Sosyal Medya

Kürsü

İbrahim Kiras- Ezanı protesto etmek

Ä°brahim Kiras- Karar



BeyoÄŸlu’ndaki 8 Mart Dünya Kadınlar günü yürüyüÅŸünde “ezanın protesto edildiÄŸi” iddiası hakkında, gösteriyi düzenleyenler ve katılan gruplarca yapılan açıklamalarda özetle “Ezan protesto edilmedi… Islıklar ezana deÄŸil, kadınların yürüyüÅŸlerini engelleyenlereydi… Polisin yürüyüÅŸe müdahalesine karşı ıslıklarla düdüklerle protesto yapıldığı sırada okunmaya baÅŸlanan ezan duyulmadı” deniyor.
 
Olayın görüntülerini baÅŸtan sona izlediÄŸinizde açıklamaya hak veriyorsunuz zaten ama ben kendi adıma makul bulmasam da bu açıklamaya inanmak isterdim. Çünkü bir toplumun ortak deÄŸerleri olmazsa hiçbir ÅŸeyi olmaz. Öyle bir topluluk modern anlamda bir millet olamaz en baÅŸta. Hasbelkader aynı yerde toplanmış bir kalabalıktan ibaret kalır.
 
Bu topraklar üzerinde barış içinde yaÅŸamak, insan haysiyetine yakışır bir hayat sürmek istiyorsak, çocuklarımızın dünyasının bizim dünyamızdan daha iyi bir yer olmasını arzu ediyorsak millet olmak -veya millet kalmak- zorundayız. Milleti millet yapan ortak deÄŸerlerin yıpratılmasına, bunların milletin ortak deÄŸeri olmaktan çıkarılmasına izin vermemeliyiz.
 
Bayrak hepimizin bayrağı, Ä°stiklal Marşı bütün kesimlerin deÄŸeri. Yunus Emre gibi... Mimar Sinan gibi… Milletin baÄŸrından çıkmış olan MehmetçiÄŸimiz milletin tamamının askeri. Bu deÄŸerleri sahiplenme kavgası bu deÄŸerlere zarar verir.
 
***
 
Bilhassa ülkenin seçkinleri milletin ortak yönlerini öne çıkarmaya, farklılıklarımızı mümkün olduÄŸunca geri planda tutmaya çalışmalıdır. Bu topraklarda bir arada yaÅŸayan toplulukların “tasada ve kıvançta ayrılmayan” bir millet olmasını -veya millet olarak kalmasını- arzu ediyorlarsa...
 
Bu milletin Müslüman kimliÄŸi ise üzerine titrenmesi gereken bir hususiyet. Bunun tartışma konusu yapılması, siyasetin nesnesi olması hepimizi endiÅŸelendirmeli. Unutmayalım ki ülkemizde bugünkü keskin siyasi ve sosyal kutuplaÅŸma vaktiyle bu kimliÄŸin üzerine yeterince titrenmediÄŸi için bu derece büyüdü. Açık söylemek gerekirse, cumhuriyetin ilk yıllarındaki laikleÅŸme politikalarının zecri metotlarla gerçekleÅŸtirilmeye çalışılması bu politikaların Müslüman kimliÄŸine yönelik bir tasfiye çabası olarak algılanmasına sebep oldu.
 
Oysa Müslümanlığımız 1923’te inÅŸa edilen “ulus-devlet”in esasıydı. Lozan’da imzalanan mübadele antlaÅŸması Türkiye’deki anadili Türkçe olan Karamanlı Hıristiyanların Yunanistan’a gönderilmesini, Yunan topraklarındaki ana dili Türkçe olmayan Girit Müslümanlarını ise Türkiye’ye getirmeyi öngörmüÅŸtü. Bunun sebebi kurduÄŸumuz “ulus-devlet”in aslında Osmanlı sistemindeki “Ä°slam milleti”ne dayanmasıdır. Bu da doÄŸaldır. Türk milleti kavramının etnik deÄŸil milli bir kimlik ifadesi oluÅŸunun da esası budur.
 
***
 
Her ne kadar devletimiz anayasal anlamda laik de olsa milletin kahir çoÄŸunluÄŸu Müslüman olduÄŸu için ezan da ortak deÄŸerimiz. Haddizatında biliyoruz ki dindar olmayan kiÅŸiler veya gayrimüslim Türk vatandaÅŸları da ezanı dini mahiyetinin haricinde en azından ortak milli kültürümüzün vazgeçilmez bir unsuru olarak benimserler.
 
Saba makamında okunan sabah ezanı, hicaz makamındaki ikindi ezanı, uşşak veya hicaz makamlarında okunan yatsı ezanı yalnızca bu topraklardaki İslam kimliğinin değil bizim estetik varlığımızın da nişaneleri.
 
Elbette her toplumda birtakım marjinaller çıkar, bunların toplum genelinde karşılığı olmayan tavır ve eylemlerinin doÄŸrudan kamuoyu tarafından yokluÄŸa mahkûm edilmesi beklenmelidir. Bu çerçevede ezana saygısızlık bu milletin saÄŸduyu sahibi hiçbir ferdinin hoÅŸ göreceÄŸi veya izin vereceÄŸi bir davranış olamaz. Burada siyasi görüÅŸ farklarının veya parti tercihlerinin ayrıştırıcı bir rol oynaması da sözkonusu olamaz.
 
Ne var ki böyle bir konunun seçim süreci içinde bulunmamız dolayısıyla gündelik siyasetin tartışma konusu olması çok tehlikeli bir durum. Böyle zamanlarda siyasetin heyecanına ve gerilimine kapılarak millet bünyesinde kapanmayacak yaralar açılmasına yol açmaktan kaçınmak gerekir.
 
Siyasi partilerin amacı toplumun tamamını kendi programlarına destek olmaya çağırmak, herkesi ikna etmeye uÄŸraÅŸmak, milletin bütününü kucaklamak olmalı. Bugün ÅŸu partiye oy veren vatandaÅŸ yarın bu partiye de oy verebilmeli. Siyasi partiler arasındaki mücadele toplum kesimleri arasında bir savaÅŸa dönüÅŸmemeli.

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.