUBA CEVAP VERDÄ°M"

— Mektuplar geliyor ama tüm gece sabah namazına kadar o mektuplara cevap yazıyordum. Yaklaşık 10 bine yakın mektuba cevap yazdım. Tabii bir de özene bezene yazdım. Yazım da benim fena deÄŸildir. Åžimdi birçok yerde bu mektuplarla karşılaşıyorum. Bazıları çerçeveletmiÅŸ, bazıları bu halde getiriyorlar. Bakıyorsunuz kimisi avukat, kimisi doktor, kimisi mühendis olmuÅŸ, kimisi de partimin o illerde yöneticileri arasında yer alıyor. Bu tabii farklı bir duygu veriyor insana. O süreç olmasa biz bugünlere gelemezdik.

"BÄ°Z SÄ°YASETE ZEMBÄ°LLE Ä°NMEDÄ°K! GENÇLÄ°K KOLLARINDAN GELÄ°YORUM"

— Türkiye'nin mukadderatıyla hep ilgilendim. Kendimi hiçbir zaman olaylardan tecrit etmedim. Memleketimin karşı karşıya kaldığı bağımlılık tuzağıyla hep mücadele ettim. Daima ülkemi büyütmek, özgürleÅŸtirmek ve bu mücadelede benim payım ne olur, nerelere nasıl varırız, hele hele milletime hizmet yolunda ülkemde nerelere nasıl varırız? Bir taraftan da terörle mücadele. 40 yıla varan bir süreçte bir terör belası var. Bu mücadelede yerim ne olabilir? Bunun için de en önemli alan siyasettir. Siyasette de bizler tabii ta gençlik kollarından itibaren siyasetin içerisinde yer aldık. Zembille siyaset alanına girmedim. BeyoÄŸlu'nda ilçe baÅŸkanlığı, ardından il baÅŸkanlığı ve adaylıklar. Belediye baÅŸkanlığı sonra mâlum eskilerin medrese-i yusufiye dedikleri cezaevi. Daha sonra bugünkü partimizi kurduk. 17 yıldan beri partimiz her girdiÄŸi seçimden birinci parti olarak çıktı. Bu baÅŸarı ve grafik aynen bu ÅŸekilde devam ediyor. Bu seçimlerde meydanlarda halkımın teveccühünü çok çok iyi görüyorum. Ä°nanıyorum ki, artık final dönemine giriyoruz. Hele hele ÅŸimdi Ankara, Ä°stanbul, Ä°zmir mitinglerini yapacağız. Bu mitinglerde sayın Bahçeli ile Cumhur Ä°ttifakı'nın iki tarafı olarak birlikte olacağız. Ä°nanıyorum ki oradaki mesajlarımız sürece pik yaptıracaktır.

"BUGÜN VESAYETÇÄ°LER ARTIK Ä°KTÄ°DARDA DEĞİL VE OLAMAYACAKLAR"

— Hep halkımızla içiçe olduk. Hiçbir zaman kibir sahibi olmadık. Tevazu içinde olduk. Bizimle beraber halk iktidarda. Daha önce halkın iktidarı diye bir ÅŸey yoktu. Halkçıyım diyerek halkçı olunmuyor. Oy varsa hizmet var demek suretiyle bir büyükÅŸehirin belediye baÅŸkanı olacaksın, sonra halkçı olacaksın, böyle halkçılık olmaz. Halkımız bizi aldı buralara getirdi. Biz de halkımızı bu ülkede iktidarın merkezine taşıdık. Bugün vesayetçiler artık kesinlikle iktidarda deÄŸil ve olamayacaklar da ama halkımız iktidarda ve iktidar olmaya da devam edecek.

"MERHUM ERBAKAN, TÜRKEÅž, DEMÄ°REL BAÅžKANLIK SÄ°STEMÄ°NÄ° Ä°STEDÄ°"

— Osmanlı'ya kadar gidebiliriz. Bizim getirdiÄŸimiz sistem Osmanlı'dan itibaren çalışan ve daha sonra da gelen siyasetçilerin bu konuda beklendikleri bir zamanlama vardı. BaÅŸkanlık sistemini getirmek. Aslında Gazi Mustafa Kemal baÅŸkanlık sistemiyle yönetmiÅŸtir. Bunu kimse dillendirmiyor. CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye'nin demokratik sisteminin en güçlü projelerinden biridir. Bunu Demirel, merhum Erbakan, merhum TürkeÅŸ dillendirdi. Türk siyasetinde vesayetçi odaklarla mücadele etmiÅŸ bütün siyasilerin yeni bir sistemi talep ettiÄŸi olmuÅŸtur. Aslında belediye baÅŸkanlıklarına, hele hele büyükÅŸehirlerde bakarsanız, bunlar baÅŸkanlık sistemidir. Bunun getirisi ülke, millet için çok çok daha farklıdır, faydalıdır. Bu anında hemen neticesini vermeye baÅŸlar mı? Tabii anında bu neticeyi vermeyecek. Sistemler ülkelerde on yıllar alır. Biz ÅŸu anda öyle çalışıyoruz ki, dikkat ederseniz kabinem ağırlıklı bürokrat, teknokratlardan oluÅŸan bir kabine deÄŸil. Piyasa deneyimi gayet ileri olan arkadaÅŸlarımdan oluÅŸuyor. Ä°stiyoruz ki, bürokratik vesayeti de ortadan kaldırmamız lazım. Bunu baÅŸarabilirsek o zaman netice almamız daha da hızlanacaktır. Buradaki hedef daha az bürokrasi, güçlü yürütme, hızlı karar alma imkanıdır.

"ANA MUHALEFETÄ°N BAÅžI 'YPG GELÄ°P BÄ°ZÄ° MÄ° VURACAK' DÄ°YOR…"

— Herhalde terörle mücadelede 40 yılı devirdik. Bu süreç içerisinde çok büyük kayıplar verdik. Asker, polis, sivil vatandaÅŸlarımız var. 40 bini aÅŸtı. Türkiye güçlenip, bağımsız adımlar attıkça bir yıpratma savaşıyla hep karşı karşıya kaldı. Beka savaşında en önemli muhataplar belli. Ä°çeride PKK ile çok ciddi mücadeleler veriliyor. DEAÅž, DHKP-C, FETÖ var. PKK'nın yan kolları YPG/PYD gibi terör örgütleri var. Bu aslında baka mücadelesinin terör koalisyonuna bir tanım getiriyor. Bunlara karşı mücadele verilmemesi düÅŸünebilir mi? Muhalefet, Türkiye'nin beka mücadelesi diye bir sorunu yok diyor. Peki PKK'yı, PYD'yi, DEAÅž'ı, FETÖ'yü nereye koyacaksın? Bunlar olmadan yaÅŸanan bir Türkiye var mı diyeceksiniz? Ana muhalefetin başındaki zat Türkiye'nin beka sorunu yoktur diyor. Suriye'deki YPG oradan gelip de bizi mi vuracak diyor. Böyle bir yanlış olamaz. Ana muhalefetin başında olacaksın, Türkiye'de YPG tehdidinin olmadığını ve beka sorununun olmadığını ifade edeceksin.

"KÄ°MSE BÄ°ZE ASKERÄ°, POLÄ°SÄ° ÇEK DÄ°YEMEZ"

— Demokrasi yerelde baÅŸlar. Demokrasi genelde baÅŸlamaz. Demokrasiyi yerelde hazmedemezsiniz genelde bunu yaÅŸayamaz ve hazmettiremezsiniz. Åžu anda hem merkezi yönetimde hem de ÅŸu anda Türkiye'nin genelinde kahir ekseriyetinde yerelde de ÅŸu anda biz belediye baÅŸkanlıklarını elinde tutan bir iktidarız. Her iki pencereden bakıyoruz hesaba yaparken. Bir defa beka meselesi yok diyerek önümüzdeki gerçeÄŸi sulandırmaya karşı bu iÅŸin ne kadar ciddi olduÄŸunu dillendirmeye mecburuz. Tehlike sınırımıza kadar dayanmışken kimse bizden susmamızı bekleyemez. Kimse bize polisini, askerini çek bir kenara, bütün bu GüneydoÄŸu'daki sürdüren korucularımızı çek bir kenara diyemez. Mücadeleyi sonuna kadar vereceÄŸiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Kandil'de inlerine gireceÄŸiz dedim, girdik, girmeye de devam edeceÄŸiz. Benim vatandaşımın huzur bulması lazım. Huzur olmazsa biz huzur bulamayız. Ä°ÅŸin üzerine üzerine gidiyoruz. Bu noktada silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, korucularımız ölümüne ölümüne hassasiyeti gösteriyorlar. Kar, kış, bora, fırtına demeden iÅŸin üzerindeler. Şırnak'taydım, Hakkari'ye geçtim. Artık halkımın da çok daha farklı bir noktaya geldiÄŸini gördüm. Hakkari'de kar kalkmamıştı, meydan tıklım tıklım doluydu. Kayyumlarla gerçekten oralarda çok çok güzel yatırımlar yapılmış.

"KAYYUMLARA ÇOK ÇOK TEÅžEKKÜR EDÄ°YORUM"

— VerdiÄŸimiz paralar Kandil'e deÄŸil halka gitmiÅŸ. Altyapı, üstyapıya gitmiÅŸ. Ankara'da büyükÅŸehir belediye baÅŸkan adayı olan Mehmet Özhaseki kardeÅŸim bizim Çevre Åžehircilik Bakanımızdı. Bütün o bölgedeki kentsel deÄŸiÅŸim, dönüÅŸümleri o yürüttü. Åžimdi binlerce konutla, altyapıyla buralarda ne yaÄŸmur suyu kanalları, ne içme suyu kanalları yoktu. Åžimdi kayyum sistemine geçip bunlar yapıldı. Ben Hakkari'nin afedersiniz caddelerinden atık suların aktığı zamanı bilirim. Benim orada yaÅŸayan vatandaşım bu pisliÄŸe mahkum edilmeye layık mı? Oradan oy çıksın çıkmasın, biz dedik batıda ne varsa orada olması lazım. Onun için ben kayyum arkadaÅŸlarıma teÅŸekkür ediyorum, iÅŸi ciddi tuttular. Åžimdi biz bütün bu sınavları baÅŸarıyla vermiÅŸ olan böyle bir ismi de Mehmet Özhaseki'yi Ankaramıza, baÅŸkentimize layık gördük.

"SENÄ°N BEDDUAN TUTMAZ! SENÄ°N ORTAÄžIN HDP'DÄ°R, Ä°YÄ° PARTÄ°'DÄ°R"

— Kuru kuruya beddua etmenin anlamı yok. Söyle bana arkadaşını söyleyeyim sana kim olduÄŸunu. Åžu anda CHP, HDP ile ortak mı? Sözde Ä°YÄ° Parti'yle, Saadet Partisi'yle ittifak halinde mi? Ben bunlara dörtlü çete diyorum. ÅŸu anda Ä°stanbul'da HDP'nin adayı var mı, sözde Ä°YÄ° Parti'nin var mı? Yok. Bazı yerlerde Saadet aday çıkarmış. DoÄŸu, GüneydoÄŸu'ya gidelim. Orada sözde Ä°YÄ° Parti ile HDP'nin adayı var, CHP'nin yok. Bu oluÅŸumun adı sayın Bahçeli'nin ifadesiyle zillet, benim ifademle illet ittifakıdır. Åžimdi 'kim teröre destek veriyorsa Allah belasını versin' diyor. Senin bedduan tutmaz ki. Sen bunlarla beraber yürüdün. Bütün bu yerel seçimde senin ortağın HDP'dir, sözde Ä°YÄ° Parti'dir. HDP'nin arkasındaki güç kimdir? PKK'dır.

"MERAL AKÅžENER DENÄ°ZLÄ°'DE ÇOK CÄ°DDÄ° BÄ°R YANLIÅž YAPTI"

— Åžu anda ben hiçbir siyasi partiye oy verene terörist ifadesini kullanmadım. Zira siyasetin bu kadar acemisi deÄŸilim. Åžu anda siyasetin içinde olanların hepsinden çok daha tecrübeliyim. Bu genel baÅŸkanların hepsi, benimle tecrübede yarışamaz. Gençlik kollarından itibaren siyasetin içinde olan birisiyim. Buradaki olaya baktığımızda, sözde Ä°YÄ° Parti denilen hanımefendi sürekli partilerini deÄŸiÅŸtire deÄŸiÅŸtire en son buraya gelmiÅŸ ve kendi partisinden bir ara ayrılacağını söyledi ve partisine geri döndü. Ben kendisini ademe mahkum ederken bana sataÅŸması olmuyordu. Denizli'de çok ciddi bir yanlış yaptı. CumhurbaÅŸkanının terörist dediÄŸi Denizliler dedi. Ardından Aydın'a geçti, CumhurbaÅŸkanının terörist dediÄŸi Aydınlı vatandaÅŸlarım, ifadesini kullandı. Tayyip ErdoÄŸan böyle bir ÅŸeye tahammül edemez. Hiçbir vatandaşıma kalkıp da terörist diyecek kadar bu iÅŸlerin farkında olmayacak birisi deÄŸilim, daha kaba bir ifadeyle enayi deÄŸilim.

"EDÄ°RNE CEZAEVÄ°'NDE YATAN KİŞİ 53 KİŞİNÄ°N ÖLÜMÜNDEN SORUMLU"

— Åžu anda Edirne'de birçok yerde cezaevinde olan bu adamların hepsi bir teröristin tanımı neyse bunlarda o var. Åžu izlediÄŸiniz videoda gördüÄŸünüz gibi bir defa bölücü terör eylemlerinden dolayı cezaevinde olan çok daha ileri gidiyorum Diyarbakır'da 53 vatandaşımızın ölümüne neden olan bir kiÅŸi var. Åžu anda bu Edirne'de cezaevinde. Benim terörist dediklerim bunlar. Öbür tarafta 'Biz sırtımızı PYD'ye, YPG'ye dayadık' diyor. Bu da eÅŸ baÅŸkan. Öbürü, 'Bize kaleÅŸ uzatanlara ÅŸunu yaparız' diyor. DiÄŸeri 'Terörle mücadele yasası kaldırmazsa savaÅŸ kapıdadır' diyor. SavaÅŸ çığırtkanlığı yapıyor. Türkiye'de Kürdistan var mı? Irak'ın kuzeyinde var. Çok seviyorsan oraya git. Türkiye'de böyle bir bölge yok. Bunların hedefi ülkemizi bölmek. Biz Türkiye'nin bölünmez bütünlüÄŸü için canımızı vermeye hazırız.

"O BÖLGEDE FETRET DÖNEMÄ° BÄ°TTÄ°! ŞİMDÄ° ASLINA RÜCU EDECEK"

— Anayasayı tanımayan bu adamlar cirit atıyor bu ülkede. Ben bunlara terörist diyorum. Bunlara dahi oy verenlere terörist demem. Biz orada bir zamanlar bir numaralı partiydik. Åžimdi yine o noktaya geleceÄŸiz. Bölgede korkuya dayalı oluÅŸmuÅŸ bir yapı var. Terör çığırtkanlığı yaparak içeride olduÄŸu halde bölücü terör örgütünün başının heykelini dikecekmiÅŸ. Öbür tarafta oyunuzu verirken filancayı hatırlayın diyor. Åžunu söylemekle bir sinyal verebilirim. Diyarbakır mitingi muhteÅŸemdi. Balkonlarda, caddelerde insanların ilgisi çok çok farklıydı. Gençlik yıllarımda seçim kazanmıştık. O zamanki heyecan neyse oraya dönüÅŸ var. Åžimdi fetret devri geçti. Åžimdi bu devri aslına rücu ettireceÄŸiz. Malatya tek kelimeyle muhteÅŸem. Bölgenin genelini aldığımızda yine oralarda birinci partiyiz. Kürt, Türk, Arap, Çerkez, Laz, Roman diye bir ayırım yok. Biz yaradanı yaradandan ötürü sevdik. Bölgeye gitmeyi çekinmiyoruz ve gideceÄŸiz.

"HEPÄ°NÄ°Z DÜDÜKLERÄ°NÄ°ZLE ORAYA GELÄ°YORSUNUZ"

— ki kere iki dört. Twitlerde bazı mesajlarda garip garip ÅŸeyler var. Ana muhalefetin sözcüsü bu polislere karşı yapılmış bir tepkidir diyor. Bir defa bu hazırlık nereden? Hepiniz düdüklerinizle oraya geliyorsunuz, ezan okunuyor bunlar öttürülmeye baÅŸlıyor. Bu milletin kırmızı çizgisi ezan, bayrak ve vatandır. Bundan taviz yok. DeÄŸerlerimize yönelik her türlü saldırı beka tartışmasından bağımsız düÅŸünülemez. Bu olayı duyunca Ankara'daydım. Hemen valimizle baÄŸlantı kurdum. Toplantı ve gösteri yürüyüÅŸleriyle alakalı bir müracaatları var mı? Dediler ki, yok. Bunlarda zerre kadar düÅŸünce olsa hemen valiliÄŸe müracaatını yaparsın, size uygun yerlerde yürüyüÅŸ, toplantı için size izini verir, orada toplantınızı, gösterinizi yaparsınız. Ben istediÄŸim yerde yaparım dersen, hayır! O bir defa kamu düzenini bozmaya yönelik eylemdir. Ä°stiklal Caddesi'nin deÄŸiÅŸik yerlerinden buraya girmeye çalıştılar. Gezi olaylarında da bunu yaptılar. Cam çerçeve kırdılar. Otobüsü yaktılar, Türk bayrağını yaktılar. Biz buna olumlu mu bakacağız.

"TAKSÄ°M'DE CHP BAYRAKLARI Ä°LE O PAÇAVRALAR YAN YANAYDI"

— Zaten onların ezana, bayraÄŸa saygısı yok. Ben meydanlarda da gösteriyorum. Gezi olaylarında CHP'nin bayrakları ile diÄŸer malum kolkola gezdikleri siyasi hareketin paçavraları yanyana Taksim meydanına çekildi. Atatürk anıtının olduÄŸu yere çekildi. Bunları görmeyelim mi? Aynı meydanda bayrağımız yakıldı. Bunları görmeyelim mi? Bunlar ezan saatinde bunu planlıyorlar. Müracaatın olmadığı gibi bu ÅŸekilde gösteri ve yürüyüÅŸlere müsait olmayan bir yerde bunu yapıyorsunuz. AkÅŸam 19.00 civarında bunu yapıyorsunuz. EÄŸer bu ülke hukuk devleti ise herÅŸeyin hukuk içerisinde yürütülmesi gerekir. Bu hukuk bana hangi hakları tanıyorsa vatandaÅŸ olarak buna uymak zorundayım. Polis, jandarma vatandaÅŸ daha huzur içinde yaÅŸamı sürdürsün diye var.

"ÅžANLIURFA'DA BÄ°Z DE KADINLAR GÜNÜ'NÜ KUTLADIK"

— Orada CHP'li bir kadın, geçmiÅŸte ezana karşı tivit atmış birisi. Bunlar bayrak, ezan düÅŸmanı. Kadınların arkasına saklanarak adeta siyasi bir kumpanya düzenlemeye kalktılar. Bir yerde bu iÅŸi açık tutarsanız bunun önüne geçemezsiniz. Biz de 8 Mart Kadınlar Günü'nü kutladık. Åžanlıurfa'da kutladık. Salon tıklım tıklım doldu. Sanatçılarımız geldiler, kendi sunumlarını yaptılar. Biz de konuÅŸmalarımızı yaptık. Bunu böyle de yapabilirlerdi. Ama onlarda böyle bir anlayış yok.

"ALÄ°BEYKÖY'DEKÄ° TAÅž OCAÄžI'NA HALÄ°Ç'Ä°N ÇAMURUNU TAÅžIDIK"

— Åžu anda Ä°zmir körfezi kokudan geçilmiyor. Mevcut belediye orada böyle bir temizlik harekatına girmiÅŸ deÄŸil. Haliç için bize enteresan teklifler geldi. Burayı biz dolgu merkezi haline getirelim. Hafriyatları buraya dökelim, bu gidiÅŸle burada kayma olabilir, felaketler yaÅŸarız. Biz birçok yerde uluslararası camiayla irtibatlar kurduk. Neticede biz burayı temizleriz, siz bize yeter ki, buradan çıkacak çamuru, balçığı nereye naklederiz, yardımcı olun. Alibeyköy'de devasa taÅŸ ocağı vardı. Kullanılmaz durumdaydı. 9,5 kilometre Haliç'ten oraya mesafe vardı. Pompaj sistemleriyle balçığı, çamuru oraya pompaladık. Fen Ä°ÅŸleri'ne bakan genel sekreter yardımcım Prof. Dr. Adem BaÅŸtürk hocamız vardı. Kendisi ilgileniyordu. Burada adeta tülbent gibi yaygın bir ÅŸey var, bu tülbentin üzerinde balçık kalıyor. Oradan süzülen kirli su tekrar diÄŸer bir pompajla Haliç'e aktarılıyor.

"SANDALLAR EYÜP SULTAN'DAN SÜTLÜCE'YE GEÇEMEZ HALDEYDÄ°"

— Åžimdi orada devasa bir oyun parkı var. Orası bu sayede oldu. Oradaki suyu havalandırmanız lazım. Mikrobiyolojik teknikler kullanıldı. Unkapanı köprüsünün öbür tarafında yaptık sistemi. Bu defa BoÄŸaz'dan suyu Haliç'e aktardık. Oradan gelen deniz suyu ile bir sirkülasyon baÅŸlattık. Haliç'te artık balık tutulabilir hale geldi. Bazıları yüzmeye bile giriyor oraya. Ben oranın çocuÄŸu olduÄŸum için, KasımpaÅŸa'da doÄŸup büyüdüm. Åžu anda herhalde ölmüÅŸtür, Ali Ä°par diye bir armatör vardı. Üç gemisine el konulmuÅŸtu. O gemiler oradaydı. O gemilerin arasından sandallarla Fener'e geçerdik. Haliç sandallar Eyüp Sultan'dan Sütlüce'ye geçemez hale gelmiÅŸti. Onlar aşıldı. Bizim Sültüce Kongre Merkezi'ni yaptığımız yer kesimhaneydi. Sakatat vs. oradaydı, kokudan geçilmezdi. Biz burayı güzel bir kongre merkezi yapalım dedik. Tarihi noktada hakikaten bir abide. Çevre süratle kentsel bir dönüÅŸüm yaÅŸadı.

"2040 YILINA KADAR SU SORUNU OLMAYACAK! BU RUH ORADAN GELÄ°YOR"

— Bu ruh adayımız Binali Yıldırım Bey. Benim o zaman Ä°DO genel müdürümdü. Güçlü bir kadromuz vardı. Ä°SKÄ°'nin başında Veysel EroÄŸlu bey vardı. Ä°stanbul susuzdu. O zaman doÄŸanlar, o zaman oy kullanamayanlar Ä°stanbul'un susuzluÄŸunu bilmiyorlar, çöp daÄŸlarını, hava kirliliÄŸini bilmiyorlar. Bizler suyu 194 kilometreden Istranca tarafından getirdik. Aynı ÅŸekilde bir o kadar uzaklıkta Melen'den Anadolu yakasına getirdik suyu. Bir tarafta bir sıkıntı yaÅŸarsak diÄŸer taraftan takviye yapalım. BoÄŸazın altından hat geçirdik. Bir tarafta bir sıkıntı yaÅŸarsak deplase edelim. O zamanlar dedik ki, '2040'a kadar Ä°stanbul'un su sorunu olmayacak'. Bu ruh oradan geliyor. CHP zihniyeti tankerlerle su getiriyordu. Benim garip vatandaşım oradan su kapabiliyorsa su kapıyordu. O zamanki CHP belediye baÅŸkanı bulutları bombalamayı kafaya koydu. Sonra Yalova'dan tankerlerle getirmeye kalktı, o su KuruçeÅŸme'ye anca yeter.

"DENÄ°ZÄ°N ALTINDAN AVRUPA VE ASYA'YI Ä°KÄ° ÅžEKÄ°LDE BAÄžLADIK"

— Çöp daÄŸları vardı, vahÅŸi depolama vardı. Biz modern depolamayı kurduk. Hava kirliliÄŸi vardı. Gazeteler maske dağıtıyordu. Ben cezaevine girdiÄŸimde 1 milyon 250 bin haneye doÄŸalgazı ulaÅŸtırmıştık. Sayın Sözen'den 50 bin haneye ulaşılmışken görevi devraldım. Ümraniye'de çöp dağı patladı, 39 vatandaşımız orada öldü. Onun için çöp, çukur, çamur diyoruz. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar da var. Bunların tam aksine bizim yerel yönetimdeki belediyecilik ruhumuzdur. En basitinden Allah rahmet etsin, merhum Demirel ile 1. köprü, merhum Özal'la 2. köprü, biz üçüncü köprüyü yaptık. Biz denizin altına yine girmiyoruz dedik. Marmaray'ı denizin altına yaptık. Sadece raylı sistem olmaz, lastikli sistem için de Avrasya Tüneli'ni yaptık. Bu AK Parti'nin yerel yönetimdeki ruhudur.

"KANALÄ°STANBUL Ä°STANBULUMUZA AYRI BÄ°R GÜZELLÄ°K KATACAK"

— Ä°stanbul-Ä°zmir arası 3,5 saate düÅŸecek. Kanalistanbul'la ilgili olarak inÅŸallah bu yıl içerisinde ihalesini yapacağız. O da Ä°stanbulumuza ayrı bir zenginlik katacak. Kanalistanbul adeta SuveyÅŸ, Panaman'dan sonra çok daha farklı bir proje olarak hazırlandı. Proje muhteÅŸem. Planlı bir yapılanmanın da olacağı bir proje olduÄŸu için Ä°stanbulumuza ayrı bir güzellik katacak.

"2019'DA EKONOMÄ°MÄ°Z ILIMLI BÄ°R TOPARLANMAYA Ä°ÅžARET EDÄ°YOR"

— Artık bu krizler geride kaldı. 2019 tam aksine ateÅŸlemenin yapılacağı, kalkınmanın çok daha iyi noktada olacağı yıl. 2019 güncel verileri ekonominin ılımlı bir toparlanma eÄŸilimine iÅŸaret ediyor. Artan ihracat ve turizm gelirleri var. Bunlar büyümeyi besleyen ana kalemler. Nisan itibarıyla yapısal reformlarla süreci güçlendireceÄŸiz. Cari açığı azaltıyoruz, katma deÄŸer üretimini de arttıracağız. Milletimizin refahını yükseltecek politikaları emin adımlarla uygulamaya devam edeceÄŸiz. Bizim petrole vs. bağımlılığımızı cari açığımızı olumsuz etkileyen faktörlerdir. Savunma sanayinde attığımız adımlar kendi yerli üretimine geçiÅŸimimiz lehteki dönüÅŸümümüzdür. Savunma sanayi ürünlerinde geçen yıl yaklaşık 2,5 milyar dolar gibi girdimiz var. Bu gittikçe artacak. Åžu anda sermaye piyasalarına baktığımızda ilk iki ay içerisinde giriÅŸ 600 milyon doları buldu. Yatırımcının bu noktadaki algısı olumlu istikamette geliÅŸiyor. Muhalefet bizim ülkemizde içimizdeki en büyük olumsuz tetikçi. Bunun gayreti içindeler.

"IMF'YE BORCU ÖDEDÄ°K, DAHA SONRA IMF BÄ°ZDEN BORÇ Ä°STEDÄ°"

— Küresel ekonomide artan zorluklara raÄŸmen Türkiye ekonomisi ikinci çeyrekten itibaren pozitif tabloyu yakalacaktır. Her ÅŸeyden önce IMF'in bizim kapımızı çaldığı dönem CHP iktidarı dönemidir. Ä°ktidara geldiÄŸimizde 23,5 milyar dolar borçla devraldık. 2013 Mayıs'ında IMF'e borcu bitirdik. IMF bizden borç istedi, 5 milyar Avro. ArkadaÅŸlar sordu, verin dedim. Ama dedi, bugün borç alan yarın talimat alır. Baktılar ki çılgın Türkler geliyor IMF o borcu almadı. Biz borcu sıfırladık. Merkez Bankamızın tırmanışı devam etti. Döviz rezervi 100 milyar doları yakaladı. Åžimdi biz onu 136 milyar dolar çıtaydı, orayı geçeceÄŸiz.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.