Hüseyin Akın- Çermik çermik olalı…

GeçtiÄŸimiz hafta Diyarbakır Çermik’te kitap ÅŸenliÄŸi vardı. Yazar buluÅŸmalarının yanı sıra paneller ve konferanslarla kitap okumanın önemi gençlere anlatılmaya çalışıldı. Çermik merkez nüfusu 20.000’in üzerinde bir kasaba. Huzurlu, sessiz, sakin bir ilçe. Tarihi siluetine raÄŸmen ekonomik yönden fazla geliÅŸmiÅŸ olmasa da kalkınma noktasında oldukça iyi bir yerde sayılabilir. En azından ben böyle gördüm. GeliÅŸmiÅŸlikle kalkınmışlık arasındaki farkı eÄŸitim panelinde de dile getirmiÅŸtim. Çermik’e ayak basar basmaz, “EÄŸitim ve öÄŸretmenin sosyal geliÅŸmede rolü” baÅŸlıklı panelde yerimizi aldık. YoksulluÄŸun kendini saklamadığı böyle bir kasabada eÄŸitimin sorunları ve de öneminin bir panelde tartışılması gerçek bir “kalkınmışlık” örneÄŸiydi. Bunu söylemeden geçmedik. Büyük ÅŸehirlerde ve de merkezi yerlerde bile cesaret edilemeyen böylesi bir organizasyona Çermik gibi imkânları kıt bir GüneydoÄŸu kasabasında cesaret edilmesi gerçekten takdire ÅŸayan. Her ne kadar resmi makamlara izafe olsa da bu programın gerçek kahramanları Zeynep DoÄŸruyol, Hatice DoÄŸruyol, sendikacı dost Ramazan Akkılıç ve programlar boyunca konukları hiç yalnız bırakmayan Çermik Milli EÄŸitim Müdürü Sayın Murat BozdoÄŸan’ın gayret ve çabalarını söylemeden geçmeyelim.

Kıt imkânlara raÄŸmen Diyarbakır merkezde bile kolay kolay yapılamayacak denli geniÅŸ bir etkinliÄŸe imza atan dostları samimiyetle kutluyorum. Böyle bir etkinliÄŸe teÅŸebbüs etmek bile baÅŸlı başına bir baÅŸarıdır. Kültür ÅŸenliÄŸi boyunca aklımdan çıkmayan ve de çıkmayacak izlenimleri ÅŸöyle sıralayabilirim:

• Çarşıyı gezerken tanıştığımız esnafın Çermik’teki bu ÅŸenlikle yakından ilgilendiÄŸini gördük. Kitap, kültür ve de yazarla ilçelerinin anılıyor olması onları gururlandırıyordu.
• Çermikli liseli ve de ortaokullu gençlerin heyecanı görmeye deÄŸerdi. Çermik Fen Lisesi öÄŸrencilerini kolay kolay unutacağımı sanmıyorum. Nezaket, içtenlik, vatanseverlik dolu cümlelerinin yanında okudukları ÅŸiir ve de türküler gençlere yönelik ümidimizi daha bir artırdı.
• Çermik’te mahalli seçimin ne gerilimi ne de gürültüsü patırtısı var. Gündemde sanat, edebiyat var.
• Çermik’te Haburman Köprüsü üzerinden geçtiÄŸiniz en güzel köprülerden biri olacaktır, mutlaka deneyin.
• Çermik bir kaplıca bölgesi. Ä°talya’dan sonra dünyanın en zengin su kaynağına sahip yer olarak biliniyor. Kaldığımız otelde bu kaynaÄŸa da ulaÅŸtık, suyun gücünü gördük.
• Genç ÅŸairlerimizden Hasan BozdaÅŸ’a Çermik’te rastlamak hoÅŸ bir sürpriz oldu. BozdaÅŸ ve sevgili Ata ile Diyarbakır’ı Sur baÅŸta olmak üzere karış karış gezme imkânı bulduk. DoÄŸrusu meÅŸhur Diyarbakır Ulu Camii’ni görmüÅŸ olmak az ÅŸey deÄŸildi. Adil bir akÅŸamı bize yaÅŸatan dostlara selam olsun.
• Cengizhan Orakçı ile yolculuÄŸun her zaman çekilir bir tarafı var. Zira her yörenin deyiÅŸlerini, ezgilerini, türkülerini bilen ÅŸair dostumuz Diyarbakır’ın da türkülerinden bizi mahrum bırakmadı.
• 15 Temmuz Ortaokulu’nda bizi bekleyen çocukların okuldan ayrılıncaya kadar peÅŸimizi bırakmaması ve de ağızlarında ÅŸiirleÅŸen cümleler, hele Eylem’in, “Kuran’da Allah zamanın üzerine yemin ediyor” diyerek hepimizi zaman bilincine çağırması unutulur gibi deÄŸildi.

Peki, bütün bu bizi heyecanlandıran güzelliklerin yanı sıra “keÅŸke” diyebileceÄŸimiz ÅŸeyler yok muydu? Ä°sterseniz bir dahaki programa katkı olması hasebiyle bu ‘keÅŸke’lerden iki tanesini söylemeden geçmeyelim:  KeÅŸke fuarda kitap dağıtım ÅŸirketlerince alınan kitaplar o kadar fahiÅŸ fiyatlara çocuklara satılmasaydı. Bu çocuklardan kitap için para almak bile şık deÄŸil bana kalırsa. Belediye özel olarak çağırdığı iki zata hatırı sayılır telifler ödeyeceÄŸine o paranın kırkta birini gençlerin kitap almaları için kitap çeki haline getirseydi fena mı olurdu?

KeÅŸke öÄŸretmenlerin fedakârlıklarıyla ilk kez gerçekleÅŸtirilen bu fuarda kaymakamlık iki yazara özel muamele yapmasaydı, bunun diÄŸer yazarları rencide edici olduÄŸunu düÅŸünebilseydi. GüneydoÄŸu’da güç ÅŸartlarda eÄŸitim gören gençlerimiz ve de çocuklarımız için daha çok çaba sarf etmek gerekiyor.