Åžimdi gelelim Ankara’da ekonomi çevrelerinden ve yabancı yatırımcılarla büyükelçilerden edindiÄŸim bilgilere...
YABANCILAR ANKARA’DA TURDA
Liderler sahada. Ankara’da ise dikkat çeken bir trafik var. Büyükelçiler, yabancı yatırımcılar, diplomatlar, yerel seçim öncesinde kapı kapı dolaşıyorlar. En çok ekonomi çevrelerinin kapısını çalıyorlar. Hem siyasetin nereye evrileceÄŸini merak ediyorlar, hem de Türkiye’nin seçim sonrası özellikle ekonomi alanında ne yapacağını... Olası seçim sonuçlarını öngörmeye çalışıyorlar. DiÄŸer yandan olası geliÅŸmelerin yeni bir erken seçim riskini beraberinde getirip getirmeyeceÄŸini sorguluyorlar. Seçimlerden hemen sonra yeni bir ekonomi programının açıklanıp açıklanmayacağı özellikle üzerinde durdukları konu. GörüÅŸmelerde bunun sebebini, “Seçim öncesi sıradışı ekonomik tedbirler alıyorsunuz. Biz de bunları yakından takip ediyoruz. Ancak seçim sonrası bu iÅŸlerin nereye evrileceÄŸi önemli” ÅŸeklinde açıklıyorlar.
IMF’nin Türkiye’nin ajandasında olup olmadığı yöneltilen bir diÄŸer soru. Dikkat çektikleri, hassasiyet gösterdikleri diÄŸer baÅŸlık Merkez Bankası’nın bağımsızlığı. Merkez Bankası’nın önemine dikkat çekiyorlar ve “Seçim sonrası olası seçimsiz bir dönemde bu bağımsızlık sürecek mi?” sorusunun yanıtının çok önemli olduÄŸunu söylüyorlar. Bir diÄŸer baÅŸlık ise kamu bankaları. Özellikle ekonomi çevreleri ile yaptıkları toplantılarda sorunlu kredileri ve bilançoyu merak ettiklerini belirtiyorlar.
HANGÄ° ADIMLAR BEKLENÄ°YOR?
Bunlar yabancıların, diplomatların, yabancı sermaye temsilcilerinin Ankara’da sessiz sedasız yaptıkları görüÅŸmelerde gündeme getirdikleri sorular. Åžimdi gelelim beklentilere... Hem yabancı sermaye temsilcileri ve büyükelçilerle hem de ekonomi çevreleri ile yaptığım görüÅŸmelerde, beklentiye iliÅŸkin bazı bilgiler edindim. Ekonominin dış politika ve siyaset ayağının da önemli olduÄŸunu hatırlatıp beklentilere geçelim.
Ekonomide yeni bir modelin, yeni bir yol haritasının seçimlerden hemen sonra açıklanması üzerinde duruluyor. Bu yapılırken içinden geçilmekte olan dönemin ve sorunların ÅŸeffaf bir ÅŸekilde tanımının yapılmasının önemli olduÄŸu belirtiliyor. 2013’te baÅŸlayan sarmaldan çıkış için bunun gerekli olduÄŸu vurgulanıyor. “Sorunların farkındayız, sorunlar bunlar, gerçek tedbirlerle, ÅŸu takvimlendirme içinde, bu adımlarla çözeceÄŸiz” açıklaması bekleniyor. Peki beklentiler açısından içinde neleri görmek istiyorlar? Yanıtlar ÅŸöyle:
- Günlük politikaların yerini artık uzun vadeli politikalar yer almalı.
- Krediler daha fazla verimlilik odaklı sunulmalı ve kalıcı büyümeye de katkı vermeli.
- Sosyal politikalar gözden geçirilmeli.
- Reel sektörün sorunları için ÅŸeffaf bir yol haritası açıklanmalı.
- Para biriktirme dönemi baÅŸlamalı; hem vatandaÅŸ hem de devlet için.
EKONOMÄ° ÇEVRELERÄ° NE DÄ°YOR?
CumhurbaÅŸkanı Tayyip ErdoÄŸan ve ekonomi yönetimi, seçimsiz bir dönemde reform ağırlıklı yeni bir döneme girecektir. Zaten ekonomi çevreleri de buna inanıyor. Ekonomi yöneticileri açısından uluslararası bir kuruluÅŸla masaya oturmadan program yapmak hâlâ mümkün. “Neden?”
sorusuna verdikleri yanıta gelince... Türkiye’nin dinamik bir ekonomiye, kaliteli varlıklara sahip bir ülke olduÄŸu belirtiliyor ve büyüme potansiyeline dikkat çekiliyor. Yani sadece yeni bir hikâyeye ve kararlı uygulamaya ihtiyaç olduÄŸu belirtiliyor.
Reçeteyi Türkiye yazacak, Türkiye uygulayacak. Tüm bunlar için ise farkındalık, tespit ve program ile o programı açık bir ÅŸekilde anlatmak gerekecek.
Hürriyet
Henüz yorum yapılmamış.